23 Eylül 2024 Pazartesi

L. Michel Destan yazdı | Fransa'da cumhurbaşkanı adayları ve vaatleri

Faşist, ırkçı liberal sağ yelpazenin tüm renkleri arasında kıyasıya giden yarışta hiçbir sol aday kendi projesini öne çıkaracak iddialı bir seçim çalışması yaratamıyor. Fransa'da şimdiye kadar yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilk turda sandığa giden seçmen oranı düşük oldu. Fakat ikinci turda hep aynı senaryo tekrarlanıyor. Seçmenler, aşırı sağ (faşizmin yükselmesi) endişesi karşısında liberal sağ yönünde tercih yapmak zorunda bırakılıyor ya da kötünün iyisine başka alternatif olmadığını düşünerek "gönüllü" oy veriyor. Bazı sözde sol parti, çevre ve şahsiyetlerin de bu yönlü demeç ve çağrısı oluyor.

Fransa'da halk, ilk turu 10 Nisan 2022'de düzenlenecek cumhurbaşkanı seçimi için sandık başına gidecek. Yapılan anketler şimdilik faşist, aşırı sağcı ve liberal sağ parti adayların güçlendiğini ve ikinci tura kalacaklarını gösteriyor. Sol partilerden ise sağa karşı birlik yapma çağrıları henüz yanıt bulmazken, tabanda birlik üzerinde tartışmalar devam ediyor.

Fransa'da aday olabilmek için seçilmiş 500 kişiden imza toplamış olmak gerekiyor. Birçok antifaşist, antikapitalist, sol aday bu sayıya ulaşamadığı için henüz resmi aday olamadılar. İşçi Mücadelesi'nden (Lutte Ouvriere'den- LO) Nathalie Artaud, Antikapitalist Yeni Parti'den (NPA) Philippe Poutou ve Revolution Permanente'den (Sürekli Devrim) Anasse Kazib adaylar arasında yer alıyor.

Resmilik kazanan en güçlü adaylar arasında; LR'nin adayı Valerie Pecresse, aşırı sağcı-ırkçı Ulusal Birlik Partisi'nin (RN) lideri Marine Le Pen, aşırı sağcı-ırkçı gazeteci ve yazar Eric Zemmour, Yeşiller Partisi'nin (EELV) Başkanı ve Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Yannick Jadot, Boyun Eğmeyen Fransa Hareketi'nin (LFI) lideri Jean-Luc Melenchon, Fransız Komünist Partisi (PCF) Genel Başkanı Fabien Roussel ve merkez sol Sosyalist Partisi'nin (PS) adayı Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo yer alıyor.

MACRON VE PECRESSE İKİNCİ TURA KALABİLİR
Aralık ayı başı yapılan ankete göre, seçimin ilk turunda Emmanuel Macron'un yüzde 23 ve Pecresse'nin yüzde 20 oy alarak ikinci tura kalması bekleniyor. Le Pen'in yüzde 15, Zemmour'un yüzde 14, Melenchon'un yüzde 8, Jadot'un yüzde 7 ve Hidalgo'nun ise yüzde 3 oy alması öngörülüyor. Komünist Parti'nin adayı Fabien Roussel ise yüzde 2 civarında oy alabiliyor. Solda hiçbir aday yüzde 10 barajını geçemezken, barajı rahatlıkla aşan sağ ve aşırı sağcı 4 aday cumhurbaşkanlığı için ilk dört sırada yarışıyor.

Ankete göre; ikinci turda Pecresse'nin, oyların yüzde 52'sini, Macron'un ise oyların yüzde 48'ini alması bekleniyor. Kasım ayında yapılan anketlerde ise Macron ve Eric Zemmour'un ikinci tura kalıyordu. Valerie Pecresse ikinci turu kazanırsa Fransa tarihindeki ilk kadın cumhurbaşkanı olacak.

SOL ADAYLARA BİRLİK ÇAĞRISI
Fransa'da salgın ve sosyal patlamaların yarattığı siyasi çalkantı, ekonomik ve sağlık krizinde aşırı sağ yükselirken, anketlere göre sol kanadın 7 adayından hiçbiri yüzde 10'u aşamıyor. Bu tablo karşında Sosyalist Parti'nin adayı Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo'nun "birlik ve önseçim" çağrısına, soldaki tüm adaylar şimdilik "hayır" yanıtı verdi.

Toplumsal sorunların patlama yaptığı bir dönemde sol ideolojinin bu derece gerilere düşmesinden endişe ettiğini açıklayan Anne Hidalgo, "Sol birleşmezse hiçbir varlık gösteremeyeceğiz, yok olacağız. Birleşmezsek, ülkemizde solun yaşama ihtimali kalmayacak" diyerek, solda önseçim yapılmasını ve tek bir adayın sağla yarışmasını önerdi. Ancak, sol adaylar, Hidalgo'nun bu çağrısını manevra olarak değerlendirip geri çevirdi.

