25 Kasım 2024 Pazartesi

Kemalbay: 33 Düş Yolcusunun hesabını sormak için buradayız

Suruç katliamının üzerinden 38 ay geçti. Suruç Aileleri İnisiyatifi yaptığı eylemde konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, "33 Düş Yolcusunun hesabını sormak için buradayız. Bu karanlık mutlaka aydınlatılacak" dedi.
Suruç katliamının aydınlatılması ve sorumluların yargılanması için her ayın 20'sinde Kadıköy Halitağa Caddesi'nde oturma eylemi yapan Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 38. ayında yine sokaktaydı.
 
"Kalplerimiz adalet için atsın" pankartının açıldığını eyleme ESP MYK üyesi Şahin Tümüklü, SGDF Eşbaşkanı Okan Danacı, ESP İstanbul İl Başkanı Pınar Türk, Gençlik Komitesi, Öğrenci Kollektifleri, Gençliğin Devrimci Gücü, HDP İzmir Milletvvekili Serpil Kemalbay ve Devrimci Parti katıldı.
 
Eylemde konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, "Hakikatle yüzleşmek için tıpkı Cumartesi Anneleri gibi bu topraklarda yaşanan acılarla yüzleşmek ve acıları toplumsallaştırmak için bu meydandayız. Suruç başta olmak üzere barış ve demokrasi mücadelesinde ciddi bedeller ödendi" dedi. İbrahim Ayhan'ın yaşamını yitirmesine değinen Kemalbay, "Ayhan barış ve özgürlük mücadelesiyle dolu bir yaşam sürdü, bu nedenle onun ölümü doğal bir ölüm değildir. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinin bedellerini ödedi ve sürgünde yaşamını yitirdi. Ayhan'ın özgürlük düşleri mücadelemizde yaşayacak" diye belirtti.
 
Çevredekilere seslenen Kemalbay, Suruç şehitlerinin fotoğraflarını göstererek "Bu resimlere iyi bakın bu genç insanlar 33 Düş Yolcusu. Onlar Kobanê'de yeni bir yaşamın kurulması için ve çocukların özgürce yaşayabilmesi için hayatını kaybetti" diye kaydetti. Suruç'da 33 Düş Yolcusunun katledilemesiyle karanlık bir dönemin başladığını ve aynı katillerin 10 Ekim'de barış ve özgürlük isteyenleri de katlettiğini söyleyen Kemalbay, Suruç ile başlayan ve Ankara ile devam eden sürecin tek adam diktatörlüğünün başlangıcı olduğunu vurguladı. Kemalbay "Suruç katliamı ile yüzleşilmeden bu ülkeye demokrasi gelmez. Bu mücadelede bütün farklılıklarımıza rağmen Yanyana durmak zorundayız. Suruç aileleri her ayın 20'sinde bu katliamla yüzleşilmesini sağlıyor. 33 Düş Yolcusunun hesabını sormak için buradayız. Biz demokrasi mücadelesi yürütenler olarak katliamlar aydınlatılmadan birlikte yaşama kavuşamayacağımızı. Bu karanlık mutlaka aydınlatılacak" diye konuştu.
 
Kemalbay'ın ardından basın açıklamasını Suruç Aileleri İnisiyatifi adına Suruç yaralısı Çağla Seven okudu. "Bundan 38 ay önce Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonunun çağrısıyla bir araya gelen çoğu üniversite öğrencisi onlarca insan, savaştan yeni çıkmış Kobanê'ye gitmek için yola çıktılar. Orada yapmak istedikleri; kütüphane inşa etmek, hatıra ormanı oluşturmak ve savaşın acı yüzüyle karşılaşmış çocuklara oyuncak dağıtarak yüzlerini bir an olsun güldürebilmekti" diyen Seven, Amara Kültür Merkezi'nde IŞİD eliyle gerçekleştirilen katliamda 33 Düş Yolcusunun katledildiğini hatırlattı.
 
Katliam davasının açılması için bile büyük bir çaba sarf etmek zorunda kaldıklarını ve 6 duruşmadır devam eden ve Urfa Hilvan hapishane kampüsünde görülen davanın adalet talebini karşılamaktan uzak olduğunu belirten Seven, "Katliamın üstünden 38 ay geçmesine rağmen olay yeri görüntüleri dava dosyasına konulmadı. Olayda ihmali olduğu gerekçesiyle yargılanan polislerin dosyası ile katliam dosyasının birleştirilmesi talebimiz red edildi" dedi.
 
10 Ekim Ankara katliamı davası yapılan göstermelik yargılamanın ardından gerçek sorumluları yargılamadan davanın kapatıldığını vurgulayan Seven, "Suruç davasının da Ankara davası gibi sonuçlanmasını istemiyoruz. Dava avukatlarının mahkemeye sunduğu taleplerin kabul edilmesini, başta olay yeri görüntülerinin dosyaya konulması olmak üzere; olay günü yapılan telsiz konuşmaları ve GBT kontrollerinin de dosyaya konulmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
 
Suruç davası avukatları Özlem Gümüştaş, Sezin Uçar ve Can Tonbul'un tutuklandığını ve duruşmalara katılmalarının engellendiğini belirten Seven, "Davanın başladığı günden bu güne kadar onlarca Suruç yaralısı ve tanığı tutuklanarak hapishanelere konuldu. Mahkeme günlerinde mahkeme salonuna gelip tanıklık yapmaları engellendi" diyerek katliam davalarında yaşanan adaletsizliğin sadece Suruç davası ile sınırlı olmadığını kaydetti.
 
23 yıldır Galatasaray Meydanı'nda kayıplarını arayan Cumartesi Anneleri'nin eylemelrine yapılan polis saldırısını ve yasağı hatırlatan Seven, "Biz Suruç için adalet derken adalet arayışı olan her kesimi ve adalat talebini kendi adalat mücadelemizden ayrı görmüyoruz. Ve bir kez daha sesleniyoruz. Suruç için adalet, Cumartesi Anneleri için adalet" dedi.
 
Seven, son olarak 38 ay olduğu gibi 39. ayda da bu meydanda 'Suruç için adalet' demeye devam edeceklerini belirtti.
 
Eylem 33 Düş Yolcusunun isimleri okunmasıyla sona erdi.