Kayıp yakınları: Türkiye, BM Kayıplar Sözleşmesi'ne taraf olsun

İHD ve kayıp yakınları Diyarbakır ve Batman'da kayıpların bulunması ve sorumluların cezalandırılması talebiyle basın açıklamaları yaptı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eyleminin 561.'sini gerçekleştirdi.

Dernek binası önünde gerçekleştirilen ve kayıpların fotoğraflarının taşındığı eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanları Hülya Alökmen Uyanık ve Zeyat Ceylan, CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın da katıldı.

İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yüksel Aslan Acer, yıllardır devam eden adalet ve hakikat arayışlarına dikkat çekerek, 1990 yılından bu yana kaybedilen binlerce insan için adalet sağlanmadan mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Adalet için gerçeklerin ortaya çıkması ve faillerini yargılanması gerektiğini belirten Acer, savaş ile insanların öldürülmesiyle hiçbir sorunun çözülmediğini kaydetti.

Gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır'ın annesi Berfo Ana'ya, dönemin Başbakanı Erdoğan'ın verdiği sözü yerine getirmediğini hatırlatan Acer, insanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımının olmayacağını vurguladı. Birleşmiş Milletlerin (BM) kaybedilmelere ilişkin sözleşmesine Türkiye'nin de taraf olmasını isteyen Acer, kayıp olaylarının yaşanmaması için tek güvencenin bu yasal sözleşme olduğunu ifade etti.

İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yalçın, 29 Kasım 1994 yılında Diyarbakır'da gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Ender Toğcu'nun hikayesini anlattı.

Açıklamanın ardından,beş dakikalık oturma eylemi yapıldı.

Batman'da kayıp yakınları, İHD Batma Şubesi'nde 467. kez bir araya geldi.

İHD Batman Şube Yönetcisi Zeki Tangüner, Mardin'in Midyat ilçesine bağlı Doğançay köyünde Kasım 1994 tarihinde evine düzenlenen baskın sonucu gözaltına alınan Nihat Aydoğan'ın kaybedilme öyküsünü anlattı.

Korucu ve askerler tarafından işkence edilen Aydoğan'ın Midyat İlçe Karakolu ardından ise Mardin Merkez Komutanlığına sevk edilmesinin ardından 15 gün gözaltında kaldığını belirten Tangüner, "15 gün sonra Jandarmalar Nihat'a köy muhtarını arattırıp, 'Beni bıraktılar, eve geleceğim' dedirtirler. Ancak bu telefondan sonra kendisinden bir daha haber alınmadı. Eşinden haber alamayan Halime Aydoğan, Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı'na gidip sorunca, Jandarma 'Biz senin eşini serbest bıraktık, dağa çıkmıştır, onu git dağda ara' der. Halime Aydoğan, son çare olarak eşinin akıbetini ortaya çıkartmak için Midyat Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak başvuruda bulundu fakat savcılıktan da bir sonuç elde edemedi" dedi.

Ardından, oturma eylemi gerçekleştirildi.