Sosyalist Parti, Anne Hidalgo'nun adaylığı ile girilen çıkmazı aşmak için parti içinden "sembol" isimlerin adaylığını da dillendiriyor. Fransa'da eşcinsel evlilik yasasını geçiren eski Adalet Bakanı Christiane Taubira'nın ismi "birleştirici aday" olarak öne çıkıyor. Diğer yandan LCI ve PCF'in uzlaşarak ortak aday göstermesi olasılığı da tartışılmaya başlandı. Ancak bu çabaların solun ikinci tura çıkma ihtimalini güçlendirdiğini söylemek oldukça zor.

Faşist, ırkçı liberal sağ yelpazenin tüm renkleri arasında kıyasıya giden yarışta hiçbir sol aday kendi projesini öne çıkaracak iddialı bir seçim çalışması yaratamıyor. Fransa'da şimdiye kadar yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilk turda sandığa giden seçmen oranı düşük oldu. Fakat ikinci turda hep aynı senaryo tekrarlanıyor. Seçmenler, aşırı sağ (faşizmin yükselmesi) endişesi karşısında liberal sağ yönünde tercih yapmak zorunda bırakılıyor ya da kötünün iyisine başka alternatif olmadığını düşünerek "gönüllü" oy veriyor. Bazı sözde sol parti, çevre ve şahsiyetlerin de bu yönlü demeç ve çağrısı oluyor.

Ankette, sol partilerin ikinci tura aday çıkaramaması durumunda, sol oyların kime gideceği de değerlendiriliyor. Macron'un karşısına Pecresse çıkarsa sol seçmenin yüzde 63'ü, Le Pen çıkarsa yüzde 80'i, Zemmour çıkarsa da yüzde 85'i Macron'a oy vereceğini açıklıyor.

EMMANUEL MACRON SERMAYEDARLARIN ADAYI
Cumhurbaşkanı Macron'un seçilmesi, geleneksel sol ve sağ burjuva partilerin toplum nezdinde ki politik iflaslarının bir sonucuydu. Kitle tabanı olmadan sermayedarların adayı olan bankacı Macron parlamenter çoğunluğa dayanarak ülkeyi yönetmeye çalıştı. Macron oy isterken söylem düzeyinde amacının faşist Le Pen'in yükselişini durdurmak olduğunu söylüyordu. Ancak pratikte daha çok emperyalist tekellerin taleplerinin aktarma kayışı rolünü oynamakla meşgul oldu. Görev sürecinde işçi emekçi düşmanı politikalarını hayata geçirmek için çalıştı. Emeklilik yaşını yükseltme, işsizlik sigortası hakkını gasp etme, işsizlik yasasında değişikliğe giderek binlerce kişinin işsizlik ödenekleri kesti. Sağlık krizinin ortasında çok sayıda sağlık ünitesini kapattı, hastane yatak sayısını düşürdü. Yeni güvenlik yasası ile halkı böldü, ırkçılık ve faşist saldırılarının önünü açtı. Macron tekrar seçilirse Fransız burjuvazinin programında olan yarım kalan düzenlemeleri bitirmek için çalışacak.

Genel konjonktür yeni seçilecek cumhurbaşkanı hangi partiden olursa olsun sermayenin aynı saldırı programını hayata geçirmekle yükümlü olacağını gösteriyor. Aday sol partiler var olan sisteme karşı güçlü alternatif bir programı hayata geçirecek ve radikal değişiklik yaratacak sınıf ideolojisine sahip değil.

Cumhurbaşkanı adayları ve seçim vaatlerine göz attığımızda burjuva ırkçı, sağ partiler göç, göçmenlik, güvenlik, özeleştirme, İslam ve Müslümanlık konuları ilk sırada yer alıyor.

Düzen içi sol partilerde ise, çevre krizi ile ilgili önlemler, asgari ücretin yükseltilmesi, kadın erkek arasında ücret eşitliğinin sağlanması, konut ve kira sorununu çözmek vb. vaatler yer alıyor. Bir önceki dönem Cumhurbaşkanı François Hollande bir 'sosyalist parti'li olarak sermayenin politikalarını uyguladı ve yarım kalan programın tamamlanması için Macron'u desteklemişti.

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için ilk turda en az yüzde 50 oy almak gerekiyor. İlk turda salt çoğunluk sağlanamazsa, en fazla oyu alan iki aday ikinci tura kalıyor. Bu turu önde tamamlayan aday cumhurbaşkanı seçiliyor.
 
