24 Kasım 2024 Pazar

Makina Mühendisleri Odası: DDK yargı organı haline dönüştürüldü

Makina Mühendisleri Odası tarafından, 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümü dolayısıyla yapılan açıklamada, Devlet Denetleme Kurulu'na verilen olağanüstü yetkiler eleştirildi.
Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayınladı. Yener, "Meslek örgütleri ve toplumsal muhalefete yönelik bugünkü baskı politikaları 12 Eylül'ün devamı ve tepe noktası niteliğindedir" dedi.
 
Yener, askeri darbenin ardından kurulan Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) görev ve yetki kapsamının 'araştırma ve inceleme' ile sınırlıyken 16 Nisan 2017 Anayasa değişikliğiyle 'her türlü idari soruşturma'yı içerir şekilde genişletildiğini, 15 Temmuz 2018 tarihli "Devlet Denetleme Kurulu Hakkında 5 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi" ile de 'görevden uzaklaştırma'yı da içerir şekilde genişletildiğini hatırlattı.
 
Yener, yapılan düzenlemeyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "DDK 'Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri' yapmakla ve 'her kademe ve rütbedeki görevliler hakkında görevden uzaklaştırma' yetkisi ile donatılmıştır."
 
"Bu geniş kapsam ve hukuk dışı yetki, DDK'yi yargı organlarının yerine geçirerek aynı zamanda cezalandırıcı bir organa da dönüştürmektedir. Bu kapsam ve yetki genişliği, Anayasa'nın 135. maddesi uyarınca kurulmuş olan TMMOB, TTB, Barolar Birliği gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını, sendikaları, tüm demokratik kitle örgütleri ile toplumsal muhalefeti 12 Eylül yöntemleriyle baskı altına alma ve giderek tasfiye etmeye yöneliktir. Açık ki böylesi bir kapsam, görev ve yetki genişliği totaliter bir rejime özgüdür, demokrasi dışıdır ve bütün toplumsal örgütlenmeleri ilgilendirmektedir."
 
"12 Eylül darbesinin 38. yılında darbelere ve diktalara yine ve kararlılıkla hayır diyor, tek seçeneğin demokrasi ve laik toplumsal yaşam olduğunu savunuyoruz" diyen Yener, "Kamusal hizmet ve denetim faaliyetleri yürüten bizler, bilimsel-teknik, mesleki-toplumsal gerekliliklerin kamudan dışlanmasına ve toplumsal muhalefete yönelik saldırılara karşı eşit, özgür, demokratik, laik, tam bağımsız, sanayileşmiş, kalkınmış, tam istihdamı sağlanmış bir Türkiye'yi savunmaya devam edeceğiz" diye belirtti.