22 Eylül 2024 Pazar

Kadınların gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor

Diyarbakır'da dün yapılan ev baskınlarında aralarında 22 kadının gözaltına alınması ve Rosa Kadın Derneği'ne yapılan baskına yapılan basın açıklamalarıyla tepki gösterildi.

Diyarbakır'da dün yapılan ev baskınlarında aralarında SKM MYK üyesi Satiye Ok, DBP İl Eşbaşkanı Seval Gülmez, Jinnews muhabiri Beritan Canözer, MED-DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan'ın da aralarında olduğu 22 kadının gözaltına alınması ve Rosa Kadın Derneği'ne yapılan baskına tepkiler sürüyor.

DİYARBAKIR
Eşbaşkanları Şilan Elmas Kan'ın gözaltında olduğu Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), dernek binasında açıklama yaptı. MED DER yöneticisi Dilanç Güvenç'in okuduğu basın açıklamasında, kadın iradesine ve mücadelelerine yönelik artan saldırılara dikkat çekildi. Güvenç, "Bu saldırılarla Rosa Kadın Derneği'ni ve tüm demokratik dernekleri kriminalize etmek istiyorlar. Bunlar 5 bin yıl önceki ataerkil toplumun gelenekleriyle, kadınların tüm hak ve özgürlüklerini ihlal ediyor, kadının varlığını inkar ediyor. Bu saldırılar erkek devlet tarafından uygulanmaktadır" dedi.

Operasyonlarla kadınların hapsedilmek istendiğini ifade eden Güvenç, "Kadınların mücadelesine ve özgürlüğüne yönelik bu operasyon ve taahhütlerin, onların İstanbul Sözleşmesi'ni geri çekme ve yürürlükten kaldırma cesaretine dayandığı bilinmektedir. Biz kadınlar İstanbul Sözleşmesi'nin bizim için kırmızı çizgimiz olduğunu söylerken birlik olduk. Bu anlaşma tekrar yürürlüğe girinceye kadar sahada olacağız ve mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Eşbaşkanları Şilan Elmas Kan'ın gözaltına alınmasının Kürtçeye yönelik tahammülsüzlük olduğunu söyleyen Güvenç, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi.

MARDİN
TJA aktivistleri, HDP Mardin il binası önünde yaptıkları açıklamayla, kadınların gözaltına alınmasına tepki gösterdi. TJA aktivisti Eylem Amak, iktidarın kadınlara savaş açtığını belirterek, "Her gün en az 3 kadın erkekler tarafından katledilirken, bu şiddeti önlemek yerine, kadınlar ve kadın kazanımları hedef alınmıştır" dedi. Kadın düşmanı politikalara her gün bir yenisinin eklendiğinin altını çizen Amak, kadınların iktidarın korkulu rüyası olduğunu söyledi. Amak, şunları söyledi: "Kadına yönelik şiddetle mücadele yürüten kadın aktivistleri, siyasetçileri gözaltına alıp tutuklayarak kadın mücadelesini sindirmeyi amaçlamışlardır. Bugün Kürt illerinde genç kadınlar kolluk eliyle şiddete, tacize, istismara uğrayarak intihara sürüklenmektedir. Bu suçu işleyenlere ise çoğu zaman cezai bir yaptırım dahi uygulanmamaktadır."

Kürt kadınlarının hedef haline getirilerek çalışmalarının kriminalize edildiğini ifade eden Amak, "Gözaltına alınması gerekenler kadınlar değil, kadına yönelik şiddet uygulayanlardır. Kadın düşmanlığı politikalarınızdan derhal vazgeçin. Biz kadınları baskı ve gözaltılar ile susturamayacaksınız" ifadelerini kullandı.

ANKARA
Ankara Kadın Platformu, Diyarbakır'da 22 kadının gözaltına alınmasına ilişkin Büro Emekçiler Sendikası (BES) Ankara Şube binasında basın toplantısı düzenledi.

Basın açıklamasını okuyan Ebru Özer, kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınlara yönelik komplolar, gözaltı saldırıların devam ettiğini kadetti. Rosa Kadın Derneği'ne yapılan baskını hatırlatan Özer, "Diyarbakır'da şiddete maruz kalan kadınların şiddetten uzaklaşarak güçlenmelerini sağlamak için çalışmalar yürüten Rosa Kadın Derneği'nden kadınlara yapılan bu saldırılar sadece kadına yönelik şiddete karşı kadınların örgütlü mücadelesine değil, aynı zamanda şiddet mağduru kadınların mücadelesine de bir müdahaledir. Tacizcileri, tecavüzcüleri, kadınlara yönelik şiddet uygulayanları sokaklara salanlar, erkek egemen sistemlerini rahatça sürdürebilmek için kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınları gözaltına alıyor, tutukluyor" dedi.

Özer devamında şöyle konuştu: "Kadınlar toplumsal, siyasal, sosyal, hukuki, idari gibi pek çok alanda var olan eşitsizliklere ve toplum içindeki atanmış rollere karşı yüzyıllardır mücadele ediyor. Bu gün, dünyanın her yerinden kadınlar erkek egemen sisteme karşı verilen mücadelenin devrimsel öncülüğünü yapıyorlar. Bu yüzden bizler, AKP-MHP ittifakının son dönemlerde artan biçimde kadınlara yönelik saldırılarına karşı sessiz kalmayan, sokakları terk etmeyen kadınlara yönelik baskılarının tesadüf olmadığını biliyoruz. Bu yüzden erkek şiddetine karşı mücadele eden kadın kurumlarının sistematik yargı ve gözaltı şiddetine maruz kaldığını biliyoruz."

Son olarak kadın kazanımlara yönelik saldırılar karşısında boyun eğmeyeceklerini ve mücadelelerine daha güçlü devam edeceklerini vurgulayan Özer, "İktidar kadın mücadelesini artık baskılarla gözaltılarla engelleyemeyeceğini kabul etmeli ve yapılan bu hukuksuz saldırılara son vermelidir. Gözaltına alınan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır" diye konuştu.