MLKP savaşçısı Lilav Dağlı: Daha büyük savaşa hazırlanıyoruz

 

MLKP’nin 25. kavga yılını Medya Savunma Alanları'nda eğitim esnasında karşıladınız. Duygu ve düşüncelerinizi aktarabilir misiniz?

 

Partinin geride bıraktığı 24 yıllık savaş pratiğinin bir parçası olmanın verdiği mutluluk ve coşkuyla doluyum. Gelmeden önce hayallerini kurduğum ve ait olduğumu hissettiğim dağlardaki ilk 10 Eylül'üm ve partimizin 25. yılına denk geldi. Hem yaşamanın bir eğitim ve direniş olduğunun bilinciyle doluyum, hem de MLKP 25. yılına adım atarken son süreçte verdiği şehitleriyle savaşma isteğim kat be kat artmış, tüm benliğimi sarmış durumda. Belirgin bir sabırsızlık mevcut benim açımdan. Böylesi keskin süreçlerde beni hem psikolojik hem de fiziki açıdan güçlendirecek şeyin, pratik olduğunu daha derinden hissediyorum. Eğitimin beni güçlendirdiğinin, sağlamlaştırdığının farkındayım. Eğitimle birlikte sabretmeyi de öğreniyorum. Dağlar bizi yöntem açısından da geliştiriyor. Çok yönlü ve yöntemli olmayı öğreniyoruz. Bunların yanı sıra dağlar benim açımdan değişimin ve gelişimin yükseleceği yer. Partinin yeni savaşım yılıyla bilirlikte şehit Sarya'nın da dediği gibi 'Kendi gelişimimi partinin gelişimi'yle bütünleme çabası içerisindeyim. Fedaileşmede bir çıta yaratan Berçem ve Ekin yoldaşlardan Nurhak dağlarında bedeniyle direnişi büyüten Alişer yoldaşa dek savaşımımız fedaice büyüyor. Efrîn’de bir direniş tarihi yazdık, şehitler verdik. Tirej, Zeynel ve Erdal yoldaşlar bu savaşın içerisinde devrim topraklarına can suyu oldu. Partimizin nitelik yükseltme çağrısına soluk olmaya çabalıyoruz.

 

Parti sizin için neyi ifade ediyor?

 

Bir kadın komünist olarak parti büyüyen savaşın içerisindeki bir ışık hüzmesini canlandırıyor kafamda. Yani Suruç Katliamı’yla başlayan savaş süreci her geçen gün daha da kızgınlaşırken faşist AKP devletinin karşısında bir kadın olarak dikilmenin öneminin bilincindeyim. Bu yüzden parti bu karşı duruşun adresi benim için. Berçem ve Ekin yoldaşlara yönelik saldırı, aslında kadın cinsine yönelik bir saldırıydı. Efrîn şehidi Barin yoldaşın göğüslerinin kesilmesi, Türk devletinin erkek egemen saldırılarının en belirgin yansımalarındandı. Savaşan kadını büyük bir tehdit olarak görüyor devlet. Bu yüzden kadınlar olarak daha büyük savaşlara hazırlanıyoruz. Nitelik yükselterek, uzmanlaşarak savaş siperlerinin en önüne hazırlanıyoruz. Partimiz yani aslında partimizle birlikte kadın örgütümüz, bu hazırlıkta bize güç oluyor. Kadınlar olarak kadın örgütümüzün kuruluşuyla sırtımızı dayadığımız daha belirgin bir zemin var. Hem kadın özgürlük mücadelesi tarihimizden hem de Türkiye Devrim Hareketi’nin tarihinden güç alıyorduk; artık bu tarihte bir de KKÖ'müz var. Parti ve kadın örgütü, faşizmin ve erkek egemenliğinin karşısında ordulaşarak komünizme ulaşmayı ifade ediyor.

 

25. kavga yılından beklentiniz nedir?

 

Kavganın büyüdüğü ve MLKP'nin zafere yürüdüğü bir yıl olacak. 'Zafer hazırlığı sever' denir. Zafer için nitelik yükselterek partimize kan olmaya hazırlanıyoruz. Bu yıldan beklentim, herkeste olduğu gibi devrimin zaferi olacaktır. Büyüyen savaşın içerisinde kendi adımlarımızı, partimizin adımlarıyla birleştirerek daha güçlü yürüyeceğiz zafere. Bu yürüyüşün bir parçası ve örgütleyicisi olmak için çabalıyoruz. Bu yıl bedellerle büyüyen kavgamızın zaferini yaratacağımız yıl olacak.