GÜNCEL
Özgürlükçü Demokrasi davası: Gazetecilik mesleği yargılanıyor
Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanı, 6'sı tutuklu 14 gazetecinin yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 23'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Tutuklu gazetecilere destek amacıyla adliye önünde yapılan açıklamada, ?Gerçekler asla karanlıkta kalmayacak, özgür basın susturulamayacak? denildi.
Özgürlükçü Demokrasi gazetesine kayyum atanmasının ardından başlatılan operasyonlar kapsamında tutuklanan gazete imtiyaz sahibi İhsan Yaşar, Yazı İşleri Müdürü İshak Yasul, editörler Reyhan Hacıoğlu, Hicran Urun, Mehmet Ali Çelebi ve gazetenin idari işlerinde çalışan Pınar Tarlak altı ay sonra hakim karşısına çıkıyor.
Toplam 14 gazetecinin yargılandığı davanın ilk duruşması öncesinde, gazete çalışanları ve çok sayıda destekçi İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, DİSK Basın-İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu'nun yanı sıra Halkların Demokratik Partisi Milletvekilleri Ahmet Şık, Züleyha Gülüm ve Ali Kenanoğlu katılarak destek verdi.
Özgür Gazeteciler İnisiyatifi adına açıklama yapan Hakkı Boltan, Türkiye'nin Afrin'e yönelik operasyonunu haberleştirdikleri için tutuklanan gazetecilerin iddianameleri hakkında bilgi verdi. Boltan, Afrin operasyonuyla ilgili haberlerin suç delili sayıldığını ifade ederken, "52 sayfasını haberlerin ve röportajların oluşturduğu 67 sayfalık iddianamede gazetecilerin haber yapması suç sayıldı. İddia makamı tarafından suçlamaya konu yapılan haberlerin başlarına 'sözde' ibaresi konularak gazetecilik 'sözde' ilan edildi" diye belirtti.
Gazetecilerin tuttukları haber notlarının ve haber kaynaklarıyla yaptıkları görüşmelerin suç delili olarak sunularak tutuklamaya gerekçe yapıldığını söyleyen Boltan, "Bu iddianame gazetecilere 'iktidarın söylemi haricinde haber yapamazsınız, gerçeği söyleyemezsiniz' diyor ve topyekün gazetecilik mesleğini yargılamaya kalkıyor" dedi. Boltan konuşmasını, "Bizler Ape Musa'nın öğrencileri olarak arkadaşlarımızı hukuksuz bir biçimde özgürlüklerinden yoksun bırakanlara adliye önünden şöyle sesleniyoruz: Gerçekler asla karanlıkta kalmayacak, özgür basın susturulamayacak" diyerek sonlandırdı.
BASIN TEK ADAM REJİMİNİN SESİ HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu burada yaptığı konuşmada, "Tek adam rejimini oluşturmak, yeni bir sistem kurmak, özgürlüklerin önünü kesmek, doğru bilgi alma yollarını kapatmak, bunlar özellikle son üç yıldır yoğun olarak uygulanan yöntemler. Bunu tarihimizin çeşitli aşamalarında çok vahim bir şekilde uygulandığını biliyoruz; Gazetelerin basılması, bombalanması, gazetecilerin öldürülmesi de dahil olmak üzere" dedi.
Kenanoğlu, "İçinden geçtiğimiz süreçte doğru haber alma ve iktidarın yalanına karşı muhalefetin sesini duyuran ve doğru bilgiye ulaştıran bir çok basınımızın kapatıldığını, çoğunun satın alma yöntemiyle havuza aktarıldığını, tek adam rejiminin, tek adamın sesi haline dönüştürüldüğü, bunu ret edenlerin ise kapatıldığı, kayyumlar atandığı, gazetecilerin tutuklandığı bir süreçten geçiyoruz" şeklinde konuştu ve devamında şunları belirtti:
"Eğer basın susturuluyorsa, halkın doğru bilgiye ulaşma araçları susturuluyorsa bu ülkede haktan, hukuktan, adaletten, eşitlikten, özgürlükten bahsetmek mümkün değildir. Tüm faşizan yönetimler, önce haber kaynaklarını susturmakla işe başlamışlardır, Türkiye'de de aynen böyle oldu. Önce özgür basın susturuldu, hepsi tekelleştirildi, tek adamın emrine verildi ve arkasından da bildiğiniz operasyonlarla özgürlükleri kısıtlayan bir çok girişimle karşı karşıya kaldık. Bu süreç devam ederken bizler ve muhalif duruşunu sergileyen, halkın doğru bilgiye ulaşmasını amaçlayan gazeteci arkadaşlarımız da ellerinden gelen gayreti sarf etmeye devam ediyorlar. Teslim olmayan, boyun eğmeyen ve bu konudaki mücadelesini sürdüren arkadaşlarımızı selamlıyoruz."