Maxmûr'a saldırıya tepki: Kürt soykırım politikasının devamı
Türk devletinin Maxmûr mülteci kampına yönelik saldırısına ilişkin açıklama yapan DTK, DBP ve TJA, "Maxmûr'a yapılan saldırılar Kürt halkına karşı yürütülen bir soykırım politikasının devamıdır" diye belirtti.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Tevgera Jinên Azad/Özgür Kadın Hareketi (TJA), Türk devletine ait insansız hava araçlarının Güney Kürdistan'da bulunan Maxmûr mülteci kampına yönelik saldırısına ilişkin açıklama yaptı.
Sivil Kürtlerin yaşadığı Maxmûr kampındaki okula yakın yerin bombalanması "çocukta olsa, kadında olsa gereken yapılacaktır" sözünün tekrardan tezahürünü gösterdiği belirtilen açıklamada, Kürdistan'da köy yakmaların ve faili meçhullerin işlendiği 1990'lı yıllarda topraklarını terk etmek zorunda kalan Kürtlerin Maxmûr kampında kaldığı kaydedildi. Açıklamada, "2014 yılında IŞİD saldırısına karşı direnen Maxmûr halkına karşı bugün yapılan saldırılar bir insanlık suçudur. BM'nin denetiminde olan, uluslararası kurumların gözetiminde bulunan Maxmûr kampı bombalanırken buna göz yumulması, sessiz kalınması, bu suça ortak olduklarının göstergesidir" denildi.
MAXMUR'A SALDIRI KÜRTLERE YÖNELİK SOYKIRIM POLİTİKASININ DEVAMIDIR
Üç yıldır Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından ablukaya alınan ve ambargo uygulanan Maxmûr kampının son iki yıldır da hava saldırılarının hedefi olduğunu vurgulanan açıklamada, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 1 Haziran'da katıldığı bir televizyon programında Maxmûr kampını hedef almasının ardından saldırının düzenlendiğine dikkat çekildi. Açıklamada, "Tıpkı Roboski'de olduğu gibi bugünde Maxmûr'a yapılan saldırılar Kürt halkına karşı yürütülen bir soykırım politikasının devamıdır. Bizler bu soykırımcı saldırılara ve politikalara karşı muhalifleri, insan hakları savunucularını, sol, sosyalist tüm kesimleri karşı çıkmaya çağırıyoruz" ifadeleri kullanıldı.
SALDIRIYA SESSİZ KALAN DEVLETLERDE SUÇA ORTAKTIR
Irak topraklarında bulunan Maxmûr kampına yapılan saldırıda başta Irak hükümeti olmak üzere Bölgesel Kürdistan yönetiminin de sessiz kalarak, görmezden gelerek saldırıyı onayladığının altı çizilen açıklamada, "Uluslararası bir suç olan bu saldırıya karşı sessiz kalmak, aynı zamanda bu suça ortak olmaktır. Başta bu saldırı emrini veren ve uygulayanlar olmak üzere bu saldırıdan haberi olup onaylayan tüm devletlerinde bu suça ortak olduklarını ve yargılanmaları gerektiğini belirtiyoruz" diye kaydedildi.
MAXMUR KAMPINA YÖNELİK SALDIRIYI KINIYORUZ
DTK, DBP ve TJA, "Bu saldırılar sivil halka yaşam hakkı tanımayan saldırılardır. Bizler bu saldırıların bir an önce sonlandırılmasını, demokratik siyaset ile sorunların çözümünün sağlanmasını istiyoruz. Bizler; halklara karşı yapılan tüm saldırıların karşısında duracağımızı, demokratik siyaset mücadelemizi daha da yükselteceğimizi belirtirken, Maxmûr kampına yönelik saldırıyı kınıyoruz" diye belirtildi.