26 Kasım 2024 Salı

'Sağlıkçılar olarak yaşamak ve yaşatmak istiyoruz'

Sağlık Emekçileri Sendikası, çalıştığı Aile Sağlığı Merkezi'nde Rahmi Uygun tarafından katledilen hemşire Ömür Erez için İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere pek çok kentte açıklamalar yaptı. Yapılan açıklamalarda Ömür Erez'in katilinin kadınlar ve sağlık emekçilerine karşı düşman politikalar geliştiren iktidar olduğu vurgulandı.

Sağlık Emekçileri Sendikası, Rahmi Uygun tarafından katledilen meslektaşları Ömür Erez için birçok kentte açıklama yaptı. Açıklamalarda, iktidarın kadın düşmanı ve sağlık emekçilerini hiçe sayan politikalarının bu katliama neden olduğu vurgulandı.

İSTANBUL 
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubesi ve İstanbul Tabip Odası, Ömür Erez'in katledildiği Kartal 10 No'lu Aile Sağlık Merkezi önünde bir araya gelerek basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, "Kadın cinayetleri politiktir, katledilen kadınlar isyanımızdır" ve "Kadına yönelik şiddet ve sağlığa şiddet son bulsun" pankartı açılırken, kadınlar ellerinde "Ömür Erez ilk değil artık son olsun", " Yaşam hakkımız engellenemez", "Hayatlarımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz" yazılı dövizler taşındı "Kadın cinayetleri politiktir" sloganı attı.
 
'GELİN BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM'

Söz alan TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, şiddetin meşrulaştırıldığını belirterek, bu şiddetin her alanda sürdüğünü kaydetti. İktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilerek şiddetin önünü açtığını vurgulayan Fincancı, "Koruma, önleme mekanizmaları ve caydırıcı cezalar yerine şiddet görmezden geliniyor. Bunun son örneği elini kolunu sallayarak silah taşıyarak binanın içine girebilen bir saldırgan gösterdi bize. Eğer sağlık çalışanları sağlıksız olursa toplumun sağlığını korumak olanaksız olur. Şiddete karşı sesimizi yükseltmeli, yan yana durmalıyız. Bütün şiddet mekanizmalarını kıracak birlikteliğe ihtiyacımız var. Gelin birlikte mücadele edelim" dedi.
 
'SAVCILIĞA BAŞVUMASINA RAĞMEN…'
İstanbul Aile Hekimliği Derneği Başkan Yardımcısı Esin Ayfer Çulha, failinin Erez'i aylardır rahatsız ettiğini söyledi. 20'ye yakın sabıkası olan faile karşı Erez'in savcılıktan yardım talep ettiğini ancak savcılığın bir şey yapmadığını dile getiren Çulha, "Katilin eski eş, eski sevgili olmasının hiçbir önemi yok. Dün bir hasta yakını, bugün eski eş, ya da sevgili. Biz dur demezsek kim bilir kimler katledecek hekimi, hemşireyi, ebeyi" dedi. 

Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı'na seslenen Çulha, "20 ayrı olaydan sabıkası olan bir katilin önceki tehditlerini de biliyorken sokakta olmasını nasıl anlatacaksınız Ömür'ün annesine" diye sordu.
 
'KADINLARI KORUYUN'
Erez'in arkadaşı Nurdan Işıl Ayka, "Lütfen bu son olsun. Kimse çalışma arkadaşının arkasından bu konuşmayı yapmak zorunda bırakılmasın. Tüm yetkililere sesleniyorum, lütfen bizi korusunlar. Hem kadın olarak, hem de hemşire olarak sadece bunu istiyorum" dedi.

KADIN CİNAYETLERİNE ZEMİN YARATILIYOR
SES Anadolu Şube Kadın Sekreteri Hatice Yayla da kadın cinayetlerinin nedeninin koruyucu ve önleyici tedbirlerin yerine getirilmemesi olduğunu ifade etti. Yayla, şöyle devam etti: "Siyasi iktidar kadınların ve toplumun tüm itiraz ve protestolarına rağmen İstanbul Sözleşmesinin feshetmesi erkek şiddetini ve ayrımcılığı derinleştiren politikalarla kadın cinayetlerine zemin yaratmaktadır. Erkek şiddeti yargılamalarında izlenen cezasızlık politikası, faillere yönelik iyi hal ve haksız tahrik indirimleri, kadın cinayetlerinin artmasında önemli bir rol oynamaktadır."   

