Ordu'da yaşananlar kar hırsının sonucu

Ordu'nun Ünye ilçesinde şiddetli yağışların meydana getirdiği taşkın sonucu biri Karadeniz Sahil Yolunda olmak üzere 8 köprü yıkıldı. Çift taraflı ulaşıma kapatılan Karadeniz Sahil Yolu yolu dün saat 16.15 sularında tekrar ulaşıma açıldı.

 

Çaybaşı, Perşembe, Ünye, Fatsa arasında 90 kilogramı aşan yağışlar oluştu. Sel, heyelan, toprak kayması gerçekleşti. Heyelan ve göçük altında bulunan 165 kişi mahsur kaldı. En ağır hasar Çaybaşı ve Perşembe ilçelerinde meydana geldi.

 

Meteoroloji bugün saat 15'e kadar fırtına ve şiddetli yağış uyarısı yaptı.

 

Ordu Çevre Derneği Başkanı Gül Ersan yaşananları ve son durumu ETHA'ya değerlendirdi.

 

Ersan'ın bu sabah itibari ile aktardığı son durum şöyle: "Cevizdere üzerindeki köprüler yıkılmış durumda. Sahil yolu çift taraflı ulaşıma kapatılmıştı ancak sabah saatleri itibari ile ulaşıma açıldı. Köy yollarına açılan 3 köprüde ise çalışmalar devam ediyor. Ordu merkezinin yukarısında bulunan köy yolları ağaçların devrilmesi sonucu kapanmıştı, köy yolları açıldı. Gece boyunca kesik olan köylere elektrik verilmeye başlandı."

 

YOL ÇALIŞMASINDA DERE YATAKLARI BOZULUYOR

 

"Son yıllarda artan sel felaketi ile ilgili 4 etken var: Yollar, HES'ler ve maden ve taş ocakları ile hızla artan betonlaşma" diyen Ersan, "Karadeniz Sahil Yolu, yapımı devam eden Ordu'dan Akdeniz'e açılacak olan dere yolu olarak tasarlanan Akdeniz Yolu ve tamamlanmak üzere olan Yeşil Yol nedeniyle dere yataklarının doğal akışları değişti. Ayrıca yol çalışmasında çıkan hafriyat maliyeti düşürmek için depolama alanlarına değil dere yataklarına boşaltıyorlar. Karadaniz Sahil Yolu ise dere yataklarının denize ulaşmasını engelliyor. Ayrıca tüm bu çalışma oradaki ekosistemi değiştiriyor. Yol açmak için kesilen ağaçlar ile birlikte suyun akışını sağlayacak eğim yok ediliyor. Küçük derelerin dere yatakları tıkanıyor yada bozuluyor" diyerek plansız yapılaşmanın sellere neden olduğunu vurguladı.

 

BAKANLIK HES SAYISINI ÇARPITIYOR

 

Ordu'da Bakanlığın açıkladığı 48 tane HES olduğunu ancak HES'lerden bazılarında 3 tane santral olduğunu söyleyen Ersan, "Bu 3 tane HES demek. Dolayısıyla tahribat alanı daha fazla. Bu HES'ler yapılırken de açılan yollar ile birlikte dere yatakları daraltılarak bozuluyor. Bazen bir ırmağın suyunu alıp diğer ırmağın yatağına taşıyarak HES'i çalıştırılıyor. Bunun onlarca ırmak için yapıldığını düşündüğümüzde yaşanan doğa tahribatı korkunç boyutlarda olduğu görülecektir. Örneğin Ordu'nun en büyük ırmağı olan Melet Irmağı üzerinde peş peşe 5 tane HES var. Irmağın suyunun denize ulaşması 5 HES'i geçtikten sonra gerçekleşiyor. Üstelik HES'lerin tahribatı suyu tutma miktarı, dere yatağının genişliği gibi konuların hesaba katılmadığı denetimsiz bir şekilde gerçekleşiyor" dedi.

 

MADEN OCAKLARI DENETİMSİZ

 

Ersan şöyle devam etti: "Maden ve taş ocağında ise sel olan ilçe ve iç kesimlerde MTA'nın 337 noktada sondaj çalışması devam ediyor. Örneğin bir noktada 1 tane sondaj açacağını duyuruyor ancak orada ekonomik değeri yüksek olan madene ulaşılamamış hemen 500 metre ilerisinde tekrar açıyor. Proje dışı denetimsiz ve kayıt dışı açılan sondajlara yapılan itirazları da 'Devlet işi, ülkenin geleceği' gibi gerekçelerle susturuluyor ya da karakola çağrılarak sindirilmeye çalışıyor."

 

Ersan, "Tüm bunlar bir araya gelince artık yaşananlar doğal afet değil insan eliyle yaratılan yıkımdır. Ayrıca hızlı betonlaşma ve yeşil alanların yok edilmesi de yaşanan felaketin boyutunu artırıyor" diye belirtti.