Ölü ele geçirildiler
Yetişkin ailesinin dört ferdinden söz ediyoruz… Kamuran'dan, Oya'dan, Yaşar'dan, Cüneyt'ten… Dört kardeşten… İntihar süsü verilmiş bir cinayetten söz ediyoruz… Siyanürle öldürülerek ele geçirildi onlar, bu aşağılık sömürü düzeninin efendilerinin kirli çıkarları tarafından. Onları bu düzenin yalanları zehirledi önce.
Yok, hayır…
Devletin "terörist" dediklerine yönelik operasyonların birinden söz etmiyoruz.
İstanbul-Fatih'teki infazdan, katliamdan söz ediyoruz.
Hani şu, "komşusu açken tok yatan ‘Müslüman değildir"in dillere pelesenk edildiği yerlerden birinden…
Hani şu, ne kadar çok "Yaratılanı Yaradandan ötürü severiz" denirse o kadar çok alkış alınan yerlerin birinden…
İşte o muhitte "katledilen" dört yurttaştan söz ediyoruz.
İki kadın, iki erkekten.
Yaşamlarını sürdürebilmek için işgüçlerini satmaktan başka çareleri olmayan dört kent yoksulundan…
Biri Güzel Sanatlar'da modellik, biri motorlu kuryelik yapan, ikisi işsiz dört emekçiden.
Yıllardır devlete vergi ödeyenlerden…
Ama kiralarını ödeyemeyecek durumda olanlardan…
Her gün 8-10 ekmekle karın doyurmaya çalışanlardan…
Bakkala 2260 lira, şirkete 600 lira elektrik borcu bırakarak yaşamdan ayrılanlardan…
Aç dolaşmayı göze alıp yeşil kart yardımı almayı gururlarına yediremeyenlerden…
Yetişkin ailesinin dört ferdinden söz ediyoruz… Kamuran'dan, Oya'dan, Yaşar'dan, Cüneyt'ten… Dört kardeşten…
İntihar süsü verilmiş bir cinayetten söz ediyoruz…
Kapitalizm denen barbarlık sisteminin taammüden işlediği sonu gelmez işçi, emekçi, yoksul cinayetleri serisinin birinden daha söz ediyoruz…
Faşist zorbalık düzeninin baskısı altında katmerleşen toplumsal çürümenin, ahlak ve vicdan yitiminin kefareti olan cinayetlerden birinden daha söz ediyoruz.
Siyanürle öldürülerek ele geçirildi onlar, bu aşağılık sömürü düzeninin efendilerinin kirli çıkarları tarafından.
Onları bu düzenin yalanları zehirledi önce.
Onları bu düzenin eşitsizliği, adaletsizliği mahkum etti önce zehirli "kader"lerine.
Onlar öbür dünyanın cennetinin ballı yemişlerini yiyemeden önce, bu dünyanın cehenneminin açlığında, sefaletinde, yoksunluğunda zehirlendiler.
"Ölü ele geçirilmiş" bedenleri, dünya tarihin sömürü mezarlığında yatan milyarlarca sınıf kardeşlerinin, kız kardeşlerinin, ezilenlerinin yanına gidiyorlar şimdi.
Kalanlara düşen, bize düşen, onların da en insani özlemlerine ve anılarına sahip çıkmak.
Değerlerinin unutulmasına, öldürülmesine, ölmesine izin vermemek.
Kapitalistlerin ve faşistlerin ele geçirmesine izin vermemek.
Onlardan kalan hayat ve hakikat gücünü, insani ve özgür bir dünyanın kuruluşunun inadının ve mücadelesinin harcına katmak.
Bizi ölü ele geçirenlerin, yaşamlarımız üzerine kurdukları iktidarlarını ve cennetlerini başlarına yıkmak.
Dünyada sömürülenlerin ve ezilenlerin cehennemine son vermek. Dört kardeş için de, emeğin ve insan kardeşliğinin cennetini kurmak.
Ruhları cennetimize mekan olsun.