6 Ekim 2024 Pazar

Oluç: İktidar kirli işlerini ‘vatan-millet' söylemiyle örtmeye çalışıyor

Gündeme ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenleyen HDP Grup Başkanvekili Oluç, çete lideri Peker'in söylemleriyle bir kez daha ortaya saçılan devlet-mafya kirli ilişkilerine dikkat çekti. Oluç, iktidarın suçların üzerini örtmek için "vatan-millet" söylemi kullandığını ve toplumsal muhalefeti hedefe koyduğunu belirtti. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Çete lideri Sedat Peker ile Erdoğan'ın önceki yıllarda arasından su sızmadığını hatırlatan Oluç, Türkiye eğer bir hukuk devleti olsaydı bu kirli iddiaların ve ilişkilerin arkasında durmak yerine soruşturulması ve araştırılmasının sağlanacağını belirtti. Oluç, "Bu iktidar bütün bunların üzerini örtmek için iki yola başvuruyor. Birincisi, vatan-millet söylemi ve ‘hedef Türkiye' lafının arkasına gizlenmek; ikincisi, toplumsal ve siyasal muhalefeti, demokratik siyaseti hedefe koymak" dedi. 

Kürt halkına yönelik savaşla beslenen çetelerin ve mafya düzeninin bugünkü savaş ortamında da varlığını sürdürdüğünü söyleyen Oluç, "1996 yılındaki Susurluk kazasından bahsettim. O dönemin mafya-bürokrasi ve siyaset ilişkileri içindeki aktörlerin neredeyse tamamı bugün iktidar ittifakının ortaklarıdır. Yani bin operasyonun, Beyaz Torosların, 17 bin faili meçhulün planlayıcısı ve yürütücüsü olanlar, bugünkü iktidarın da ortaklarıdır aynı zamanda. İşte bu ortaya çıkmıştır. Biz bunu biliyorduk. Bunu söylüyorduk, ilk defa da söylemiyoruz. Ama bir kez daha görüldü ki, o dönemin aktörleri bugünün de aktörleridir. O dönemin genelkurmay başkanının ‘düşük yoğunluklu savaş sürdürüyoruz' lafını hatırlatıyorum. İşte bu düşük yoğunluklu savaştan, kirli savaştan, Kürt halkına yönelik çatışma ve savaş politikalarından beslenen çeteler, mafyatik örgütler ve o ortamda büyüyen ve gelişen yapılar, bugün yine savaş ve çatışma ortamından, Suriye'den Libya'ya kadar olan savaş ve çatışma ortamından beslenerek ilişkilerini sürdürmektedirler" diye konuştu. 

Sorununu çözümünün net bir şekilde Türkiye'de demokratikleşme, Kürt sorununu demokratik ve barışçı çözümü, hukukun üstünlüğünün sağlanması, yargının bağımsız ve tarafsız olarak bu tür kirli ilişkilere müdahale etmesi ve Meclis'in bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini kaydeden Oluç, "Bakın 1996 yılında Susurluk kazasından sonra Meclis'te bir Susurluk Araştırma Komisyonu kuruldu. O dönemin kirli ilişkileri, o komisyonun yaptığı araştırmalar sonucunda önemli bir raporla ortaya döküldü. Devlet Denetleme Kurulu'nun hazırladığı bir rapor da vardı. Kirli ilişkiler o dönemde ortaya döküldü. Sonuç alınamadı, çünkü iktidar değişti ve kirli ilişkiler yeni iktidarla sürdürüldü. İktidar bugün araştırma komisyonunu reddederse, kirli ilişkilerin ortaya çıkmasını istemiyor demektir" ifadelerini kullandı.