24 Eylül 2024 Salı

'Leyla Güven'i yaşatmak için birlikte mücadele etmeliyiz'

Gazi Cemevi'nde bir araya gelen halklar ve inançlar örgütlerinin temsilcileri, Leyla Güven'in açlık grevini selamladı, birlikte mücadele çağrısı yaptı.
Halkların Demokratik Kongreis (HDK) Halklar ve İnançlar Komisyonu, çeşitli halklar ve inançlardan temsilcilerin katılımıyla, hapishanelerde süren açlık grevlerine ilişkin Gazi Cemevi'nde basın açıklaması yaptı.
 
Açıklamaya HDP İstanbul Milletvekilleri Hüda Kaya, Tuma Çelik ve Kemal Bülbül, HDK Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu, Ezidi halkını temsilen Azad Barış, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) yöneticileri ile ESP Sultangazi ilçe yönetici ve üyeleri katıldı.
 
Divanda Demokratik İslam Kongresi (DİK) adına HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya,  Ezidi Halkı temsilcisi Azad Barış, HDK Halklar ve İnançlar Komisyonu adın Seda Berzeg yer aldı. 
 
Açıklama rızalık alınarak ve Gülbang ile başlandı. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD ) Eş Genel Başkanı Seda Güneş, Leyla Güven'in 160 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlattı, "Firavuna karşı direnen Musa ile yoldaşları da bedenini açlığa yatırmıştı. Leyla Güven'de başka bir firavuna karşı direniş gösteriyor" dedi. 
 
'TABUTLAR GELMEDEN SES VERELİM'
 
"Bizler Pirsultan'ın yoldaşlarıyız. Aşk olsun Leyla Güven'e ve binlerce açlık grevi direnişine. Bizler birlikte başarabilir diyen Güneş, Sıffın Savaş'ından örnek vererek tarih boyunca direnişin başında olanların katledildiğini belirtti. Birlikte savaşılarak ve direnilerek kazanılacağını ifade eden Güneş, asolanın barış olduğunu söyledi.
 
Seyda Mehmet İnan ise Leyla Güven ve yoldaşlarına verilen destek ile bu sürecin birlikte aşılabileceğini ifade ederek Kur-an'da "zulme meyil verenleri ateşin yakacağının" yazıldığını söyledi. İnan, "Zulme karşı direnenlerin olduğu bir yerde alimlerin sözlerini esirgemesi,  zalimlerin yanında olmaktır. Hz. Hüsey Kerbela'da katledilirken kimse ağlamadı. Ne zaman Hz. Hüseyin katledildi işte o vakit insanlar 'Eyvah' dedi. Bu yüzden cezaevinden onların tabutları çıkmadan ses çıkarmak gerekir" diyen İnan, kamuoyuna Leyla Güven'e ses vermeye çağırdı. 
 
'BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ'
 
Daha sonra sözü Gürcü Halklar adına Gonca Yangöz, aldı. Yangöz, sadece içeride değil dışarıda da tecrit olduğuna dikkat çekerek, bu sürecin sorumluluğunu tutsakların aldığını kaydetti. Halka, tecridi iyi anlatmak gerektiğini belirterek kazanımın böyle olacağını söyledi.
 
ABF: YAN YANA OLMALIYIZ
 
ABF İnanç Komisyonu üyesi Hasan Doğan, "Tecridin bir insanlık suçu olduğunu hep söyledik. Mezepotamya ve Anadolu halkları yüzyıllardır zulüm altında yaşıyor ve bunun sorumluları hala iktidarda. Kürt, Türk, Çerkez ve bütün ezilen halklar bir arada olmalıdır" dedi. Leyla Güven'in yanında olduklarını belirterek ezilen herkesin din, dil ve ırk ayrımı yapmadan yan yana mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
 
Mezepotamya hakları adına konuşan Edip Arslan, Kürtçe, Türkçe, Arapça ve Ermenice selamlama yaparak, tecridin sonlandırılmasını istedi. Kuşaklar boyunca zulme uğradıklarını belirten Arslan, "Komşularımızla barışmalıyız ve birbirimizin dilini konuşabiliriz" diye belirtti.
 
Lazlar adına konuşan Mine Şirin ise "Hepimizin kalbinin tek bir şeyde attığı bir günde bir araya geldi. Halklar olarak hepimizin birbirine benziyoruz. Belki zamanı durdurabilirsek Leyla Güven için bir şey yapabiliriz" dedi.
 
