20 Eylül 2024 Cuma

Manisa Çevre Platformu: Jeotermal kirliliğine hayır

Manisa Defterdarlığı önünde jeotermal kirliliğine karşı 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde yaptığı açıklamada, JES'in zararları sıralandı. Denetimlerin etkin bir şekilde yapılması, hava, toprak ve su kirliliğinin periyodik olarak ölçülmesi ve denetim sonuçlarının kamuoyuna açıklanması istendi. 

Manisa Çevre Platformu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde jeotermal enerji santrallerine (JES) karşı bir basın açıklaması yaptı. Manisa Defterdarlığı önünde bir araya gelen ekolojistlere Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi 
(DEM Parti) milletvekili İbrahim Akın da destek verdi. 

'JEOTERMAL KİRLİLİĞİNE HAYIR'
"Jeotermal kirliliğine hayır" pankartıyla yapılan eyleme ayrıca, Manisa Çevre Platformu'na, Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği, Akhisar Çevre Derneği, Gördes Çevre Derneği, Salihli Çevre Derneği, TURÇEP, Alaşehir Çevre Derneği, Soma Sosyal Haklar Derneği, Saruhanlı Çevre Gönüllüleri, Gölmarmara Çevre Gönüllüleri ve Kırkağaç Çevre Gönüllüleri de katıldı.

'TARIM ARAZİLERİNİ VE AKARSULARI CİDDİ ŞEKİLDE KİRLETİYOR'
 Manisa'daki jeotermal enerji santrallerinin çevresel etkilerine dikkat çekildi. Basın metnini okuyan Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği Sekreteri Lütfi Vural, "Manisa'da bugüne kadar 172 adet jeotermal kuyusu açıldı ve 17 adet JES işletmesi devam ediyor. Bugün Salihli, Akhisar, Alaşehir, Sarıgöl, Ahmetli, Demirci, Kula, Saruhanlı ve Şehzadeler ilçelerinde toplam 12 adet ruhsat sahası ihale edilecek. Bu, çiftçilik yapan köylülerimizin zarar görmesine yol açacak. JES'lerin sondaj çalışmaları sırasında meydana gelen kazalar ve patlamalar sonucunda, hidrojen sülfür, karbondioksit, bor, kadmiyum ve arsenik gibi ağır metaller çevreye salınıyor. Bu durum, tarım arazilerini ve akarsuları ciddi şekilde kirletiyor" dedi.

'KÖYLÜLERİMİZ DE AYNI ZARARI GÖRECEKTİR'
JES'ler için verilen "ÇED gerekli değildir" kararlarının mahkemelerce iptal edildiğini belirten Vural, ÇED süreçlerinin yetersiz ve sorunlu olduğunu vurguladı. Tarımsal üretimde azalma ve kalite düşüşüne neden olan JES'lerin, ihracatta da sorunlar yarattığını ifade eden Vural, "İzmir Ticaret Borsası tarafından yapılan rekolte tahmin raporlarında, JES'lerin kuru üzüm üzerindeki olumsuz etkileri belirtildi. Bu tesislerin artmasıyla birlikte bağ alanlarında verim ve kalitenin olumsuz etkilendiği ve yapraklarda bor fazlalığı zararı olduğu gözlendi. JES sahaları genişledikçe, köylülerimiz de aynı zararı görecektir" dedi.

'SONUÇLAR KAMUOYUNA AÇIKLANMALI'
Vural, denetimlerin yetersiz olduğunu ve ölçüm sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılmadığını söyledi ve devam etti: "Denetimlerin etkin bir şekilde yapılması, hava, toprak ve su kirliliğinin periyodik olarak ölçülmesi ve denetim sonuçlarının kamuoyuna açıklanması gerekmektedir."