VALERİE PECRESSE'IN GÖÇ VE GÜVENLİK KONULARI
1967'de Paris'in banliyösü Neuilly-Sur-Seine'de dünyaya gelen Pecresse, eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın 6 yıl danışmanlığını yaptı. Pecresse, 2007-2011 döneminde Yüksek Öğrenim ve Araştırma Bakanlığı, 2011-2012'de Maliye Bakanlığı ve hükümet sözcülüğü görevlerini yaptı.

2012-2015 döneminde de milletvekili görevini üstlenen Pecresse, 2015'ten bu yana Ile-de-France Bölgesi Başkanlığını görevini yürütüyor. 54 yaşındaki Pecresse'in seçim vaatleri arasında göç ve güvenlik konuları ilk sıralarda yer alıyor.

Pecresse ırkçı politikalarıyla öne çıkıyor. Ülkeye ve mesleklere göre Fransa'ya gelecek göçmenlerin sayısına kota uygulanması için referandum düzenlenmesini isteyen Pecresse, ülkede 5 yıldır düzenli olarak ikamet etmeyen göçmenlere sosyal yardımları durdurmayı öngörüyor.

Pecresse, cumhurbaşkanı seçilmesi halinde ülkede doğanlara ve bazı şartlarda verilen vatandaşlık hakkının kaldırılacağını da belirtti.

Avrupa Birliği'ni ve kamuya karşı özel sektörün gücünü savunan merkezdeki bir politikacı olarak tanınıyor Pecresse. "Üçte birim Thatcher, üçte ikim Merkel" diye tarif ediyor.

göçmenlere Fransa vatandaşlığı vermeden önce Fransızca bilgisi ve cumhuriyetin değerlerine saygıyı gösterip göstermediğinin kontrol edilmesini isteyen sağcı aday, okul gezilerinde refakat eden annelerin başörtüsü takmasını yasaklayacağını aktardı.

Pecresse, radikalleştiği gerekçesiyle takip edilen kişiler için toplu taşıma araçlarında yüz tanıma sisteminin kullanılmasını istiyor.

Valerie Pecresse'in ekonomik vaatleri arasında maaşlara yüzde 10 zam yapılması, ilk çocukları dünyaya gelen ebeveynlere maddi yardım yapılması da yer alıyor.

FAŞİST ERIC ZEMMOUR
Paris'te 1958'de Cezayir asıllı Yahudi bir ailede dünyaya gelen Zemmour'un ebeveynleri Fransa'ya Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasında geldi. Zemmour, 1994'te Quotidien de Paris'te başladığı gazetecilik kariyerini 1996'da sağ merkezli Le Figaro gazetesinde sürdürdü.

2009'da bir televizyon programında "suçluların çoğunun Arap ve siyahi" olduğunu söylemesi ve yüksek maaşına rağmen çok fazla içerik üretmemesi nedeniyle Le Figaro'daki işine son verilen Zemmour, 2013'de Le Figaro Magazine dergisine haftalık yazı yazmaya başladı.

Kitapları da bulunan Zemmour, 2000'li yıllardan itibaren birçok televizyon programına katılarak kamuoyunda daha fazla görünür olmayı ve ismini geniş kitleye duyurmayı başardı.

Aşırı muhafazakarlık, İslam ve göçmen karşıtlığı, kültürel olarak homojen bir halk üzerine inşa edilmiş milliyetçilik, ulus-devlet anlayışı Zemmour'un, düşünce dünyasını oluşturuyor.

Entegrasyona karşı olan Zemmour ülkedeki Müslümanları asimile olmaya çağırıyor.

Zemmour'un vaatleri; ülkede doğanlar için bazı şartlarda verilen vatandaşlık hakkını iptal etmek, Fransız vatandaşlığını alabilmek için gerekli şartları sıkılaştırmak, göçmenlere verilen sosyal yardımları durdurmak, suç işleyen göçmenlerin sistematik olarak sınır dışı edilmesi, iltica hakkını birkaç kişiyle sınırlandırmak, "Muhammed" gibi Müslüman isimlerini yasaklamak şeklinde sıralanıyor.

Faşist Zemmour, ülkedeki sorunların kaynağının Müslümanlar, Araplar, siyahiler ve göçmenler olduğunu belirtiyor ve göçmenlerin ülkeyi terk etmesi gerektiğini söylüyor.

Gazeteci-yazar Zemmour, Fransa'nın en zengin sermayedarlarından Vincent Bolloré'un desteğine sahip. Vivendi medya imparatorluğu, Bolloré ailesinin kontrolünde. Vincent Bolloré gazeteci ve yayıncılar arasında diktatör olarak adlandırılıyor ve gazetecilere terör uygulayan bir patron olarak biliniyor. Bollore, CNews kanalını kurduktan sonra Zemmour'un şöhreti pekişiyor. Tartışma programlarındaki ateşli polemik kanalın reytingini giderek yükseltiyor.

