25 Eylül 2024 Çarşamba

Kaypakkaya'nın nasihatı: Ne olursan ol dirençli, onurlu ol

Diyarbakır Askeri Hapishanesinde kısa bir süre Kaypakkaya ile kalan Işık, Kaypakkaya'yı anlattı. Sürekli işkenceye götürülen Kaypakkaya'nın kendisine "Bir tek şey söyleyeceğim sana, ne olursan ol, dirençli ol. Ne olursan ol dirayetli ol, şerefli ve onurlu ol" dediğini aktaran Işık, maruz kaldığı tüm zorlukların ve saldırıların üzerinden bu düsturla geldiğini kaydetti.

'68 kuşağının önder kadrolarından İbrahim Kaypakkaya'nın işkencede katledilişinin 50. yılı. MİT tarafından "fikirleri en tehlikeli devrimci" olarak tanımlanan Kaypakkaya'yı bugün anmak isteyenlere polis saldırıyor, işkenceyle gözaltına alınıyor, katledilmekle tehdit ediliyor. Kaypakkaya ile işkenceleriyle ünlü Diyarbakır Askeri Hpasihanesinde kalan, O'nun duruşu ve mücadelesinden etkilenen Mehmet Işık, Kaypakkaya ile geçirdiği kısa anlarını, ondan nasıl etkilendiğini ANF'ye anlattı.

1948 Çorum doğumlu olan İbrahim Kaypakkaya, üniversite yıllarında devrimci fikirlerle tanıştı. Sırasıyla Türkiye İşçi Partisi (TİP), Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP) gibi yapılarda yer alan Kaypakkaya, 1972 yılında Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist'i (TKP-ML) kurdu. Kaypakkaya'nın fikirleri sadece kurduğu TKP-ML'yi değil, PKK'nin kuruluş sürecini de etkiledi. PKK, Kaypakkaya'nın tezlerini, özellikle kemalizm ile hesaplaşması üzerinden kurduğu sosyalist fikirleri benimsedi.

Devrimci mücadele ile tanışmasına Ömer Ayna'nın vesile olduğunu, onunla tanıştıktan sonra devrimcileri tanımaya başladığını söyleyen Mehmet Işık, Ve Çeliğe Su Verildi  kitabından çok etkilendiğini ekledi.

KAYPAKKAYA: NE OLURSAN OL DİRENÇLİ, ONURLU OL
Işık, Kaypakkaya ile 1972 yılında hapishanede tanıştığını, O'nu gördüğünde etkilendiğini belirtti. Işık, Kaypakkaya'nın ayaklarının kangren olduğunu söyleyerek, şunları anlattı: "Ben cezaevinde iken İbrahim Kaypakkaya'yı getirmişlerdi, ayakları kangren olmuş, kanlar içindeydi. Karda yürütmüşlerdi. Bir gün O'nunla tanıştım, dedim 'abi senin adın ne' dedi ki, 'Benim adım İbrahim Kaypakkaya', 'Nerelisin' dedim, 'Çorumluyum.' dedi. 'Abi sen devrimci misin' diye sordum. 'Biraz' diye yanıt verdi, 'Sen devrimci misin' diye sordu. 'Ben de devrimciliğe yeni adım atıyorum. Devrimciliği öğrenmeye çalışıyorum' dedim. Bana 'Bir tek şey söyleyeceğim sana, ne olursan ol, dirençli ol. Ne olursan ol dirayetli ol, şerefli ve onurlu ol' dedi. O günden sonra, 1980'li yıllara kadar hep O'nun o lafını beynimde taşıyorum. Şerefimizle mücadelemizi verdik, çirkin şeyler yaptılar ama onurumuzu koruduk."

'KAYPAKKAYA'NIN LAFI HALA BENİMLE'
Hapishanede kaldığı süreçte Kaypakkaya ile çok fazla konuşamadığını, Kaypakkaya'nın sürekli işkenceye götürüldüğünü aktaran Işık, tahliyesinden kısa bir süre sonra Kaypakkaya'nın katledildiğinin haberini aldığını belirtti. Mücadele hayatına HDP içerisinde devam eden Işık, "İbrahim Kaypakkaya'nın beynime çaktığı çivi ile hala onurumu ve şerefimi taşıyorum. O'nu tanıdığım için de gurur duyuyorum. O günden beri O'nun lafı hala benimle" ifadelerini kullandı.