ANKARA
Ankara SES Genel Merkezi'nde yapılan basın toplantısında, açıklamayı SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey okudu. Atabey, kadınlara ve sağlık emekçilerine şiddetin giderek arttığını ve iktidarın kadın ve emek düşmanı politikalarının bunu cesaretlendirdiğini kaydetti. Meslektaşları Ömür Erez'in katilinin erkek yargı ve iktidar tarafından katledildiğini ifade eden Atabey, iktidarın bu "şiddet pandemisi" karşısında oy hesabı yaptığına dikkat çekti.

Her gün en az 50 sağlık çalışanının sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kaldığını aktaran Atabey, sağlık emekçilerinin artan şiddet, ağır çalışma koşulları ve alınmayan önlemler karşısında tükendiğini söyledi. Atabey, "Evet biz sağlıkçılar yaşamak ve yaşatmak istiyoruz" dedi.

Sağlıkta Şiddet Yasası'nın göstermelik olduğuna ve buna rağmen uygulanmadığına dikkat çeken Atabey, Sağlıkta Dönüşüm Programı sonucu ise muayene sürelerinin 5 dakikaya indirildiğine ve acil servislerin dolup taştığına işaret etti. Atabey ayrıca, pek çok meslektaşının artan şiddet ve ağır çalışma koşulları sonucu yurtdışına gittiğini ya da özel hastanelere akın ettiğini dile getirdi.

"Özcesi bu sistemin kendisi şiddeti doğurmaktadır. Sağlık emekçilerinin haklarını ve halkın sağlık hakkını koruyup geliştirecek başka bir sağlık sistemi mümkündür. Bu sistemi inşa edinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz" diyen Atabey, SES olarak sağlık meslek örgütleriyle hazırladıkları programda ekonomik özlük haklarıyla beraber temel taleplerinden birinin de şiddetin son bulması olduğunu belirtti. Atabey, bu talepler kapsamında iş yerlerinde sağlık emekçileri ile buluşmalar, nöbet eylemleri, kitlesel basın açıklamaları, büyük sağlıkçı buluşmaları ve 8 Şubat'ta uyarı amaçlı iş bırakma eylemi gerçekleştireceklerini aktardı. 28 Ocak'a kadar sürecek olan "sağlıkta şiddeti durduralım" temalı eylemlerini ileride daha kapsamlı ve kararlı bir biçimde sürdüreceklerini açıklayan Atabey, sağlık ve çalışma bakanlıklarına sorunun çözümü için emek ve meslek örgütleri ile acil bir toplantı organize edilmesini ve şiddete karşı acil eylem planı çağrısı yaptı.

Atabey, tüm meslektaşlarını ve halkı ise daha iyi bir sağlık sistemi için sağlık emekçileriyle birlikte mücadele etmeye ve dayanışmaya çağırdı.

ALANYA
Alanya'da sağlık emekçileri, katledilen Ömür Erez için Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde anma etkinliği ve basın açıklaması düzenledi. Eylemde, "Güvenliğimizden devlet sorumludur. Artık yeter! Kadına, çocuğa, sağlıkçıya karşı şiddete tahammülümüz kalmadı" yazılı pankart açıldı, "Mobbinge hayır", "Hayatlarımızdan, haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz", "Kadına, çocuğa, sağlıkçıya şiddet politiktir", "İstanbul Sözleşmesi yaşatır", "6284 uygulansın" yazılı dövizler taşındı.

Basın açıklamasını SES Alanya Temsilciliği adına temsilcilik başkanı Zehra Ayata okudu. Ayata, kadına ve sağlık emekçilerine yönelik şiddete tahamüllerinin kalmadığını ifade etti. Sağlık Bakanlığı'nın tutumunu "ölüm sessizliği" olarak nitelendiren Ayata, Ömür Erez'in İstanbul Sözleşmesi'ni fesheden iktidar tarafından katledildiğini söyledi. Kadınların ve sağlık emekçilerinin maruz kaldığı şiddet karşısında yalnız bırakıldıklarını belirten Ayata, toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı her alanda saldırıların geliştiğini, iktidarın failleri teşvik ettiğini dile getirdi.

