Seda ve Sibel: Başımız dik, mücadeleyi her yerde büyüteceğiz
Siyasi tutsakların koğuşuna geçme talepleri reddedilen, tecavüz ve ölümle tehdit edilen, 30 adli tutuklunun saldırısına uğrayan Sedanur Uğur ve Sibel Örkmez için Şakran Hapishanesi önünde bir araya gelenler, işkencecilerin Uğur ve Örkmez'in iradesine yenileceğini kaydetti.
İradesinin gasp edilmesine karşı çıkan Van halkıyla dayanışmak için İzmir'de düzenlenen eyleme katılan, işkenceyle gözaltına alınan ve tutsak edilen Sedanur Uğur ve Sibel Örkmez'in Aliağa'da bulunan Şakran Hapishanesi'nde maruz kaldığı işkenceye ilişkin hapishane önünde açıklama yapıldı.
Sık sık, "Seda ve Sibel'e özgürlük", "Şakran Cezaevi'nde işkence var", "Devrimci tutsaklar onurumuzdur", "Diren Seda, Sibel yoldaşların burada", "Yaşasın devrimci dayanışma" sloganlarının atıldığı eylemde üzerinde Uğur ve Örkmez'in fotoğraflarının yer aldığı "Şakran'da işkence var" pankartı açıldı. İki devrimci kadına yönelik sistematik işkenceye karşı dayanışma çağrısı yapılan açıklamada, iki kadının Akbelen'den Antakya'ya yürüttükleri mücadele hatırlatıldı. Onlarla dayanışmanın süreceği kaydedilirken, işkenceye karşı ses çıkarma çağrısı yapıldı.
'ŞAKRAN CEZAEVİ SUÇ MAHALİ'
İki devrimci kadının ailesi ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Perihan Koca ve Burcugül Çubuk'un katılımıyla gerçekleşen eylemde ilk sözü Koca aldı. Şakran Hapishanesi'ni "suç mahali" olarak tanımlayan Koca, "Ne yazık ki ülkemizde cezaevleri tecrit politikaları dolayısıyla işkence evlerine, ölüm evlerine dönüşmüş durumda" dedi.
KOCA: ARKADAŞLARIMIZ TECAVÜZLE, ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİ; ŞİDDET GÖRDÜ
2 Nisan'da Uğur ve Örkmez'in Van halkıyla dayanıştıkları için tutsak edildiklerini hatırlatan Koca, 37 gündür Şakran Hapishanesi'nde türlü işkence yöntemleri ve siyasi talimatla siyasi rehineler olarak tutulduklarını belirtti. "Arkadaşlarımızın bu cezaevinde can güvenliği yok" diyen Koca, hapishaneyle, Adalet Bakanlığı'yla defalarca görüşmeye çalıştıklarını ancak muhatap bulamadıklarını dile getirdi. Koca, "Bu 37 gün içerisinde arkadaşlarımız tecavüzle tehdit edildi. Bu 37 gün içerisinde arkadaşlarımız ölümle tehdit edildi. Siyasi koğuşta kalma taleplerine rağmen, buna ilişkin Meclis'te söz söylememize, Bakanlıkla görüşmeler yapmamıza rağmen siyasi koğuşa alınmadılar. Adli koğuşta rehin tutulmaya devam ediyorlar. Bu kışkırtmalar, provokasyonlar neredeyse sonuç verecekti. Arkadaşlarımız 30 adli tutuklunun olduğu; uyuşturucu satıcılarının, çetecilerin, mafyaların, cinayet zanlılarının olduğu adli koğuşta ölümle tehdit edildiler ve şiddete maruz kaldılar" aktarımında bulundu.
İşkenceye ve hukuksuzluğa karşı her yerde seslerini yükseltmeye devam edeceklerini söyleyen Koca, asıl suçlunun adalete ve hukuka uymayan bakanlık ve hapishane yönetimi olduğunun altını çizdi. Buna rağmen iki devrimci kadın tutsağın haklı olduklarını bildikleri için morallerinin oldukça yüksek olduğunu kaydeden Koca, iki tutsağın mesajını okudu.
SEDANUR UĞUR: BAŞIMIZ DİK, TÜM ZORLUKLARA KARŞI KOYUYORUZ
Sedanur Uğur: "Öncelikle buraya gelen haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı çıkan tüm yoldaşlarımı selamlıyorum. Neden burada olduğumuzu gayet iyi bildiğimizden başımız dik, bir şeklide tüm zorluklara karşı koyuyoruz. Bizi mücadeleden koparmaya, tecrit etmeye çalışanlara karşı mücadelemiz her yerde büyütmeye devam edeceğimizin sözünü veriyoruz."
SİBEL ÖRKMEZ: İNSAN ONURUNA YARAŞIR BİR YAŞAMI KURACAĞIZ
Sibel Örkmez: "Tüm ezilenlerin oluşturduğu bu mücadelenin parçası olmanın inadını ve umudunu taşıyorum. Tüm yoldaşlarımızı hakikatin gücüyle selamlıyorum. Zindanlardan, meydanlara insan onuruna yaraşır bir yaşamı kuracağız. Serkeftın!"
ÇUBUK: İDARE İŞKENCEYİ ADLİ TUTSAKLAR ELİYLE YAPIYOR
Ardından milletvekili Burcugül Çubuk söz aldı. Çubuk, "Kürt halkıyla, Kürdistanlı kadınlarla yan yana gelmelerinden kaynaklanıyor tutsaklıkları. Biz onlara milyonların selamını getirdik. Milyonların iradesi için sokaktaydılar. Seda ve Sibel'in siyasi tutsak olduğunu kabul etmeyen bir idareyle karşı karşıyayız. Bunu daha önce biz Dilan Karakoç'ta yaşamıştık. Bütün tehditlere rağmen siyasi tutsakları adliler içerisinde tutarak işkencenin kendisini adlilere uygulatarak iradelerini çözmek istiyorlar. Fakat bunu başaramayacaklar" vurgusu yaptı.
'SEDA VE SİBEL'İN İRADESİNE İŞKENCECİLER YENİLECEK'
Devrimcilerin yaşamlarını belirleyenin soruşturma dosyaları değil mücadelesi olduğunu belirten Çubuk, Seda ve Sibel'in siyasi tutsak olduğunu kaydetti. Çubuk, şöyle devam etti: "Seda ve Sibel'in yalnız olduğunu hissettirmeye çalışan idareye sesleniyoruz. Gördük bugün ne yalnız hissediyorlar, ne de yanlış. Ne de korkmuşlar. Seda ve Sibel'in iradesine işkenceciler yenilecektir."