GÜNCEL
'Milyonlarca öğrenci anadilde eğitim almaktan yoksun'
Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi'nin 2018-2019 eğitim-öğretim yılına dair hazırladığı rapor okullarda pek çok problemin çözüme kavuşturulmadığını gözler öne serdi. Raporda "milyonlarca çocuğun bilinçli bir politikayla kendi anadilinden uzaklaştırıldığı" tespitine yer verildi.
Eğitim-Sen Diyarbakır Şubeleri, 1 Nolu Şube binasında yeni eğitim ve öğretim yılı için eğitim raporunu açıkladı.
Eğitim-Sen Diyarbakır 2 nolu şube Eşbaşkanı Fatma Budak tarafından açıklanan raporda, anadilin insanın dünyayla ilk iletişim kurma, öğrenme, kişiliğinin, kimliğinin duygusal ve zihinsel gelişiminin ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydetti. Budak, "İkinci dil öğrenemediğimizde eksiklik yaşarız ama anadilimizden uzaklaşırsak benliğimizi yitiririz" dedi.
'ANADİLDE EĞİTİM TALEBİ KRİMİNALİZE EDİLDİ'
Dünya küçük bir köy haline gelirken yerel kültürler ve diller yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını aktaran Budak, Avrupa ve Amerika'da buna karşı ciddi çalışmalar yapıldığını söyledi.
Budak, "Dillerin yok olmasının önüne geçmek için politikalar üretilmeye çalışılıyor. Türkiye'de ulus devletin inşası sürecinde oluşturulan tek dil politikası hiç sekteye uğramadan devam etti. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde AKP iktidarı göstermelik olarak atmış olduğu adımlardan gerçek hedeflerine ulaşınca vazgeçti. Ülkede yaşayan milyonlarca insan anadillerinde eğitim alamazken bunun talep edilmesi çeşitli gerekçeler sunularak kriminalize edilip yasak kapsamı genişletildi." ifadelerini kullandı.
2017 YILINDA DİYARBAKIR'A SADECE 3 KÜRTÇE ÖĞRETMEN ATANDI
AKP/Saray iktidarının dil üzerindeki yasakları kaldıracağı taahhüdünde bulunduğunu kaydeden Budak şunları dile getirdi: "AKP iktidarı konumunu sağlamlaştırınca göstermelik olarak seçmeli ders şeklinde okullara koyduğu Kürtçe derslerden fiilen vazgeçti. Bunun en bariz örneği seçmeli ders olan Kürt dilinin okullarda okutulmasını sağlayacak öğretmenlerin ataması yapılmamış olması. Diyarbakır'da 2017 yılında sadece 3 Kürtçe öğretmeni atanmıştır."
Okullarda "ihtiyaç yok" şeklinde planlama yapılarak öğrencilerin Kürtçe dersine ulaşmasının fiilen engellendiğini aktaran Budak, "Eğitim-Sen olarak milyonlarca kişinin kendi anadiline seçmeli ders olarak okutulmasını kabul etmiyoruz. Her toplum kendi anadilinde eğitim görmeli bu yasakçı faşizan politikalardan biran önce vazgeçilmelidir." dedi.
Budak, "Diyarbakır'da ve Türkiye genelinde milyonlarca öğrenci kendi anadilinde eğitim göremediği için eğitime her zaman geride başlamak zorunda kalıyor. Milyonlarca çocuk bilinçli bir politikayla kendi anadilinden uzaklaştırılarak bir insanlık suçu işlenmektedir." diye konuştu.
'ANAYASAYA AYKIRI OLMASINA RAĞMEN ÖĞRETMENLİK SÖZLEŞMELİ OLDU'
Budak şöyle devam etti: "Öğretmenleri bir şirket çalışanı gözüyle gören iktidar, öğretmenin özlük haklarına göz dikmiş, sözleşmeli öğretmenlikle kendine yakın bir memur kesimi yaratmak için ciddi çabalar göstermiştir. Anayasaya aykırı olmasına rağmen yasaların etrafından dolanarak sözleşmeli öğretmenliğe geçmiştir. 2015'te Başbakanlık bir genelge yayınlayarak kamu emekçilerinin çalışma alanlarında ihbarcılığı yaygınlaştırmış ve çalışanların bir birini şikâyet etmesini kurumsallaştırmıştır."
OHAL İLE YÜZBİNLERCE KİŞİ KAMUDAN İHRAÇ EDİLDİ
"Bununla da yetinmeyen iktidar 2016 da yaşanan darbe girişimiyle OHAL ilan etmiş ve kamuda yüzbinlerce kişi yargısız infaz şeklinde kamudan ihraç etmiştir." diyen Budak, "Hükümet, kendi halkına ve muhalefete o kadar kinlenmiş ki ihraç edilenlerin kendi haklarını arama yollarını kapatmış, bu kişilerin başka alanlarda çalışmasının da önünü kapatarak onları açlığa mahkum etmiştir." şeklinde konuştu.