Le Monde ve Liberation için çalışan gazeteci Laurent Maudıt 28 Ekim 2021 de 50 bağımsız medya ve basın organlarında başta milyarder Vincent Bolloré ait yayınlar olmak üzere tüm yayınları basın tekellerine karşı özgür basın oluşturma çağrısı yaptı… Bütün bu ırkçı faşist monopolün kırılması için… Bir taraftan demokratik basın-medya mücadelesi, diğer yanda Fransa'nın yeni faşist formülasyonunun hayata geçirilme çabası. Milyarderler bunun için Zemmour ve Macron'u birlikte medyada tutmakta.

Zemmour, katıldığı televizyon programlarında açık bir şekilde CGT , LGBTİ+, feminizm karşıtı duruşunu sergiliyor. Irkçıdır ve İslam karşıtıdır.

Zemmour'un 5 Aralık'ta Paris'te düzenlediği ilk mitingde olaylar yaşandı. Aşırı sağcı ırkçı taraftarları, "Irkçılığa hayır" yazan tişörtleri giyen ve sloganlar atan bir gruba saldırdı ve gazetecilere hakaret etti, şiddet uyguladı.

Ayrıca mitingin yapıldığı Paris'in yakınındaki Villepinte Fuar Merkezi'nin çevresinde, Zemmour protesto edildi. Gösteride polis ile eylemciler arasında gerginlik yaşandı. Eylemde 48 kişi gözaltına alındı.

FAŞİST MARINE LE PEN
3'üncü kez cumhurbaşkanlığına aday olan Ulusal Birlik Partisinin (RN) lideri Le Pen, 2017'deki cumhurbaşkanı seçimin ikinci turunda yüzde 33,9 oy alarak Macron'a karşı kaybetmişti.

Ülkede 2012'de düzenlenen cumhurbaşkanı seçimi kampanyasında işsizliğe son verme ve yasadışı yollardan ülkeye girmiş göçmenleri gönderme vaadini ön plana çıkararak yüzde 17,9 oy alan Le Pen, 2017'deki seçimde oylarını artırmış oldu.

Müslümanların cuma namazını cami dışında kılmasını "Alman işgaline" benzeten Le Pen'in, 2022'deki seçim vaatlerinde de göç önemli yer tutuyor.

Le Pen, göçmenlerin ülkeye girişlerinin kontrol edilmesini ve sınırlandırılmasını, ciddi suça karışmış ve kamu düzenini tehdit eden göçmenlerin sınır dışı edilmesini, "mezhepçiliğin" yasaklanmasını savunuyor.

Fransa dışında yapılan iltica taleplerinin işleme alınması gerektiğini savunan Le Pen, ülkede doğanlar için bazı şartlarda verilen vatandaşlık hakkını iptal etmek istiyor.

JEAN-LUC MELENCHON
Fransa'da aşırı sol olarak tanımlanan ve üçüncü kez cumhurbaşkanı seçiminde yarışacak Boyun Eğmeyen Fransa Hareketinin (LFI) lideri Jean-Luc Melenchon, 2017'deki cumhurbaşkanı seçiminde 19.58 ve 2012'de yüzde 11.10 oy almıştı.

Melenchon'un vaatleri arasında asgari ücreti 1400 avroya yükseltmek, oy kullanma hakkını 16 yaşa düşürmek ve maaşlarda kadın-erkek eşitliğini sağlamak yer alıyor.

YANNİCK JADOT'UN ÖNCELİĞİ İKLİM
Eğitimini ekonomi alanında tamamlayan Yannick Jadot, 2009'dan bu yana AP milletvekili görevini yapıyor.

Ülkenin ekonomisini yeniden inşa etmek için yıllık 50 milyar Euro yatırım planlayan Jadot, cumhurbaşkanlığı görev süresinin 5 yıldan 7'ye çıkarılması gerektiğini düşünüyor. Jadot, bir kişinin tek bir dönem cumhurbaşkanı olarak görev yapmasını istiyor.

İklim değişikliğinin neden olduğu sorunlarla mücadeleye öncelik veren Jadot, 15-20 yıl içinde nükleer santrallerin kapatılmasını ve 2030'dan itibaren dizel motorlu araçların satışını yasaklamak istiyor.

ANNE HIDALGO, ÖĞRETMEN MAAŞLARINI İKİ KAT ARTIRMAK İSTİYOR
Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ise cumhurbaşkanı seçilmesi halinde öğretmenlerin maaşlarını iki katına çıkarmayı planlıyor.

Ev kiralarına ilişkin belirli bir düzenleme getireceğini söyleyen Hidalgo, erkek ve kadınların maaşlarını eşitlemek ve oy kullanma yaşını 18'den 16'ya düşürmek istiyor.