Serpil Arslan yazdı | Daha fazla Filistin, daha fazla sokak, eylem
Unutmamalıyız ki işgalci, soykırımcı orduları Vietnam örneğinde olduğu gibi dünya halklarının işgalcilere sel olan öfkesi durdurmuştur. O nedenle soykırım suçuna karşı daha fazla Filistin, daha fazla sokak diyerek İsrail siyonizmine karşı öfkeyi ayağa kaldırarak özellikle yerel seçim sürecine girdiğimiz bu dönemde, özellikle AKP tabanı içerisinde faşist şeflik rejiminin teşhirini yaparak ikiyüzlü politikalarını teşhir etmeliyiz.
Televizyon, cep telefonu ekranlarda akıp giden görüntülerde her geçen gün İsrail'in artan katliam haberlerini izliyoruz. Parmak uçları cep telefonu ekranında, bilgisayar tuşlarında gezinirken her saat yeni katliamlara imza atıyor siyonizm.
Kuru istatistiki rakamlar gibi akan satırları okurken, her gün yeni yaşamlar yok oluyor, katliamın bilançosu her geçen gün artıyor. 1948'den bu yana 72 kez katliama uğrayan Filistinlilere yönelik saldırılarda 7 Ekim'den bu yana katledilenlerin sayısı 29 bine yaklaşıyor. Enkaz altında kalanların sayısı on binden fazla. İki milyon Filistinli yerlerinden edildi. İşgalin dört ayı geride kalırken İsrail, "güvenli bölge" olduğunu iddia ederek Filistinlileri sürdüğü Refah kentine sığınanlara saldırıyor şimdi de. İsrail, önümüzdeki günlerde Refah'a kara harekatına hazırlanırken Gazze'den kaçıp sığınanlarla Refah'ta yaşayan 2.3 milyon Filistinli tehdit altında.
Emperyalistler ve bölge gerici devletleri arasında büyüyen emperyalist rekabet insanlığı yok oluşa götürecek savaşlara doğru ilerlerken, bu soykırım saldırısından da fayda sağlama arayışındalar. Başta ABD emperyalizmi olmak üzere emperyalist devletler soykırım karşısında dünya kamuoyunun basıncı nedeniyle göstermelik açıklamalar yaparken diğer yandan silah anlaşmaları, bütçe yardımları yapılmaya devam ediliyor. ABD kontrolü eline alarak denge sağlama arayışı içerisinde. İsrail, Filistinlilerin olmadığı bir Filistin yaratmak için Gazze'yi yerle bir ettikten sonra yönünü Refah'a çevirirken ABD "sivillere zarar vermeden operasyon düzenleyecek şekilde" gibi ifadelerle işgalin Refah'a doğru genişletilmesine izin veriyor. Hamasi konuşmaların ardından "İsrail'in Refah'ta peşinden gitmek isteyeceği meşru askeri hedefler olacaktır" diyerek, işgal ve soykırımı meşrulaştırmaya çalışıyor. Nitekim, her yıl İsrail'e 3.8 milyar dolar değerinde silah ve teçhizat hibe eden ABD Senatosu, siyonist İsrail'e 14 milyar dolarlık yardımı onaylıyor. ABD Saray sözcüsü John Kirby, "Lahey'deki davanın hiçbir anlamı yok. Gazze'de kasıtlı bir soykırım yok ve sivil mağdurların sayısı sıfır" diyerek, işgal karşısındaki pozisyonlarının siyonist İsrail'le işbirliği olduğunu açık ediyor. Diğer bir yandan da kontrolü eline almak için girişimlerde bulunuyor.
İsrail ise soykırım saldırılarını daha fazla yoğunlaştırarak Filistin'i teslimiyete zorluyor. Refah işgali ve soykırım saldırıları ile de Filistin karşısında elini daha fazla güçlendirmek istiyor. Ayrıca, İsrail siyonizmi soykırımı önlemek için gerekli bütün önlemleri almasını söyleyen BM Uluslararası Adalet Divanı'nı dikkate almıyor.
