Özgürlükçü Demokrasi davasında bir tahliye
6’sı tutuklu 14 Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanının yargılandığı dava, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, Pınar Tarlak'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine, gazeteciler İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi, Hicran Urun ve Reyhan Hacıoğlu’nun tutukluluk halinin devamına karar verdi
Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi’nin 6’sı tutuklu 14 çalışanının yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu gazeteciler İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi, Hicran Urun, Reyhan Hacıoğlu ve Pınar Tarlak ile tutuksuz gazete çalışanı Ramazan Sola duruşmada hazır bulundu.
Gazeteciler, elleri kelepçeli bir şekilde duruşma salonuna getirildi. Duruşmayı çok sayıda gazeteci, aileler, yabancı heyetler, HDP milletvekilleri Ahmet Şık, Züleyha Gülüm ve Ali Kenanoğlu izledi.
Gazetenin İmtiyaz Sahibi İhsan Yaşar, Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi’nin açılış sürecini anlattı. Yaşar’ın ardından gazetenin Yazıişleri Müdürü İshak Yasul savunma yaptı. Yasul, 12 Eylül askeri darbesinin yıldönümü olduğunu hatırlatarak, 12 Eylül zihniyetini lanetlediğini söyledi.
İddianamede somut iddiaların yer almadığını ifade eden Yasul, "Bu gazete tüm gerekli mercilere gidiyor. Bir suç olduğunu bilsem kendim, gözaltına alınmadan iki gün önce adliyeye gelip ifade vermem. 67 haber iddianamede yer alıyor. Bu gazete birçok kesime hitap ediyor. Bir olay varsa gazeteci tüm tarafların görüşlerini yansıtmak zorundadır. Tüm gerçekliği topluma gösterir. İddianamede talimatla haberler yapıldığını söylüyor. Soyut iddialar üzerinden suçlama yapmış, adeta hakaret edilmiş. Ben öğrenciyim. Editöryal bağımsızlık var” diye konuştu.
Yasul’un ardından gazetenin editörü Hicran Urun savunma yaptı. Urun şunları söyledi: “Bir gazeteciyim. Bu ülkede yalnızca iktidarın değil, gerçeği duymak isteyen belli bir kesim de var. Bizde ana akım medyanın sesine yer vermediği kesimlerin sesine yer verdik. Bu bir ilkedir. Bunların başında da kadınlar geliyor. Daha çok kadın haberleriyle ilgileniyorum. Haberlerin kaynağı bellidir. Haberlerin nasıl sayfalarda yer alacağını genel yayın yönetmenleri belirler. Ötekilerin sesini duyurmak amacıyla başladığım bu mesleği devam ettirdim. Siz sadece bir tarafın haberlerini suçlama konusu yapmışsınız. Gazetede ÖSO’cuların Efrin’in girişte yaptığı talanın haberi de var. Bunu uluslararası ajanslar da yazdı. Cumhurbaşkanı ve Sözcüsü de bunu doğruladı. Bu açıklamalarda haberlerde yer alıyor. Tek taraflı bir gazeteciliği ben doğru bulmuyorum. İddianamenin tamamı haberlerden oluşuyor ve burada gazetecilik yargılanıyor. Benim hakkımda iddianamede delil olarak Kürtçe şarkılar yer alıyor. Bir asimilasyon yapılıyor."
Urun'un ardından gazete çalışanı Pınar Tarlak savunma yaptı. Tarlak, savunmasında “Gözaltına alınmam ve tutuklanmamın nedeni Özgürlükçü Demokrasi gazetesinde sigortalı olarak çalışmamdır. Türkiye’nin bütün il ve ilçelerine Yaysat tarafından dağıtımı yapılmaktadır. Tüm ilgili mercilere gazete veriliyor. Ben gazetede büro içi çalışıyorum. Personel sorumlusu olduğuna dair bir görevim yok” diye konuştu.
Gazetenin tutuklu editörlerinden Reyhan Hacıoğlu da kendileri şahsında gazetecilik mesleğinin yargılandığını ifade ederek, başladığı savunmasında “Benim yaptığım bir haber suçlama konusu. Bu haber de bir dönem iktidarın görüştüğü Abdullah Öcalan’ın durumuna ilişkindir. Bu ülkede bir çözüm süreci yaşanmadı mı? Newroz’da milyonları bir araya getiren bir siyasi kimliğin haberini yapmam mı suç?” dedi.
Savunmaların ardından gazetecilerin avukatları konuştu. Avukatlar, dosya kapsamında gazetede yayınlanan haberlerin suçlama konusu yapıldığını belirterek, gazetecilerin tahliyesini istedi.
Avukatların savunmasının ardından mütalaasını sunan savcı, “suç vasfından bir değişiklik olmadığı” gerekçesiyle gazeteciler için tutukluluk halinin devamını istedi.
Duruşmaya kısa bir ara verdikten sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, gazete çalışanı Pınar Tarlak'ın adli kontrol şartıyla tahliyesine, gazeteciler İhsan Yaşar, İshak Yasul, Mehmet Ali Çelebi, Hicran Urun ve Reyhan Hacıoğlu’nun tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Duruşma 6 Aralık'a ertelendi.