'Kararı geri çek İstanbul Sözleşmesi'ni uygula'
İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilme kararını protesto eden Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclici, mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.
İzmir'de Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilme kararını Üçyol'da bulunan Uğur Mumcu Parkı'ndaki Atatürk heykeli önünde protesto etti. Açıklama öncesinde katledilen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Kadınlar adına açıklama metnini ise Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nuran Yayla okudu.
'MAHKEME SALONLARINI TERK ETMEDİK'
Kadın katliamları ve şüpheli ölümler yaşanırken, uluslararası bağlayıcılığı olan bir sözleşmeden çıkmanın "Kadın cinayetleri politiktir" sözünün doğruluğunu ortaya koyduğunu belirten Yayla, sözleşmenin feshedilmesinin, Anayasa'nın 13, 90 ve 104'üncü maddelerine de aykırı olduğunu hatırlattı. Meclis'ten oy çokluğu ile geçen sözleşmenin hukuksuz bir şekilde parlamento kararı hiçe sayılarak, kişisel bir kararla geri feshedildiğini kaydeden Yayla, "Uluslararası sözleşmelerden bu şekilde çıkılamaz. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyor ve yok hükmündeki kararı tanımıyoruz. Yılda en az 450-500 kadın cinayetinin cezasız kalmaması için, 6284 sayılı yasa gerçekten uygulansın diye çaba harcadık, her şartta taleplerimizi dile getirdik, mahkeme salonlarını terk etmedik. Her zaman sahip çıkmaya da devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'BİZİM BÜTÜN KADINLARA VE DOĞMAMIŞ KIZ ÇOCUKLARINA SÖZÜMÜZ VAR'
Söz alan Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi Şiddetle Mücadele Grubu Başkanı Funda Özdemir, İstanbul Sözleşmesi'ni feshetme girişimini kabul etmediklerini kaydetti. Özdemir, yükümlülükler yerine getirilene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı. Özdemir, "Kadınların, çocukların, engellilerin, gençlerin, yaşlıların şiddete uğramaması için mücadele ediyoruz. Bu yüzdendir ki kadınlar toplumun şiddetsiz geleceği için sokaklardadır. Çünkü bizim öldürülen, şiddete uğrayan, tecavüze uğrayan tüm kadınlara borcumuz var, hatta ve hatta doğmamış bütün kız çocuklarına borcumuz var" diye belirtti.
'TÜRKİYE, İLK KEZ BİR İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİNDEN ÇIKMAK İSTİYOR'
Ardından Kent Konseyi Başkanı Nazik Işık ise iktidarı hukuka davet ederek başladığı konuşmasında sadece kadınların değil gençlerin ve LGBTİ+'lar da dahil herkesin artan şiddete karşı sözleşmeye ve sözleşmeye dayalı içi hukuka ihtiyacı olduğunu vurguladı. Hukuk devletinde yaşamayı istediklerini dile getiren Işık, şöyle devam etti: "İlk kez Türkiye bir insan hakları sözleşmesinden çıkış yapmak istiyor. Bunu da tek adamın imzasıyla gerçekleştirmeye çalışıyor. Biz Türkiye'nin hukuk devleti olması için tek adam rejiminin doğru olmadığını yıllardır söylüyoruz. Bu rejime geçişin başımıza çoraplar öreceğinden haberdardık. Bunları birer birer yaşıyoruz."
'KARARI GERİ ÇEK SÖZLEŞMEYİ UYGULA'
Son olarak söz alan Serdar Dindar'ın katlettiği Ceyda Yüksel'in annesi Filiz Demiral, katledilen bütün kadınlar gibi kızının da yaşam hakkının elinden alındığını söyledi. Demiral, "Katil Serkan Dindar, Ceyda'nın intihar ettiğini ileri sürdü, ama Adli Tıp raporu ve olay yeri inceleme aksini gösteriyor. Yüreğime ateş düşüren Serkan Dindar en ağır cezayı alana kadar adalet ve hukuk mücadelemden asla vazgeçmeyeceğim. Ben adaletin yerine gelmesi için kızıma söz verdim. Ben acımı içime gömdüm mücadele ederken. İstanbul Sözleşmesi bir gece yarısı feshedilince kanım dondu. O gece birçok kadın gibi uyuyamadım. Tek umudumuz olan bu sözleşme elimizden alındı. İstanbul Sözleşmesi zaten uygulanmayan bir yasaydı, buna rağmen yüzlerce kadın katledildi. Bu sözleşmenin kaldırılmasıyla kadına yönelik cinayetin ve şiddetin önü açıldı. Ölmek değil yaşamak istiyoruz. Kararı geri çek sözleşmeyi uygula" dedi.
Eylem sloganlarla sona erdi.