Ayata, yaşanan bunca şiddet vakasına karşı samimi adımların atılmadığını söyleyerek, iktidarın sağlık çalışanlarını itibarsızlaştırıp hedef haline getirdiğine dikkat çekti. "Hekim, hemşire, ebe, teknisyen, idari memur, sağlık işçisi, bu ülkenin tüm sağlık emekçileri olarak bizler şiddete, şiddeti özendiren tüm politikalara karşıyız. Kadına yönelik her türlü şiddete karşı İstanbul sözleşmesinden ve sağlıktaki şiddete karşı etkin mücadeleden asla geri adım atmayacağız. Şiddetle yüz yüze kalan tüm sağlık emekçilerine sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz" diyen Ayata, tüm halkı artan şiddete karşı sağlık emekçilerinin yanında durmaya çağırdı.

ANTALYA
SES Antalya Şube Eş Başkanı Şükran İçöz Rahmi Uygun tarafından katledilen hemşire Ömür Erez için açıklamalarda bulundu. Erez, iktidarın kadınları ve sağlık emekçilerini artan şiddet karşısında korumak bir yana hedef haline getirdiğini söyledi.

"Sağlıktan mutlu olan tek kesim sağlıkta dönüşüm sayesinde oylarımız artmıştır diyenlerdir. Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi yoğun bakım servis kapısını barikat ile kapatmaya çalışan sağlık çalışanları halen hafızalarımızdadır. Hasta yakınlarının tekmeli saldırısına uğrayan gebe hemşire, kafasında mermer blok kırılan hekim, boğazı kesilmeye çalışılan sağlık emekçisi, her gün her dakika elinde bıçakla, tabancayla sağlık emekçilerini canlarıyla tehdit eden yeni bir hasta yakını haberi almaktayız" diyen İçöz, toplum olarak buna dur demenin zamanı geldiğini belirtti ve daha iyi bir sağlık sistemi için tüm halkı sağlıkçılarla dayanışmaya çağırdı.

ADANA 
Adana Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şubesi, Adana İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK), Adana Kadın Platformu üyeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üye ve milletvekilleri katıldı.

İl Sağlık Müdürlüğü önüne "Sağlıkta şiddet son bulsun" yazılı siyah çelenk bırakan sağlık emekçileri, kadın katliamlarına tepki gösterdi. Açıklamada konuşan SES Adana Şubesi Eşbaşkanı Halide İnci, kadına yönelik şiddet olaylarını engellemek için samimi bir adımın atılmadığını belirtti. Saldırganlara yönelik cezasızlık politikasına tepki gösteren İnci, "Saldırganlar karakolun ön kapısından girip, arka kapısından çıkmaktadır" diye konuştu.

GREV HAZIRLIĞI 
Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, sağlıkta etkin bir şiddet yasası ve Koronavirüs'ün (Kovid 19) meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için düzenlemeler yapılmasını istediklerini dile getirdi. Taleplerinin karşılanmaması halinde 8 Şubat'ta yeniden greve gideceklerini belirten Menteş, "Bizi yönetenlere uyarımız şudur, bir an önce şiddet de dahil olmak üzere ekonomik haklarımızı da içeren yasaları derhal çıkarın" dedi.

'ÇÖZÜM İKTİDARDAN KURTULMAK'
Bir gecede İstanbul Sözleşmesi'nden çıkan iktidarın varlığını sürdürdüğü sürece şiddetin devam edeceğini vurgulayan HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, "Sadece sağlık emekçilerine değil, tüm topluma yönelik şiddet devam edecek. Bu iktidarın gitmesi için üzerine düşeni yapmayan herkes, bu suçun ortağı olmaya devam edecektir. Bunun için yapılacak tek şey bu iktidardan kurtulmaktır" şeklinde konuştu.

İZMİR 
SES İzmir Şubesi, sendika binasında basın toplantısı düzenledi. Açıklamayı yapan SES İzmir Şube Eşbaşkanı Erkan Batmaz, sağlıkta şiddet vakalarının, alınmayan tedbir ve çözümsüzlüklerle çığ gibi büyüdüğünü belirtti. Gelinen noktada hemşire Erez'in 20'ye yakın suçtan sabıkalı bir katil tarafından görevi başında katledildiğini ifade eden Batmaz, sağlık kurumlarının korunmasız, şiddete ve saldırıya açık halde bırakıldığını söyledi.

'ÖNLEM ALMAYANLAR CİNAYETE ORTAK'
Batmaz şöyle devam etti: "Çalışma alanlarımızın güvenlik açıklarını ısrarla belirtmemize, sağlık emekçilerinin can güvenliğini sağlanması konusunda gerekli önlemlerin alınması için her türlü girişimlerimize rağmen hiçbir adım atmayan tüm yetkililer bu cinayete ortaktırlar."