30 Eylül 2024 Pazartesi

Kayyum darbesi üçüncü yılında protesto edildi

Kayyum saldırısının yıldönümünde konuşan HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, kayyumların halkın iradesini gasp ettiğini vurguladı, buna karşı ses yükseltilmesi gerektiğini söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 19 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyum darbesi yapılmasının üçüncü yılında Diyarbakır'da eylem yaptı. Lise Caddesi'nde yapılan eylem öncesinde, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önü ve belediyeye giden yollar zırhlı araçlarla kapatıldı.

HDP'li milletvekilleri ve merkez yöneticileri, belediye eşbaşkanları ve meclis üyeleri ile kitle örgütü temsilcilerinin katıldığı eylemde, sık sık "Kayyum gidecek halk gelecek" sloganları atıldı.

DARBECİLERLE AKP AYNI ZİHNİYETTE
"Kayyum rejimine karşı çoğulcu demokratik belediyecilik" yazılı pankartın taşındığı eylemde söz alan HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, üç yıl önce gerçekleşen kayyum darbesinin ilk olmadığını, 27 Mayıs ve 12 Eylül darbecilerinin de siyasi partileri kapatarak belediye başkanlarını görevden aldığını hatırlattı. Kayyumlarla halkın iradesinin gasp edildiğini vurgulayan Tiryaki, "Bir tarafta seçme seçilme hakkını yok sayanlar, diğer tarafta halkın seçme ve seçilme hakkına, demokrasiye sahip çıkanlar var. Bugün burada bulunanlar sadece makamları için burada değiller. Bir bütün olarak Türkiye'nin demokrasisi için mücadele ediyor. Bugün burada belediye meclislerini lağvedenler, belediye başkanlarını uzaklaştıranlara ses yükseltilmezse yarın bir gün seçilen hiçbir iradeye saygı duymayacaklar" dedi.

Dün gerçekleştirilmek istenen bildiri dağıtımının valilik tarafından yasaklandığını hatırlatan Tiryaki, "Valiliğe göre 'Kayyum darbedir, eşbaşaşkanlık mor çizgimizdir' diyerek halkı kin ve düşmanlığa teşvik ediyormuşuz, tahrik ediyormuşuz. Halkın iradesini gasp edenler buna tepki göstermesine tahammül edemiyorlar. Gaspa gas, hırsıza hırsız, katile katil, tecavüzcüye tecavüzcü demeye devam edeceğiz" dedi.

'EŞBAŞKANLIK MOR ÇİZGİMİZDİR'
HDP Gençlik Sözcüsü Dersim Dağ ise, kayyumların Kürdistan halkının iradesinin tanınmaması anlamına geldiğini belirterek, "Biz hiçbir zaman sömürgecileri kabul etmedik ve buna karşı mücadele ettik. Sömürü düzenine, özel savaş politikalarına, kültür kırımına karşı mücadele edeceğiz. Kayyumlar bugün kültür kurumlarını, Kürtçe tabelaları kaldırdı. Kürt kadınlarının kazanımlarına saldırdı. Eşbaşkanlık sistemine saldırıyorlar. Kayyumlar kadın kurumlarına saldırıyorlar. Genç ve kadınlar şahsında mücadeleyi bitirmek istiyorlar" şeklinde konuştu.

Sistemin kadın kurumları ve kadın eşbaşkanlara saldırdığını söyleyen Dağ, "Kadınların mücadelesi bugüne kadar sürdü. Bugünden sonrada sürecek. Buradan bir kez daha duyuruyoruz ki eşbaşkanlık bizim mor çizgimizdir. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Biz özel savaş politikalarına, kayyumlara karşı gençler ve kadınlar olarak mücadelemizi büyüteceğiz. 2019'da kayyumlar nasıl gittiyse bir kez daha gideceklerdir. Buna karşı direnen genç erkekler, genç kadınlar, Kürtler kazanacaktır" dedi.

DBB EŞBAŞKANLARI UYANIK VE MIZRAKLI: DİRENDİK KAZANDIK
Ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Hülya Alöymen Uyanık ve Dr. Adnan Selçuk Mızraklı'nın tutsak edildikleri hapishanelerden gönderdikleri mektupları okundu.

Eşbaşkanların mektubunda, kayyum darbesinin ardından belediyelerde fiziksel tahribat ve yıkımın yanı sıra tüm alanların talan edildiği belirtildi, kayyumların usulsüzlüklerine karşı hiçbir soruşturma yürütülmediğine dikkat çekildi. Mektupta, "Esas olan halkın iradesidir. Bir kez daha belirtiyoruz ki darbeler ve kayyum atamaları yasadışıdır ve kabul edilemez. Halkımızın gözünde bizler halkın seçilmişleri iken kayyumlar irade hırsızlarıdır. Kayyum uygulamalarının aktif uygulayıcıları olan iktidar kadar pasif kalan siyasal muhaliflerin tutumları da bizler açısından manidardır ve hafızalarımızda not edilmiştir. Bizler kazanırken onlar kaybedecektir. Direndik, mücadele verdik, kazandık, yeniden kazanacağız" denildi.

SOYLU'YA SERT TEPKİ
Son olarak konuşan HDP'li Saruhan Oluç ise, mafya iltisaklı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun dün bir TV programında kayyumlarla ilgili açıklama yaptığını söyledi. Soylu'nun kayyumları savunduğunu belirten Oluç, "İçişleri Bakanı Soylu senin bu yaptığını Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda Şark Islahat planlarıyla, umumi müfettişlerle, 12 Eylül darbesinde OHAL ile yaptılar. Senin iktidarının darbeci anlayışı yeni değil. Şark Islahattan bugüne kadar gelen anlayışla sürüyor. Kürt kendini yönetemesin, herhangi bir hakka, statüye sahip olmasın anlayışı var. İçişleri Bakanı Soylu'nun yeni dediği geçmişte yapılanların tekrarıdır. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile anayasa ile alakası yoktur. Bu adamın fıtratında hukuk çiğnemek, demokrasiyi çiğnemek var, hukuksuzluk var. AKP'den iki belediye başkanı ceza alıp hüküm giydiler. Peki bu İçişleri Bakanı bunları görevden aldı mı? Almadı. Onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Ama bizim belediye eşbaşkanlarımız hakkında hüküm olmamasına rağmen kayyum atandı. 1 Nisan 2019'da ya da belediye eşbaşkanları mazbatalarını almadan kayyum atamayı kararlaştırmışlar. Bu kadar sahtekarlar" sözleriyle tepki gösterdi.

Oluç, AKP-MHP dönemi bitince kayyum kelimesinin TDK'ya "yolsuzluk, hırsızlık" demek olarak geçeceğini ifade etti, Sayıştay raporlarına yansıyan kayyum usulsüzlüklerini hatırlatarak kayyumların yerine de kayyum atandığını söyledi.

Oluç, konuşmasını kayyum rejimene karşı mücadeleyi sürdürme çağrısıyla sona erdirdi.