24 Kasım 2024 Pazar

'Katliam tasarısına hayır'

Sokak hayvanlarına dönük katliam tasarısına tepki gösteren hayvan hakları savunucuları, "Ölüm kampları inşa ettireceğinize yurt çapında kısırlaştırma seferberliği ilan edin, popülasyonu düşürün" diyerek, tasarıya karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.

Yaşam için Yasa İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi, sokak hayvanlarının katledilmesini içeren yasa tasarısına karşı Şişhane Meydanında eylem düzenledi. Çok sayıda hayvan hakları savunucusunun katıldığı eylemde, "Katliam tasarısına hayır" ve "Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin" pankartları açıldı.

Basın açıklamasını Sevcan Çamlıdağ ve Ersin Tek okudu.

72 AKP'li milletvekilinin imzasıyla Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'na sunulan yasa teklifinin sokakta yaşayan hayvanlara hayatı çok gördüğü kaydedilen açıklamada, "2004 yılında kendi çıkardığı kanundaki 'kısırlaştır-aşıla-yerine bırak' modelini uygulasa 20 yılda sokaktaki hayvan popülasyonunu pekâlâ kontrol altına alabilecekken bunu yapmayan AKP, şimdi artan hayvan popülasyonundan dem vuruyor ve belediyelere uygulatamadığı kısırlaştırma seferberliğinin faturasını, hayvanlara kesmeye çalışıyor" denildi.

"Ölüm kampları inşa ettireceğinize yurt çapında kısırlaştırma seferberliği ilan edin, popülasyonu düşürün" çağrısı yapılan açıklamada, bu yasa teklifiyle sokaktaki tüm hayvanların katledilmeye ant içildiği vurgulandı. Yasa teklifinde öldürülecek hayvanlara dair ifadelerin "saldırgan", "tehlike oluşturan" gibi muğlak bırakıldığına dikkat çekilen açıklamada, bu ifadelerin yasayı meşrulaştırmak için kullanıldığı ifade edildi. İktidarın "aşılama çözüm değil" söylemlerine tepki gösterilen açıklamada, kuduz aşısının yüzde 100 koruma sağladığı ve son 10 yılda toplam 22 kuduz vakasının kayda geçtiğine dikkat çekildi.

"Teklifle hayvanlara ölüm kampları inşa edenlere araziler, binalar tahsis edeceğiz diyorsunuz; bakımevi dediğiniz ölüm kamplarında, ameliyathane dediğiniz işkencehanelerde, alet ve ekipman dediğiniz işkence aletleriyle hayvanlara zulmedecek kurum ve kuruluşlara teşvik veya mali destek sağlayacağız diyorsunuz. Söyleyin; elinizde hayvanların kanıyla kimleri zengin edeceksiniz?" denilen açıklamada, tasarıya göre hayvanları katletmeyen belediye başkan ve yetkililerinin de cezalandırılarak katliamın dayatıldığı belirtildi.

'HALK NEZDİNDE HİÇBİR MEŞRUİYETİ YOK'
"Buradan da görüleceği gibi bu yasa teklifi, son yerel seçimde birçok belediyeyi kaybeden AKP'nin yeni belediye başkan ve üyeleri üzerinde tahakküm kurma ve onları cezalandırma projesidir. Tüm muhalif belediyeleri acilen bu teklifin karşısında tavır almaya, katliama hayır demeye davet ediyoruz" denilen açıklamada, bu teklifin halk nezdinde hiçbir meşruiyeti olmadığı vurgulandı.

'YETERSİZ ADIMLARI BİLE ATMADINIZ'
İktidarın hayvanların kısırlaştırılmasına dönük hiçbir çaba göstermediği, hayvanlar için bakımevleri yerine hapishaneler kurulduğu, hayvanların bu "barınaklarda" vahşice katledildiği, hayvanların üretim ve ticaretinin durdurulmadığı belirtilen açıklamada, "Yasalardaki yetersiz adımları bile atmadınız. Sanki 20 yıldır bütün bunların sebebi siz değilmiş gibi, hayvanları on yıllardır açlığa, hapislere, ölüme mahkum etmemiş gibi yeni bir çözüm olarak, hapsetmeyi ve öldürmeyi sistemli olarak uygulamak istiyorsunuz. Günlerdir halkın kabul etmediği bu yasayı çıkarmak için nefreti, yalanı, düşmanlığı kullanarak bir korku iklimi yaratmaya çalışıyorsunuz" ifadeleri kullanıldı.

'GÜVENLİ SOKAKLAR İSTESEYDİNİZ KADIN KATİLLERİNİ SERBEST BIRAKMAZDINIZ'
Hayvanlara dönük nefreti körüklemek için yalan haberler servis edildiği, köpeklerin bilerek kışkırtıldığı, "ötanazi imkanı" denerek cinayetin süslenmeye çalışıldığı vurgulanan açıklama, şöyle devam etti: "Sokakların güvenli olmasını isteseydiniz; defalarca şikayette bulunan, koruma kararı çıkartan ve neredeyse her gün karakollara giden kadınların öldürülmesine karşı önlemler alır, önlem alan anlaşmaları iptal etmezdiniz. Sokak ortasında gençleri öldüren, öldürdüğünü gururla anlatan katilleri sokaklara salmazdınız. Eğer, halkın isteklerine kulak veriyor olsaydınız, seçilme yeterliliği bulunan ve halkın oylarıyla seçilen belediye başkanlarını görevden almayı sıradanlaştırmazdınız."

'MÜCADELEMİZ ORTAK'
"Bu vesileyle; hayatı savunan, kendi hayatı adına söz söyleme şansı olup kendi mücadelesini yürüten tüm ötekileri de selamlamak istiyoruz: Çocukları, kadınları, LGBTİ+ları, işçileri, emekçileri, göçmenleri, engellileri, faili meçhulleri ve ailelerini selamlıyoruz! Soykırımcı İsrail'e, onun Türkiye'deki işbirlikçi sermayesine karşı mücadele ettiği için, AKP tarafında bilfiil baskıya maruza kalan, gözaltına alınan, tutuklanan, yüreği Filistin için atan gençleri selamlıyoruz! En temel demokratik haklardan biri olan seçme hakkını kayyumlarla bastırmaya çalışanlara karşı yılmadan mücadele edenleri, Kürt halkını selamlıyoruz" denilen açıklamada, mücadelenin ortak olduğu vurgulandı.

'EYLEMLERİ BÜYÜTELİM'
Tek çözümün aşılama, kısırlaştırma ve yerinde yaşatma olduğu kaydedilen açıklamada, "Köpekler için soykırım noktasına gelen bu son dönemeçte, meclisin kalın duvarlarını sesimizle yıkmak için, yaşamdan, adaletten ve özgürlükten yana olan herkese sesleniyoruz: İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya ve Alanya'daki eylemlerimize ve nöbet alanlarımıza gelin, dostlarımızla dayanışma gösterin. Kendi mahallenizde, il ve ilçenizde örgütlenin, eylemler yapın, kendi nöbetlerinizi başlatın. Eylem ve nöbetlerimiz için lütfen Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi hesaplarını takip edin, hep birlikte meclisin kapılarını zorlayalım" denildi.

Eylem boyunca, "sokaktayım, yanındayım", "toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin", "faşizme karşı omuz omuza", "üretimi engelle, ticareti yasakla", "uyutmak demek, katliam demek", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, dostlarımızı vermiyoruz" sloganları atıldı.