23 Eylül 2024 Pazartesi

Leyla'yı aldık, tecridi de kıracağız! - Sevda Bahar

Leyla Güven bugün açlık grevinin 79. gününde tahliye edildi. Tahliye kararı, kararlı öncülük etrafındaki halkların kesintisiz eylemlerinin kazanımıdır. Ne 15-20 dakikalık Öcalan ile görüşme, ne de tahliye kararı tecrit karşıtı direnişi sönümlendiremeyecektir. Kararlılık ve ısrarla Leyla Güven etrafında süren direniş kazanacak, tecrit kırılacaktır!
Leyla Güven'in 8 Kasım'da Kürt halkı önderi Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevinin 79. gününde, katılmadığı mahkemede tahliye edildi. Tahliye kararına gelinen süreç kadınlar öncülüğündeki halkın kesintisiz eylemlerinin sonucudur.
 
Leyla Güven'in açlık grevinin sahiplenilmesi ve Leyla'nın sesi olmak için yurtsever ve sosyalist yurtsever kadınlar direnişleri ile mücadeleyi sokağa taşımayı başararak bugüne geldik. İlk olarak halkın iradesi olarak seçilen Colemerg Milletvekili Leyla Güven için halk toplantıları düzenledi. Halka söz hakkı verilen toplantılarda kadınların önerisi “Toplantısı sonrası tek bir fire bile vermeden il binasından Leyla Güven'in tutuklu olduğu hapishaneye gitmeliyiz ve onun yanında olduğumuzu göstermek için sesimizi duyurmalıyız" oldu. Kadınların öncülüğü ile halk iradesine sahip çıkmak için hapishaneye yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında, Kürt kadınının çığlığı olan zılgıtlar ve sloganlar eşliğinde Amed E Tipi Hapishanesi'nin önüne giderek Leyla Güven'e seslerini ulaştırmayı başardılar ve ona moral ve güç taşıdılar. Kadınlar bununla da yetinmeyip darp edilmeyi, gözaltına alınmayı, tutuklanmayı göze alarak ikinci kez, üçüncü kez Leyla'nın sesi oldu. Uzun zamandır Amed'de sokağa yansımayan bir iradeyi açığa çıkarttılar. Direnişlerin artacağını gören faşist Saray rejminin kolluk güçleri ve valisi Amed'de yapılan bütün açıklamalara keyfi olarak yasak getirdi. E Tipi Hapishanesi'nin etrafını da TOMA'larla, akreplerle ve rangerlarla sararak 7/24 nöbette durmaya başladılar. Çünkü faşist Saray rejminin kolluk güçlerinin korkulu rüyası Leyla Güven'in direnişinin halklaşması ve Kürt halkıyla buluşmasıydı!
 
Hapishaneler de Leyla Güven'in haklı talebine ses vermeye devam etti. 1 Kasım 2016'da Gültan Kışanak'ın tutuklanmasından sonra Amed Büyükşehir Belediyesini işgal eden Saray faşizmine cevap olmak için sokakta Sebahat Tuncel ile Leyla Güven'in birlikte oldukları direniş fotoğrafları dönemin sembolü oldu. Bu kadın yoldaşlığı hapishanede de devam etti. Boyun eğmeyen Kürt kadın geleneğinin sürdürücüsü kadınlar hapishanelerde direnişi büyüttüler. Selma Irmak, Sebahat Tuncel ve Aysel Tuğluk, Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevlerine katılarak direnişteki yerlerini aldı. Figen Yüksekdağ ve Çiçek Otlu'nun da aralarında olduğu sosyalist kadınlar da dayanışma açlık grevleri ile direşin bir parçası oldular.
 
19 Ocak'ta Bakûre Kürdistan'ı kalbi olan Amed'de düzenlenen "Demokrasi, Özgürlük, Adalet'' mitinginde on binlerce kadın, erkek ve genç bir olup Leyla Güven'i sahiplendi. "Leyla Güven Rûmeta Me Ye'' sloganları ile Güven'in taleplerini, talepleri olarak ilan etmiş oldu. Leyla Güven'de yolladığı mektupla direnme ve kazanma iradesini yinedi: "Bir anlamda sesimi, sesimizi içeridekiler olarak duyurdu ğumuza ve belli bir noktada sonuç alacağımıza inanıyoruz. Bu direngen halk özgürlük ve demokrasi sevdalısı kadınlar, gençler Dehak'tan bugüne kadar zalime karşı oynadığı rolü bir kez daha oynadılar. Ve bedeli ne olursa olsun kazanıma kilitlendiler."
 
Saray korumaları tarafından bir kez daha kuşatılan meydanda yaratmak istedikleri korku duvarları, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri ve kadınların sokakları tutma gücüyle bir kez daha yıkıldı. Miting sonrası hapishaneye yürüme iradesi içeri ile dışarının duygu düşünce ve eylem birliğinin güçlenmekte olduğunun göstergesiydi.
 
Korkuları başlarına geldi! Kadınlar yüzlerinin direniş alanlarına, sokağa daha güçlü döndü. E Tipi Hapishanesi'ne yürümek isteyen kadınları darp ederek gözaltına almaları, Amed'in iradesi olan milletvekili Remziye Tosun'na Tomadan su sıkmaları aslında ne kadar aciz olduklarını ve erkek devlet yüzünü bir kez daha göstermiş oldu. Ama kadınlar vazgeçmedi. 2 gün önce darp edip gözaltına alınan kadınlar bu sefer de Amed'in merkezi olan Ofis semtinde tekrar buluştu ve kadın iradesini bir kez daha sokağa taşıdı. Dicle Amed Kadın Platformunun çağrısı ile "Açlık grevlerine ilişkin talebin ölümler yaşanmadan bir an önce karşılanması" için toplanan kadın iradesine "Burada açıklama yapamazsınız. Yaya yolunu kesiyorsunuz'' diyerek kadınları tekrar gözaltı ile tehdit etti. Kadınlar eylemlerinin ne kadar meşru olduğunu ve Leyla Güven'in talebinin haklı olduğunu tecritin sonlandırılmasını gerektiği bilincindeydiler. Bu sefer her yeri direniş alanı yapmak için "Dağılıyoruz'' denilerek Eğitim-Sen 1 No'lu Şube'ye yürüşe geçildi. Filli olarak başlatılan yürüyüş kitlelere bir umudu daha taşımış oldu. Yasaklı olan yerleri aştı ve alkışlarla zılgıtlarla, sloganlarla kadın iradesini ve Leyla Güven'e ses oldular.
 
Leyla Güven öncülüğünde başlayan eylemler Türkiye, Kürdistan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında karşılık buldu. Açlık grevleri, sokak eylemleri, imza kampanyaları ile devam eden süreçte Güven'in direnişi sosyal medya eylemleriyle de gündemden hiç düşmedi.
 
Leyla Güven'e ses olan halkın direnişi sonuç verdi. İktidarın engelleyemediği yürüyüşler, kadınlar öncülüğündeki halk iradesi saray faşizmine büyük bir korku yaşattı. Leyla Güven bugün açlık grevinin 79. gününde tahliye edildi. Tahliye kararı, kararlı öncülük etrafındaki halkların kesintisiz eylemlerinin kazanımıdır. Ne 15-20 dakikalık Öcalan ile görüşme, ne de tahliye kararı tecrit karşıtı direnişi sönümlendiremeyecektir. Kararlılık ve ısrarla Leyla Güven etrafında süren direniş kazanacak, tecrit kırılacaktır!