Macron'nun emeklilik reformunda kaybeden kadınlar olacak

Fransa hükümeti açıkladığı yeni emeklilik yasasını savunurken kadınların en çok kazananı olacağını ilan etti. Ancak düzenlemeyle var olan eşitsizliği daha da derinleştireceğini gösteriyor, yani yeni düzenlemenin en büyük kaybedeni kadınlar olacak.

Fransa'da ulaşım sektörü ile başlayan sağlık, posta, hava yolu çalışanları, itfaiyeciler, Sarı Yelekliler, öğrenciler, eğitimciler ve farklı meslek gruplarının da destek verdiği grev devam ederken başbakan Edouard Philippe reformu savunan açıklamasını yeniledi. Reformun kadınlara eşitlik getireceğini iddia etti.

"Macron için zor bir kış olacak" diyen işçi ve emekçiler direnişte kararlı. Gençlik ve kadınların da temel dinamiği olduğu eylemler devam ederken yasanın cinsiyetçiliğini irdelemekte yarar var.

Kadınların kapitalist düzende üretimde, aile içinde ve yaşamın bir çok alanında çifte sömürüye maruz kaldığı aşikar. Çalışan kadınlar işlerinden evlerine döndüğünde yapmak zorunda oldukları ev işleriyle ikinci mesai yapıyor. Ev içi ücretsiz işler karşısında sömürü, cinsler arası geleneksel iş bölümüyle doğalmış gibi kendini yeniden örgütlüyor. Evsel köleliğin bir yanı budur.

Avrupa ülkelerinde işçi sınıfının kapitalist sömürüye karşı mücadelesi devam ederken Fransa'da gündeme gelen yeni emeklilik yasasına karşı kadınlar da sokağa çıkarak greve katılıyor. Yasanın kadınların daha çok sömürülmesi anlamına geldiğini yılmadan dile getiriyorlar.

ÜCRET EŞİTSİZLİĞİ %42'YE ÇIKIYOR
Halihazırda Fransa'da kadın ve erkek işçiler arasındaki ücret farkı %24 iken emeklilikte bu fark %42'a çıkıyor. Var olan ücret uçurumu yeni emeklilik yasası ile daha da derinleşecek.

Kadınlara ödenen ücret aynı işi yapan erkeklerden daha az. Yarı zamanlı (part-time) işlerde genelde kadınlar çalışıyor. Part-time işlerden geri kalan zamanını aile işlerine (çocuk ve yaşlı bakımı, temizlik, ütü ve yemek vb.) ayırıyor.

Tüm var olan bu sorunlara ve eşitsizliğe ek olarak Macron hükümetinin hazırladığı emeklilik yasa tasarısı emeklilerin ve özellikle kadınların maaşlarında düşüş getirecek.

Var olan yasada yaşamını yitiren eşlerden birinin maaşı sosyal güvencesi olmayan hayatta kalan eşine % 90 oranında verirken, yeni düzenleme ile bu hak önemli oranda düşüşe geçecek. Bugün, 62 yaşın altındaki 80 binden fazla kadın "ölüm aylığı" adında bir yardım alıyor. Yeni sistemde bundan mahrum kalacaklar.

Yürürlükteki yasaya göre emeklilik maaşı hesaplamasında özel sektörde ücretlerin en iyi olduğu 25 yıl, kamu sektöründe ise son 6 ay dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Yeni yasayla tüm çalışma süresinin ortalaması baz alınacak. Böylece emeklilik maaşı düşürülmüş olacak. Kadınların çalışma hayatında çoklu kesintiler ve part-time çalışma yoğunluklu olduğu için emeklilik maaşlarında büyük düşüş yaşanacağı anlamına geliyor.

Bugün, Hayat Sigortası (MDA) hamilelik ve doğurulan her çocuk için belirli bir süre emeklilik hesaplamasına katılmaktaydı. Yeni yasası ile MDA uygulamasına son verilecek ve kadın erkek arasındaki zorunlu çalışma süreci ve ücret farkı derinleşecek.

EN BÜYÜK KAYBEDEN KADINLAR OLACAK
Sendikaların 5 Aralık günü başlattığı grev devam ederken Başbakan Edouard Philippe gelen tepkilere karşın yasayı savunan emeklilik reformu projesini sunarken "Kadınlar büyük kazananlar olacak. Zor kariyerleri olan veya yarı zamanlı olarak çalışmak zorunda kalan Fransızlar artık cezalandırılmayacak. Çünkü çalışılan her saat puan kazanacak ve bu nedenle emekli maaşını artıracak" dedi.

Edouard Philippe, reform yapılan emekli aylığı sisteminin "Asgari ücrette tam bir kariyer için ayda net minimum 1000 Euro'luk emekli maaşı alacak. Asgari emekli aylığı, asgari ücretin % 85'inde yasa ile güvence altına alınacak ve bu şekilde gelişecek" dedi.

Bunlar gerçekçi bir önlem değil ve tamamen aldatmacadan ibaret. İlan edilen bu miktardan faydalanmak için yaklaşık olarak 42 yıl aktif ve tam zamanlı çalışmak gerekiyor. Bu yüzden, yeni sistemde, (özellikle kadınlar için) halen 1000 Euro'nun altında bir emekli aylığı olacak.

Başbakan Philippe, Gece mesai yapan kamu hizmetleri ve sağlık çalışanlarının iki yıl erken emekli olabileceklerini, dört meslekten birinin yasa kapsamında olduğunu açıkladı. Var olan yasada bu yaş sınırı 57 iken yeni yasada 60 olacak. Yani üç yıl daha çalışma zorunluluğu ekleniyor. Sağlık sektöründe çalışanların saatleri 24 saat üzerinde ve bir haftanın 7 günü olabilmektedir. Bu meslek dalında çalışanlar birçok hastalık ve ölüm riski ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Dolayısıyla risk faktörü bu hesaplanan yaş ve plan içinde açık bir şekilde tanımlanmamış. Bu sektörde çalışanların %70'i aşan oranda kadın olduğu göz önünde tutulursa kaybedenlerin yine kadınlar olacağı çok açık.

MACRON'IN YASASI CİNSİYETÇİ
Macron'un neoliberal politikaları kapsamında pratiğe geçirmek istediği yeni emeklilik yasası sömürüyü derinleştiren, emekçilerin yaşamlarını çekilmez kılan ataerkil ve cinsiyetçi bir yasadır.

Kadınların verdiği mücadele sonucu zaten kısmi ve yetersiz olan haklar, cinsiyetçi yasayla iyice yok edilmektedir.

Kadın örgütleri, sendikalar, politik oluşumlar başta olmak üzere çeşitli kesimler tarafından itiraz edilen emeklilik yasasının en önemli yansımasının "kadınlar her zaman büyük kaybedenler"olduğu gerçeğine işaret ediyor.

Yapılan eylem ve grevler sadece emeklilik yasasına karşı değil kapitalist neoliberal politikalara da karşı. Kadınlar ise artık daha fazla sömürülmek istemediklerini beyan ederken ekonomik ve fiziksel şiddete karşı meydan okuyor. "Emeklilik reformu bizi daha çok sefalete çekecektir" diyen kadınlar "ya grev ya da ölüm'' diyerek direnmekten başka seçeneklerinin olmadığını ifade ederken tüm toplumun büyük bir tehlike altında olduğunun altını çiziyorlar.