22 Eylül 2024 Pazar

Okçuoğlu: Kriz kendi kendine diktatörlüğü yıkamaz, mücadele şart

Almanya'nın Kiel kentinde panel "Son siyasal gelişmeler ve görevlerimiz" konulu panel düzenlendi.

Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF), Kiel kentinde, Dr. İbrahim Okçuoğlu'nun katılımıyla "Son siyasal gelişmeler ve görevlerimiz" konulu panel düzenledi. Panel, 27 Ekim 1992'de katledilen 6'lar (Mehmet Beşgen, Hasan Çiçek, Müslüm Akyol, Ertan Uzunyayla, Erdoğan Tatar ve Saim Bozkurt) şahsında devrim şehitlerine saygı duruşuyla başladı.

Panelde söz alan Dr. Okçuoğlu, "Dünya ekonomisinde krize doğru giden bir gelişme var. Ekonomisi iyi olmayan bir dünyada yaşıyoruz, ekonominin kötü olmasının sebebi gelişmiş ülkelerin arasındaki ekonomik savaş değil rekabettir. Örneğin Çin lie ABD arasındaki rekabet gibi bunu böyle anlamalıyız" dedi.

ABD ve Rusya'nın Ortadoğu'da tepiştiğini vurgulayan Okçuoğlu, "Bölgedeki halkın sorunları iki ülkenin de umurunda değildir. Biz bunu Amerika Irak'a demokrasi adı altında girmesiyle gördük, sonuçlarını hepimiz şahit olduk:  bir milyon sivil insan öldü, yüz binlercesi yaralandı" şeklinde konuştu. "Bölgede Rusya, Suriye ve İran'la beraber hareket ediyor, ABD'nin İsrail'e hareket ettiği aşikardır" diyen Okçuoğlu, "Burada çelişkide kalan Türkiye'dir. Çünkü Türk devletinin tek sorunu oradaki Kürt hareketini boğmaktır. Yeni ulusal güvenlik politikası adı altında kendisine düşman gördüğü Kürt hareketini imha ve inkar etmektir" dedi.

Türkiye'deki ekonomik krize dikkat çeken Okçuoğlu, "Bu kriz, Erdoğan'ın yürüttüğü diktatörlüğü, yani devletleşmiş AKP'yi götürmez. Ekonominin kendisine özgü yasaları vardır ve nesneldir. Siyasetle değiştiremezsiniz. Kitlelere krizin çıkış noktasını anlatamaz isek, sonuçlarını anlatamaz isek kimseye fabrikalarda sendikalarda anlatamaz isek kimseyi örgütleyemezsin. Kriz devam edecektir çünkü ciddi bir sermayeye ihtiyaç vardır. Burada devrimci kurumlara düşen görev bu krizi, devleti, hükümeti teşhir etmektir" şeklinde konuştu.

"Bir yandan bu faşist diktatörlük Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da bir mezar suskunluğu yaratmaya çalışıyor, herkesi susturduğunu sanıyor, CHP'nin muhalefetini bile kabul etmiyor" diyen Okçuoğlu, "Ancak Kürt hareketini, Alevileri susturabilmiş mi? Hayır. Kadınların mücadelesini durdurabilmiş mi? Hayır. Bu güne kadar karşısında duran hiç bir gücü tasfiye edememiştir. Fakat kitlelerin birleşmesini, yan yana mücadele etmesini geriletmiştir" tespitinde bulundu.

"Sınıf mücadelesinin örgütsüz olduğu söylenemez" diyen Okçuoğlu, "Faşizme karşı mücadele etmek için devrimci olmaya gerek yok, bu herkesin sorunu. Mesele Erdoğan'ın gitmesi değil mesele sistem meselesi, Erdoğan gider başkası gelir. Sanki Erdoğan'dan önce rahat bir durumda mıydık. Bakın şimdi yeni demokrasi söylemleri ile Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu parti kuruyorlar. Bunlar değil mi bu ülkeyi bu hale getirenler, bizi mi kurtaracakmış. Bu yüzden faşizmle mücadele etmenin yolu örgütlü mücadeleden geçer" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Rojava'da 'güvenli bölge' adı altında bölgeye Arapları yerleştirmek ve böylece YPG'nin etkisini azaltmak, ilerlemesini engellemek istediğine dikkat çeken Okçuoğlu, Erdoğan'ın 15 Temmuz darbesinden de çıkarları doğrultusunda yararlandığını söyledi.

İbrahim Okçuoğlu, "Her defasında deriz Rejimin bulunduğu krizden nasıl bir devrimci durum ortaya çıkar ve burada devrimci partilere nasıl bir görev düşüyor? Rejimin krizde olması ve insanların mevcut koşullarda yaşamak istememesi, devrimci durumlar ortaya çıkarır, fakat bir de nesnel bir durum var işte orada devrimcilere düşen görev kitlelere bu durumu anlatmak ve tabi ki de bu durumu anlatacak örgütleyecek partinin hazırlıklı olması" dedi.