ABD, Almanya, Avusturya, Finlandiya, Hollanda, İngiltere, İskoçya, İsviçre, İtalya ve Kanada Filistinlilere insani yardım sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) yapılan yardımları kesiyor. İspanya, Hollanda gibi ülkeler İsrail'e silah satışını soykırım saldırıları nedeniyle durduğunu açıklasa da AB ülkelerinden topyekun bir yaptırım yansımıyor.
Geçtiğimiz hafta Mısır, Katar, arabuluculuğu ile "İsrail ordusunun Gazze şeridinden çekilmesi, kuşatmanın kaldırılması yeniden inşanın gerçekleştirilmesi" önerisini, İsrail kabul etmezken bu sefer Katar, ABD, İsrail ve Mısır'ın katılımı ile "İsrail Hapishanelerindeki Filistinlilerin serbest bırakılması karşılığında Gazze'de tutulan İsrailli esirlerin salıverilmesi ve bölgede ateşkesin sağlanması" konularının görüşüldüğü bildiriliyor.
FAŞİST ŞEFLİK REJİMİNİN TİMSAH GÖZYAŞLARI EŞLİĞİNDE ÇIKAR ANLAŞMALARI
Emperyalistler arası ve bölge gerici devletleri arasındaki rekabet koşullarında Filistin işgali, soykırımı artarak sürerken faşist şef, ikiyüzlü siyaset anlayışına devam ediyor. Siyonist işgale karşı bir yandan halkın İsrail soykırımına tepkisi nedeniyle, "Gazze için kıyamdayız" derken diğer yandan "ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz" kabilinden ekonomik, siyasi ilişkileri tam gaz sürdürüyor. Öyle ki, 2023 yılı Ekim ve Aralık ayları arasındaki üç aylık dönemde 1.1 milyar dolar ticaret yapılıyor. MNG'den Kolin'e, Limak'tan İÇDAŞ'a faşist şeflik rejiminin çıkarlarını koruduğu tekeller, İsrail'e lojistik desteklerini olanca hızıyla sürdürüyor.
Ticaret Bakanlığı, 2022'de 7 Ekim-31 Aralık arasında 2 milyar 320 milyon dolar olarak gerçekleşen İsrail'le ticaretin 2023'ün aynı döneminde 1 milyar 280 milyon dolar olarak gerçekleştiğini açıklıyor. Kendi tabanının baskısına rağmen ABD işbirlikçisi İsrail ile ilişkilerini Filistin'de taş üstünde taşın kalmadığı bu soykırım saldırılarının gerçekleştiği günlerde bile sürdürüyor. Faşist şef bölgedeki gelişmelerde yeni pozisyon almak için Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti, Mısır devlet başkanı Sisi ile görüşmek için Kahire ziyareti gerçekleştiriyor.
Dünya haklarının soykırımcı saldırganlığa karşı protesto gösterileri özellikle işgalin ilk aylarında dünyanın birçok ülkesinde anlamlı bir varlık gösterse de ilerleyen dönemde hem dünyada hem de Türkiye ve Kürdistan'da tepkiler azaldı; kanıksama hali gelişmeye başladı. Dünya halklarının azalan tepkisinden de siyonist İsrail soykırımı daha fazla genişletme konusunda cesaret alıyor.
Unutmamalıyız ki işgalci, soykırımcı orduları Vietnam örneğinde olduğu gibi dünya halklarının işgalcilere sel olan öfkesi durdurmuştur. O nedenle, soykırım suçuna karşı daha fazla Filistin, daha fazla sokak diyerek İsrail siyonizmine karşı öfkeyi ayağa kaldırarak özellikle yerel seçim sürecine girdiğimiz bu dönemde özellikle AKP tabanı içerisinde faşist şeflik rejiminin teşhirini yaparak ikiyüzlü politikalarını teşhir etmeliyiz.