20 Eylül 2024 Cuma

İzmir'de 'katliam yasasına' karşı nöbet başlatıldı

Sokak hayvanlarına yönelik soykırım anlamına gelen "katliam yasası"na karşı İzmir'de nöbet eylemi başlatıldı. Her gün 20.00'de Kıbrıs Şehitleri Caddesinde yasa geri çekilene dek nöbette olacaklarını duyuran İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları; çocukları, kadınları, LGBTİ+ları, işçileri, emekçileri, göçmenleri katledenlerin, geleceksizliğe sürükleyenlerin; sokakta yaşamaya mahkum edilen, katledilen hayvanların failinin aynı olduğunun altını çizerek, mücadeleyi ortaklaştırmaya çağırdı. 

İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları, sokakta yaşayan hayvanların "uyutmak" adı altında katledilmek istenmesine karşı süresiz nöbete başladı. "Canımızı veririz, canlarımızı vermeyiz" diyen çok sayıda kişi Alsancak'ta başlattığı nöbette, AKP-MHP iktidarına seslenerek "Gözlerini köpeklerin canlarına dikenlerin yakasında olduğumuzu ve olmaya devam edeceğimizi buradan bir kez daha bildiriyoruz" uyarısı yaptı. 

'KATLİAMDAN YASA OLMAZ'
"Katliam ve tecrit yasası Meclis'te. Şimdi değilse ne zaman? Katliama geçit yok!" şiarıyla Kıbrıs Şehitleri Caddesi ÖSYM önünde yapılan nöbette, "Barınak=Ölüm kampı. Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin" pankartı açtı; sokak hayvanlarının fotoğraflarının bulunduğu "Sokaktayım, yanındayım", "Katliamdan yasa olmaz", "Mahalle sakininin değil mahalle katilinin peşine düş", "Sokaktaki köpeğin hayatı tehlikedeyken ben özgür değilim", "Zulüm meşru ise #YasayıGeriÇek isyan haktır", "Hayvanlar için diren" sloganlarının öne çıktığı dövizleri taşıdı. 

'YAŞASIN TÜRLERİN DAYANIŞMASI'
Nöbet eyleminde sık sık, "Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat", "Susma haykır, katliama hayır", "Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, dostlarımızı vermiyoruz", "AKP elini hayvanlardan çek", "Kurtuluş yok tek başına ya tüm türler ya hiçbirimiz", "Yaşasın türlerin dayanışması", "Faşizme karşı omuz omuza", "Nefrete inat yaşasın hayat", "Direne direne kazanacağız", "İçeride, dışarıda kafesleri parçala", "Hayvana insana yeryüzüne özgürlük", "Sokaktayım, yanındayım" sloganları atıldı. 

'SOKAKTA YAŞAYAN HAYVANLARIN HASTALANMASININ EN BÜYÜK NEDENİ İKTİDAR VE YEREL YÖNETİMLERDİR'
Meclise getirilen yasa tasarısında bahsedilen, "barınakların hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakıldığı ve rehabilite edildiği yerler" olarak değiştirilmesini kabul etmeyen hayvan hakları savunucuları, barınakların ihtiyacı olan hayvanların tedavilerinin yapıldığı geçici bakım evleri olduğunun altını çizdi. Bir hayvanın bir sorunu olmamasına rağmen barınak adı altındaki ölüm kamplarına hapsedilmeyeceği kaydedilen nöbette eyleminde, "Hayvandan hayvana veya hayvandan insana bulaşıcı hastalığı olan ve su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebep olan hayvanların ötenazi ile katledilmesini kabul etmiyoruz! Sokakta yaşayan hayvanların hasta olmalarının en büyük sebebi de, ekolojik yıkımın en büyük de rant hırsıyla hayvanların yaşam alanlarını işgal eden, sokaklarda aç kalmalarına sebep olan, hayvanlar için bütçe ayırmayan veya ayrılan bütçeyi cebine indiren iktidar ve yerel yönetimlerdir" denildi. 

