21 Eylül 2024 Cumartesi

Kayıp yakınları Ahmet Çakıcı'nın akıbetini sordu

Diyarbakır'da kayıp yakınları 504. haftasında 1993 tarihinde yaşadığı köyde asker ve köy korucuları tarafından gözaltına alınan Ahmet Çakıcı'nın akıbetini sordu. Kayıp yakınları, "25 değil 125 yıl da geçse mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD), "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" şiarıyla gerçekleştirdikleri eylemlerinin 504. haftasında İHD Diyarbakır Şube binasında bir araya geldi. Eyleme bu hafta, HDP, SES, TMMOB Diyarbakır şubesi katıldı. Bu haftaki eylemde Diyarbakır'ın Hazro ilçesine bağlı Çitlibahçe (Helhel) köyünde ikamet eden 7 çocuk babası Ahmet Çakıcı'nın akıbeti soruldu. Açıklamayı İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Yüksel Arslan Acar okudu.
 
Acar, "Ahmet Çakıcı, gözaltına alınmadan bir hafta önce Diyarbakır il merkezine taşınmış, ancak köyde kalan eşyaları için gittiğinde gözaltına alınmıştı. Ahmet Çakıcı, gözaltına alındıktan sonra Diyarbakır'a götürüldüğüne ve burada uzun süre tutulduğuna ve daha sonra tekrardan Hazro'ya götürüldüğüne dair tanık ifadelerinin dışında, kendisinden bir daha haber alınmadı" ifadelerini kullandı.
 
Acar, Ahmet Çakıcı'yı en son gören Ahmet'in akrabası Mustafa Engin ve Diyarbakır Lice ilçesine bağlı Zenge köyünde askerler tarafından düzenlenen baskında gözaltına alınan Hikmet Aksoy isimli köylü nün Ahmet hakkında söylediklerini hatırlatarak "Mustafa Engin Ahmet'in kendisine Kürtçe 'Mustafa Dayı, gözlerini biraz aç' dediğini gözlerini açtığında Ahmet'i gördüğünü ifade ediyor. Ayrıca, fazla konuşamadıklarını 16-17 gün boyunca hücrede birlikte tutulduklarını ve Ahmet'in gördüğü işkencelerden dolayı bir kaburgası kırılmış olduğunu söylüyor" diye belirtti.
 
Son olarak Acar şunları söyledi: "Bizler insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak, bu gün burada 25 yıl önce gözaltına alındıktan sonra, aylarca işkence gören ve ardından da kaybedilen Ahmet Çakıcı'nın akıbetini sormak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. 25 yıl değil, 125 yıl da geçse bir insanlık suçu olan gözaltında zorla kaybetmelerin izini kararlıkla süreceğimizi, hakikatin ve adaletin sağlanması için mücadele etmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyoruz."