Katledilen Kürt kadınları İstanbul'da anıldı
İstanbul'un ilçelerinde katledilen Sara, Doğan, Şaylemez ve Demir, Nayır, Uyar anıldı. Özgür Kürt kadınından devletin korktuğunu ve bu yüzden saldırdığı vurgulanan anmada kadınlar, "Özgürlük tanımımız Sara yoldaşın tanımıdır" dedi.
Fransa'nın başkenti Paris'te 2013 yılında katledilen PKK'nin kurucu kadrolarından Sakine Cansız(Sara) Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris Temsilcisi Fidan Doğan (Rojbin) ve Kürt Gençlik Hareketi Üyesi Leyla Şaylemez ile Şırnak'ın Silopi ilçesinde 2016'da katledilen Sêvê Demir, Pakiye Nayır ve Fatma Uyar, İstanbul'un üç ilçesinde Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde düzenlenen etkinlikler ile anıldı. Küçükçekmece, Ümraniye ve Eyüp ilçelerinde gerçekleşen etkinliklerde, katliamların kadın mücadelesine dönük olduğu belirtilerek, Sakineler'in ve Sêvêlerin mirasının devralındığının altı çizildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Küçükçekmece İlçe Örgütü'nde düzenlenen etkinliğe TJA aktivistlerinin yanı sıra Barış Anneleri, tutsak yakınları, HDP ilçe örgütü ve çok sayıda kişi katıldı. Anmanın yapıldığı sakona "Ji Sarayan heya Sêvêyan dem dema têkoşina jinê ye" pankartı asılarak, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın ve katledilen kadınların posterleri de karanfil ve mumlar ile süslenen masaya kondu. Anma yaşamını yitiren kadınların anısına yapılan saygı duruşu ile başladı.
Açılış konuşmasını yapan TJA aktivisti Tülay Güler, katliamın Kürt özgürlük hareketinin geliştirmiş olduğu kadın hareketine dönük olduğunu belirterek, uluslararası bir komplo sonucu Sakine ve yoldaşlarının katledildiğini hatırlattı. Güler, Silopi ve Paris katliamlarının özgür kadınların hedef alınmasına dönük bir mesaj taşıdığını belirterek, "6 kadın arkadaşımızı katletmiş olabilirler ama bizler binlerce kadın onların mücadelesini devraldık ve sürdürüyoruz. Saraların mücadelesi bugün Rojava'da vücut bulmuştur" dedi.
Ardından Sakine ve yoldaşlarının mücadele ve direnişini konu edinen sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Sinevizyon sırasında duygulu anlar yaşandı. Özellikle Sakine Cansız'ın konuşması sırasında kadınlar, zılgıtlar eşliğinde "Şehit namirin" sloganları attı.
HDP Küçükçekmece İlçe Eşbaşkanı Gülsüm Öztürk kısa bir konuşma yaptı. Katledilen kadınları anan Öztürk, katliamı unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarının altını çizdi. Öztürk, "Onlara sözümüz olsun kanımızın son damlasına kadar onların mücadelesini sürdüreceğiz. Bizler binler olup Sakine ve Sêvêlerin direnişini devam ettireceğiz. AKP ve MHP bizleri yıldıracağını sanıyor ama bizler gençler ve anneler ile başladık ve kanımızın son damlasına kadar direneceğiz ve onlardan da korkmuyoruz" ifadelerini kullandı. Öztürk, konuşmasını "Şehit namirin" sloganı ile sonlandırdı.
İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi Güler Buğday da Sakine'nin direnişinin Dersim'de başladığını ve tüm kadınlara sirayet ettiğini belirterek, kadınların özgür olmadan toplumun özgür olamayacağını söyledi. Sakine şahsında bugüne kadar birçok direnişte kadının toplum ve kadın özgürlüğü için canını feda ettiğini belirten Buğday, "Onlara sözümüz var. Mücadelelerini sürdüreceğiz. Onların da bizden isteği buydu. Ben de kanımın son damlasına kadar mücadelemi sürdüreceğim" dedi.
TJA üyesi Makbule Yılmaz ise Sakine'nin mücadele ve direnişine işaret etti ve düşmana asla boyun eğmediğini vurguladı.
Anma Mezopotamya Kültür Merkezi'nden (MKM) Dengbêj Xalide'nin seslendirdiği ezgiler ile son buldu.