'DÜŞMANLAŞTIRILIP CANAVARLAŞTIRILMASINA İZİN VERMİYORUZ'
Yasa tasarısında talimatları verilen bakım evlerine sağlanacak ücret ile Türkiye'deki tüm köpeklerin kısırlaştırılabileceğine dikkat çekilen nöbet eyleminde, "Rant hırsları için köpeklerin hedef gösterilmesini kabul etmiyoruz! Bu yasaya uymayanlar yani köpekleri hapseden ve katleden belediye başkanlarına altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilmesini kabul etmiyoruz" ifadeleri kullanıldı. Hayvanları değil failleri koruyan ve 20 yıldır yürürlükte olmasına rağmen uygulanmayan ve denetlenmeyen 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun neredeyse hayvanlar yararına tek iyi maddesi olan 6. Maddeyi, yani "kısırlaştır/aşıla/yerinde yaşat" hükmünün kaldırılmak istendiği vurgulanan eylemde, "Ama katilleri aramıza salan adaletsizlik ve cezasızlık sistemini değiştirmek istemiyorlar. Bizzat besledikleri bu sömürü düzenine karşı ses çıkarıyoruz! Yüzyıllardır bu topraklarda ekmeğimizi, suyumuzu paylaştığımız mahalle sakinlerimiz köpeklerin, bugün bilinçli bir bilgi kirliliği ve manipülasyon ile, 'başıboş' denilerek, 'ulusal güvenlik sorunu' olarak yaftalanarak haklarını savunan insanlarla birlikte düşmanlaştırılıp canavarlaştırılmasına izin vermiyoruz" denildi. 

'HEPİMİZ ÖZGÜR OLANA DEK BU MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'
"AKP'nin tecrit ve katliam tasarısı girişimi, adeta 'toplum ve devlet düşmanı' olarak seçtikleri köpeklerden sonra bu kez sıranın kimlere geleceğini kaçınılmaz olarak sorgulatıyor" vurgusu yapılan eylemde kendi mücadelesini yürüten tüm ötekiler selamlandı. Açıklama şöyle devam etti: "Çocukları, kadınları, LGBTİ+ları, işçileri, emekçileri, göçmenleri, faili meçhulleri ve ailelerini selamlıyoruz! Failler aynı, mücadelemiz aynı. Hepimiz adaletsizliğe ve cezasızlığa karşı bir aradayız. Unutmayalım ki dünya insanların elleriyle, hayvanların patileriyle, ağaçların kökleriyle var olmuştur ve var olmaya devam edecektir. Bu yasa tasarısının yıllardır meclisten geçirilmeye çalışılıp başarılamaması, halkın direnişinin, hayvanlardan yana konan iradenin başarısıdır. Biz, sokak hayvanlarına karşı uygulanmak istenen tecridin ve katliamın önüne geçebilmenin tek yolunun birlikte hareket etmek ve sokak hayvanlarının yanında, nefrete inat yaşamdan yana olmak olduğunu biliyoruz. Köpekler için soykırım noktasına gelen bu son dönemeçte, meclisin kalın duvarlarını sesimizle yıkmak için, yaşamdan, adaletten ve özgürlükten yana olan herkese sesleniyoruz: Bu yasa tasarısı geri çekilene kadar Türkiye'nin dört bir yanında sokaklardayız! Bu kanlı yasa tasarısı geri çekilene kadar İzmir'de yaşam nöbetimizi başlattığımızı ve her akşam 20.00'da sokakta olacağımızı ilan ediyoruz! Bugünden itibaren her gün 20.00'de Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi ÖSYM binası önündeyiz. Tüm İzmir halkını haklı nöbetimize destek olmaya sokağa çağırıyoruz! Tüm Türkiye'yi de kendi mahallelerinde, semtlerinde örgütlenmeye, eylemler yapmaya, nöbetler başlatmaya davet ediyoruz. Tasarının komisyondan geçmemesi ve yasalaşmaması için hak, hukuk ve adaleti savunan tüm milletvekillerine sesleniyoruz: Tecrit ve katliama 'hayır' oyu kullanmanızı, tasarının içerdiği Nazi pratiklerini kabul etmediğinizi açıklamanızı ve tasarının komisyona geleceği gün mecliste bizzat bulunarak muhalefet etmenizi bekliyoruz! Şimdi, sıkıca tuttuğumuz patiler uğruna ellerimizi havaya kaldırıp hep birlikte haykıralım: Son kafes kırılana dek, her birimiz özgür olana dek bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!"