8 Ekim 2024 Salı

Kart: Gözaltında kaybedilmekle, katledilmekle ve tecavüzle tehdit edildik

Onur Yürüüşü için Eskişehir'de açıklama yapmak isteyen ve işkenceyle gözaltına alınanlardan ÖGK Merkezi Koordinasyon üyesi Ada Simay Kart; taciz ve hakarete uğradıklarını, gözaltında kaybedilme, katledilme ve tecavüzle tehdit edildiklerini söyledi. Kart adliyeden çıkarken bir polisin, "Buradan bir daha çıkışınız olmayacak" diye tehdidini sürdürdüğünü vurguladı. 

Eskişehir 4. Onur Yürüyüşü'nü gerçekleştirmek için Ulus Anıtı önünde yapılmak istenen açıklamaya polis saldırdı, çok sayıda kişi işkenceyle gözaltına alındı. Sistematik işkence gözaltında da sürdü, hızını alamayan polisler Onur Yürüyüşü'ne katılmak istedikleri için gözaltına alınanları "kaybetmekle" tehdit etti. 

Gözaltına alınanlardan dördü hakkında savcılık mevcutlu istedi, üçü tutuklamaya sevk edildi. Ancak mahkeme ifade işlemlerinin ardından adli kontrol ile serbest bıraktı. Bu isimlerden Özgür Genç Kadın (ÖGK) Merkezi  Koordinasyon üyesi Ada Simay Kart, ETHA'ya maruz kaldıkları işkence ve tehdidi aktardı. 

'HERHANGİ BİR YASAKLAMA YOKTU'
Açıklama saatinin 18.00 olduğunu ve alana gelir gelmez polis tarafından ablukaya aldıklarını belirten Kart, "Ulus Anıtı kentteki her basın açıklaması/yürüyüş için tercih edilen bir alan. Üstelik geçmiş yıllarda Onur Yürüyüşleri valilik tarafından yasaklansa da bu yıl bir yasaklama kararı da yoktu. Bunun üzerine polise bize yasaklama kararını göstermesini söyledik. Bunun üzerine çember daraldı. Eylem henüz başlamadan, açıklama okunmadan, müzakere zemini dahi oluşmadan 10 kişi işkence ile gözaltına alındık" dedi. 

Yerde sürüklendiklerini, darp edildiklerini ve başları eğilmeye çalışılarak gözaltı aracına bindirildiklerini aktaran Kart, şöyle devam etti: "Araç içinde de işkence sürdü. Aracın içinde de darp edilmeye devam ettik. İşkenceye ses çıkarttığımızda boğazımız sıkılıp araçta yere fırlatıldık bu esnada ise birçok küfüre maruz kaldık. Gözaltı aracında nefessiz bırakıldık ve temel ihtiyaçlarımızı gidermemiz engellendi.

'GÖZALTINDA KAYBEDİLME VE ÖLDÜRÜLMEKLE TEHDİT EDİLDİ'
"İşkence hastane aşamasında da devam etti. Hastaneye de darp edilerek, başımız eğilmeye çalışılarak götürüldük. Hastanede güvenlik şube tarafından 'gözaltında kaybedilmekle ve öldürülmekle' tehdit edildik. Her birimizin vücudunda birçok iz olmasına rağmen darp raporlarımız verilmedi.

'SANA NELER YAPABİLİRİM DİYE TEHDİT ETTİ POLİS'
"Emniyet girişinde de işkence sürdü. Emniyet ifadeleri ardından aralarında benim de olduğum dört kişi hakkında mevcutlu kararı verildi. Nezarete görülmeden önce emniyette güvenlik şube polisi tarafından 'Senin bu gördüğün daha işkence değil, sana neler yapabilirim' şeklinde tehdit edildim."

'POLİS CİNSEL ŞİDDET TEHDİDİNDE BULUNDU'
Savcılık ifadesi için adliyeye giderken darp edildiklerini söyleyen Kart, "Ters kelepçelendik. Kelepçelerin takıldığı esnada güvenlik şube ve çevik tarafından boğazım sıkılıp saçım çekilerek yüzüm emniyet duvarına yaslandı, arkamdan sıkıştırılarak kelepçelendim. Bu esnada tacize uğradım. Slogan atmamız engellenmek, işkence maskelenmek için adliyeye otoparktan sürüklenerek sokulduk. Otoparkın içinde darp edildik. Adliyede ters kelepçeli bekletildik. Kelepçeleri açmalarını söyleyen avukatlarımız hakarete maruz kaldı. Savcının kelepçelerin açılmasını söylemesinden sonra dahi bir süre kelepçelerimiz açılmadı. Bu esnada güvenlik şube polislerinin sistematik hakaret ve tehditlerine maruz kaldık. Polislerden biri 'üstün başın, makyajın dağılmış görünüyor istersen seni devletin şefkatli elleriyle toparlayayım' diyerek  cinsel şiddet tehdidinde bulundu" ifadelerini kullandı. 

'AVUKATIMLA GÖRÜŞÜRKEN İŞKENCEYLE YANINDAN SÜRÜKLENDİM'
2911 ve mukavemet gerekçesiyle tutuklama talebi ile Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edildiklerini hatırlatan Kart, şöyle devam etti: "Sulh Ceza Hâkimliğinin önünde beklerken avukatımla görüşmem engellendi. Avukatımla görüştüğüm esnada güvenlik şube polisi kolumu arkadan çevirip beni sürükleyerek Sulh Ceza Hâkimliği önünde işkence uygulamaya başladı. İşkenceye müdahale eden avukatlarımız kolluğun hakaretlerine maruz kaldı. Savunmamızın ardından adli kontrol ve yurt dışı yasağı kararı ile serbest bırakıldık. Duruşma salonundan çıkarken polis 'bir daha buradan çıkışınız olmayacak' diyerek tehditlerini sürdürüyordu."