ÜMRANİYE
HDP Ümraniye İlçe Örgütü'nde gerçekleştirilen anmada da" Ji Sarayan heya Sêvêyan dem dema tekoşina jinê ye" pankartı açıldı. Mumların yakıldığı anmada, Kürt kadınlarının mücadelesinin anlatıldığı sinevizyon gösterildi. Anmaya Barış Anneleri Meclisi'nin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Anmada konuşan Barış Annesi Bediya Gökguz, 6 Kürt kadın siyasetçinin mücadelesine atıfta bulunarak, "Onlar kuşlar gibi özgürce uçmak isteyen kadınlardı" dedi. Bütün kadınların özgürlüğü için mücadele ettiklerini dile getiren Gökguz, "Türk devleti kadınların özgür olmasını istemiyor. Çünkü kadınlardan korkuyorlar, çünkü kadınların değiştirme ve dönüştürme gücü var. Bu yüzden sürekli özgür kadınlar devletin hedefinde. Herkesin bir özgürlük tanımı var ama bizim özgürlük tanımız Sara yoldaşın özgürlüğüdür. Ben de özgür bir kadının annesiyim. Bu topraklarda özgürlüğü için canını feda eden binlerce isimsiz kahraman kadın var. Bu isimsiz kadınların önünde eğiliyorum. Ben bir Barış Annesi olarak ölünceye kadar onların özgürlük yolunda mücadele edeceğim" dedi.
TJA aktivisti Aysel Özbey, devrim mücadelesinde yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başladı. Bu günün tarihe kara bir gün olarak geçtiğini ifade eden Özbey, "Tarihten beri direnen ve mücadele eden Kürt kadınların karşı katliamlar yaşandı ve bu hala devam ediyor. Bunun yakın örneğini İzmir'de katledilen Deniz Poyraz ve cezaevinde devletin sistematik işkence ve tecavüzü sonucu öldürülen Garibe Gezer üzerinde gerçekleştirildi. Ama Kürt kadınlar hiçbir zaman boyun eğmedi ve mücadeleden asla geri durmadı. Kürt kadın mücadelesinin mihenk taşlarından olan Leyla kasım Beritan, Sara ve Sevelerin Zilanlarin direnişi ve mücadelesi bizlere miras kaldı. Bizde bu mirası ileriye taşımak ve geliştirmek için asla direnmekten vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
Anmanın ardında Mezopotamya Kültür Merkezi (MKIM) sanatçılar müzik dinletisi gerçekleştirdi.
EYÜP
HDP Eyüp İlçe Örgütü'nde anmanın düzenlendiği salona "Ji Sarayan heya Sêvêyan dem dema têkoşîna jinê ye" dev pankartı asılırken katliamda hayatlarını kaybeden kadınların fotoğrafları salonda yer aldı. Anmaya TJA aktivistleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyeler, HDP İlçe Örgütleri, Barış Anneleri İnsiyatifi ve çok sayıda kişi katıldı.
Saygı duruşu ile başlayan anmada ilk olarak söz alan Barış Annesi Perihan Akbulut, yaşanan katliamların Kürt kadın mücadelesine yönelik bilinçli bir politika olduğunu kaydetti. Akbulut, "Sakine Cansız Kürt kadın mücadelesinin öncüsüdür. Onu anlatmaya kelimeler yetmez; bir destan ve deryadır. Kürt kadınına mücadele mirası bıraktı. Barış güvercini olan Sakine Cansız'a kurşun sıktılar" ifadelerini kullandı.
Sakine Cansız'ın mücadelesinin aydınlık bir yol olduğunun altını çizen Akbulut, "100 yıllardır verilen mücadelede çok farklı bir yere sahip. Mücadeleyi hem bu topraklara da hem de dağlarda yürüttü. Bugün Rojava'ya kadar destanı uzadı. Dünyanın hepsi Kürt kadınını tanıdı. Mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyorum. Onların yolunda olacağız mücadele yolları bizim yolumuzdur. Barış gelene kadar bu yoldan vazgeçmeyeceğiz. Mücadele bayrağını bize teslim ettiler" dedi.
TJA aktivisti Gulsen Biter, kadınların katliamcı eril zihniyet tarafından katledildiğini hatırlatarak Kürt coğrafyasının kanlı tarihler ile dolu olduğunu söyledi. Biter, "Bizler bu katliamlara bu zulme ve kadın mücadelesini yok sayan zihniyetlere karşı direniyoruz. Sakine Cansız yoldaşımız, Amed Zindanlarında büyük direniş sergilemiştir. Ve bu direniş kadın mücadelesinin önünü açmıştır. Direnişçi ruh bugünlere kadar taşındı" ifadelerini kullandı.
Anma, sinevizyon gösteriminin ardından alkış ve zılgıtlar eşlinde son buldu.