'BİRLİKTE BÜYÜYEBİLİRİZ'
 
Ezidi Kültür Vakfı Kurucu Üyesi ve HDP Milletvekili Azad Barış, "Halklar olarak birbirimizi tanımayacak kadar küçültmüşler bizi ama birbirimizi tanıyacak kadar büyütmek zorundayız. Halklar ağacını büyütmeliyiz" dedi. Dün Çarşema Sor Bayramı olduğunu hatırlatan Barış, "İnancımızda insana zulüm etmek tanrıya karşı gelmektir" diyerek Leyla Güven ve direnişçi tutsaklara sahip çıkmak gerektiğini kaydetti.
 
'LEYLA GÜVEN'İN SESİNE SES CANINA CAN KATMAK İÇİN...'
 
ABF Yöneticisi Zeynel Odabaş, tarih boyunca zulme karşı çıktıklarını kaydetti ve ekledi: "Bu zulme sessiz kalmak suçtur. Eğer biz bu katliama sessiz kalırsak tarih bizi zulüm edenlerin yanında anar." Leyla Güven'in sesine ses, canına can katmak için mecliste çalışma yapacaklarını vurgulayan Odabaş, ilk olarak Güven'i ziyaret ederek başlayacaklarını ve birçok Alevi kurum ve kuruluşunun içinde olduğu bir deklerasyon yayınladıklarını kaydetti. 
 
ABF Yöneticisi ve Dedeler Kurulu Üyesi Mehmet Karabulut ise Anadolu ve Mezopotamya halklarına inancını değiştirmesi için tarih boyunca baskı yapıldığını kaydederek "Kin ve nefretin olduğu yerde sevgi olmaz" dedi. Tecridin bir an önce kaldırılmasını isteyen Karabulut, "Şu sopalarını bizim üstümüzden bir çekseler biz birbirimizi çok hızlı kucaklaşırız" diye konuştu. 
 
'TECRİT HEPİMİZE UYGULANIYOR'
 
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, tecridin tüm ülkeye uygulandığını, topluma tek din dayatıldığını söyledi. Devletin İslam dışında başkaca inançları tanımadığını ifade eden Bülbül, Türk halkına seslenerek bu ülkede bütün halklar ve inançların eşit olduğu mücadelesi vermesi gerektiğini kaydetti. Türk halkının Kürt halkına barış eli uzatmasını gerektiğini vurgulayarak adalet ve barış yolunda yan yana yürümek gerektiğini belirtti.
 
"Onlar devlete kendi yasalarına uyma çağrısı yapıyor" diyen Bülbül, yerel seçimde halkın AKP'ye "şımarık çocuk olmaktan vazgeçmesini" ve "tecride son verme" mesajı verdiğini söyledi. 
 
'LEYLA GÜVEN KARANLIĞA KARŞI IŞIKTIR'
 
HDP Mardin Milletvekili Tuma Çelik ise egemen anlayışın dışında kalan herkesin acı çektiğini vurgulayarak, Süryanilerin de katliamlarla yok edildiğini kaydetti. Ermeni soykırımına da değinen Çelik, tek din, tek dil ve tek millet anlayışının ezilen halklara karşı tarih boyunca suç işlediğini belirtti. Bu zulüm karşısında ezilen halkların da direndiğini ve boyun eğmediğini kaydeden Çelik, bugün birçok halkın Kürt halkının mücadelesi sonucu görünür olduğunun söyledi.
 
Leyla Güven'in direnişinin de öncü bir çıkış ve karanlığa karşı ışık olduğunu ifade eden Çelik, "Birlikten ve birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yoktur" dedi. 
 
'AKP'NİN FİLİSTİN POLİTİKASI İKİ YÜZLÜDÜR'
 
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ise "Zalim bizden ise ben bizden değilim" sözünü hatırlatarak tarihi yazanların direnenler olduğunu söyledi. Tarihten ezilenlerin mücadelesine örnekler veren Kaya, halkların ve mazlumların dayanışmasının süreci değiştirecek güç olduğunu kaydetti.
 
Türkiye halkının huzur istediğini belirten Kaya, Leyla Güven ve binlerce direnişçi tutsağın özgürlüğe kavuşması için mücadele edeceklerini kaydetti. AKP'nin ikiyüzlü Filistin politikası yürüttüğünü ve kameralar karşısında "Ey İsrail" diyen Erdoğan'ın İsrail politikasını eleştirdi.