22 Eylül 2024 Pazar

Melek İpek'in çocukları yaşadıklarını anlattı

Çocuklarına ve kendisine sistematik şiddet uygulayan evli olduğu erkek Ramazan İpek'i öldürmekten tutuklanan Melek İpek'in ikinci duruşmasında İpek'in 2 çocuğu psikologlar eşliğinde yaşadıklarını anlattı. Melek İpek'i tahliye etmemekte ısrarcı olan Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi duruşmayı 26 Nisan'a erteledi.

Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde kendisine ve çocuklarına sistematik işkence uygulayan evli olduğu erkek Ramazan İpek'i özsavunma kullanarak öldüren Melek İpek hakkında "kasten öldürmek" suçundan açılan davanın ikinci duruşması Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

İpek, 18 yıldan 24 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada ikinci kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, İpek tutuklu bulunduğu Antalya L Tipi Kapalı Hapishanesi'nden SEGBİS aracığıyla katıldı. Duruşmaya Ramazan İpek'in yakınları ile avukatı, Melek İpek'in ailesi ve taraf avukatlar, tanıklar ile demokratik kitle örgütü temsilcileri ve kadın örgütleri katıldı.

Duruşmada, 112 Çağrı Merkezi'nden gelen ses kayıtları dosyaya dahil edildi. Melek İpek'in 9 yaşındaki C.İ. ve 6 yaşındaki İ.İ. adlı çocukları da SEGBİS aracığıyla tanık olarak dinlendi.

Melek İpek'in kızı İ.İ. adli görüş odasında SEGBİS vasıtası ile uzman nezaretinde konuştu. Dedesi, anneannesi, dayısı ve teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen İpek'in kızı İ.İ, "Babam ile aramız hiç iyi değildi. Ablam ve annemle aramız iyiydi. Babamız bizi dövüyordu. Bana ders olsun diye ablamı dövüyordu. Annem ile babamın arası kötüydü. Annem bir yere gittiği zaman 'neden geç kaldın' diye annemi dövmüştü" dedi.

'SİZİ ÖLDÜRMEYE GELİYORUM, DİYORDU'
İpek'in kızı İ.İ. olay gününü şöyle anlattı: "Annem bizi misafirliğe götürmek istedi. Biz gitmek istemedik. Babam sinirlendi. Anneme silahını doğrultu, 'Kelime-i şehadet getir' dedi. Silahı bize de doğrulttu. Babam anneme ateş etti. Cama geldi. Anneme silah arkası ile vurdu. Babam annemi içeriye götürüp dövdü. Banyoya götürüp attı. Annem orada yere düşüp bayılmış. Sonra annemin yüzüne vurmuş. Annemin pek sesi çıkmıyordu. Duyduğumu ve gördüğümü söylüyorum. Ablam benim kulaklarımı kapattı. Sonra babam annemi kelepçeledi. Babamın elinde Rambo bıçağı da vardı. Annemin saçından sürükleyerek başka bir odaya götürdü. Uyuduk. Babam işe gitti. Babama 'Neden böyle yapıyorsun' dedik. O da 'Biliyor musunuz? Anneniz beni aldatıyor. Sakın sesinizi çıkartmayın' dedi. Ablam hiç uyumadı. Ablam beni uyandırınca annemin yanına koştuk. Annem yatak odasındaydı. Yanına gittik. Annemin yüzünde kan, ellerinde kelepçe vardı. Annem çıplaktı. Bizim oradan örtü istedi. Verdik üzerine örttü. Sonra bizim Semra diye komşumuz vardı. Oraya gittik. Semra komşudan 'silah burada mı' dedik ve eve döndük. Sonra annem 'Odaya geçin' dedi. Biz çocuk odasındaydık. Sonra babam geldi. Annem duvardaki tüfeği aldı. Babam merdivenlerden gelirken bağırarak 'Sizi öldürmeye geliyorum' diyordu. Sonra annem babama silah doğrultmuş, içeride mermi varmış. Annem babama sıkıp öldürmüş. Bir kere silah sesi geldi. Annem jandarmayı ve ambulansı aradı. Annem bizi babamızın cesedini görmememiz için odadan çıkartmadı. Ambulans ve jandarma geldi. Annemi götürdüler."

'ANNEMİN ELLERİ KELEPÇELİYDİ'
Mahkeme Başkanı'nın, "Baban işten geldiğinde, annenizin elleri kelepçeli miydi?" şeklindeki soruya İ.İ, "Evet kelepçeliydi" yanıtını verdi. "Tüfekte mermi var mıydı?" şeklindeki soruya ise İ.İ, "Mermi varmış. Biz tüfeğe mermi koymadık" diye yanıtladı. Mahkeme Başkanı, İ.İ.'nin bir önceki ifadesinde, "Annem kelepçenin birini açtı? Diğerini açamadı" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine İ.İ, "Onu ablam söylemişti. Ben o sırada odadaydım. Ben görmedim" yanıtını verdi. Uzman, ifadesi alınan İ.İ.'nin fiziki ve düşüncesinin diğer çocuklarla paralel olduğunu, kendisine sorulan sorulara anlaşılır yanıtlar verdiğini, beden dili ile sözlü ifadelerinin paralellik gösterdiğini belirtti.

İ.İ.'nin konuşması sırasında Melek İpek'in ağladığı görüldü. İ.İ.'nin beyanları sonrası celse tanık beyanlarıyla devam etti. Tanıkların dinlenmesinin ardından Melek İpek'i tahliye etmeme konusunda ısrarını sürdüren Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmayı 26 Nisan'a erteledi.