İzmirli kadınlardan Aysel Tuğluk'a dayanışma kartı

İzmir Kadın Platformu, Aysel Tuğluk ve hasta tutsaklar için özgürlük talebiyle dayanışma kartı gönderdi. Konak PTT önünde toplanan kadınlar, kartlarını yollamadan önce basın açıklaması düzenleyerek, Aysel Tuğluk ve onun şahsında tüm hasta tutsaklar için özgürlük istedi.

İzmir Kadın Platformu (İKP), Aysel Tuğluk ve hasta tutsaklara özgürlük talebiyle dayanışma kartı gönderdi. Konak PTT önünde bir araya gelen kadınlar hazırladıkları dayanışma kartlarını yollamadan önce basın açıklaması düzenledi.

Basın metini Evrim Çakır okudu. Çakır, Aysel Tuğluk'un kadın mücadelesinin kıymetli bir parçası olduğunu belirtti. Tuğluk'un milletvekili olarak yaptığı düşünce özgürlüğü kapsamındaki konuşmaları nedeniyle yargılandığına ve yıllardır hapishanede olduğuna değinen Çakır, "Yetkili yerel sağlık kurumları tarafından cezaevinde yaşayamayacağı yönünde aylar evvel görüş bildirildiği halde, İstanbul Adli Tıp Kurumunun raporuna dayanarak tutsaklığı sürdürülüyor. Cezaevi koşullarında iyileşmesi mümkün olmadığı gibi sağlığı her geçen gün geri döndürülemez biçimde kötüye gidiyor" dedi.

'AYSEL İÇİN GEÇ KALMIŞ OLMAK İSTEMİYORUZ'
"Aysel'in hayatının bu şekilde riske edilmesine daha fazla sessiz kalamayız. Seyirci olamayız. Hayatın ve mücadelenin her alanından binlerce kadın olarak herkesi Aysel için ses vermeye davet ediyoruz. Aysel için geç kalmış olmak istemiyoruz. Gözyaşı dökmek istemiyoruz" diyen Çakır, geç olmadan Aysel Tuğluk için ve onun şahsında tüm hasta tutsaklar için özgürlük istediklerini söyledi.

54 ülkede 6 binden fazla imzayla devam eden Aysel Tuğluk'a Özgürlük kampanyasını da hatırlatan Çakır, "Aysel Tuğluk'un yaşadığı ağır hastalığa ilişkin yetkili sağlık kurumlarının hazırladığı 'cezaevinde kalamaz' raporlarının dikkate alınmasını, hukuka, insan haklarına uygun bir karar verilmesini, Aysel Tuğluk'un derhal serbest bırakılarak tedavi olmasının sağlanmasını talep ediyoruz. Adalet Bakanlığı ve Adli Tıp Kurumuna görevlerini hatırlatıyor, Aysel Tuğluk'un sağlığının geri dönülemez biçimde zarar görmesinden bizzat sorumlu olduklarını bir kez daha dile getiriyoruz" dedi.