22 Eylül 2024 Pazar

'İşgal ve teslimiyet dayatmasına karşı direnişe'

TKŞ-JKŞ-CKŞ, Rojava devrimine yönelik saldırıları kınadı ve halklara çağrı yaptı: "Rojava devriminin sesi bugün Irak'tan Lübnan'a, İran'dan Sudan'a, Şili'den Ekvador'a, Fransa'dan Honkong'a neo liberal kapitalist sisteme karşı isyana duran milyonların direnişinde yankılanıyor. İşgal ve teslimiyet dayatmasına karşı onurumuzu, özgürlüğümüzü, geleceğimizi ve topraklarımızı savunmalıyız."

Devrimci Komünist Hareket (Tevgera Komûnîst ên Şeroşger-TKŞ), Devrimci Komünist Kadınlar (Jinên Komûnîst ên Şeroşger-JKŞ) ve Devrimci Komünist Gençlik (Ciwanên Komûnîst ên Şoreşger-CKŞ), Rojava devrimine yönelik saldırılara karşı direnişi büyütme çağrısı yaptı.

Rojava devrimine ve halklara yönelik saldırıların aralıksız olarak sürdüğü kaydedilen açıklamada, "Devrimimizin ilk yılllarında El Nusra ve DAİŞ gibi insanlık düşmanı, özellikle de kadın düşmanı çete örgütleri aracılığı ile planlarını devreye sokmak istediler. Fakat bu besleme çeteler Rojava halklarının, kadınların ve gençliğin direnişi karşısında büyük bir yenilgi yaşadı. Türk devleti ve çetelerin yenilgisinde Rojava devrimi ile dayanışma içindeki Türkiyeli ve dünyadan devrimci ve komünistlerin enternasyonal dayanışmasının da payı büyüktür. Halen Rojava devrimi Kürt, Arap, Ermeni, Türkmen, Süryani halklardan emekçilerin, kadınların, gençlerin işgale karşı direnişi ile dünya halklarına umut olmaya devam ediyor" denildi.

Cerablus, Bab, Azez ve Efrîn'in işgalinin ardından parça parça yok etme stratejisinin devamı olarak Serêkaniyê ve Girê Spî'nin Türkiye ve desteklediği çeteler tarafından işgal edildiği hatırlatılan açıklamada, iki rakip emperyalist devlet ABD ve Rusya'nın bir yandan Rojava yönetimi ile askeri ittifaklar kurarken diğer yandan da Türkiye'nin işgal saldırısına onay verdikleri belirtildi. Açıklamada, "İşgal altındaki Rojava topraklarında Türk devleti ve onun örgütlediği çeteler eliyle işlenen savaş suçlarından ABD, Rusya ve diğer emperyalistler de sorumludurlar. İşte en son Tıl Rıfat'ta yapılan toplu çocuk katliamı, gözü dönük faşizmin hiç bir ahlak, kural ve sınır tanımadığını göstermektedir. Oyun alanında top oynayan çocukları bombalayan Erdoğan-Bahçeli-Trump-Putin dörtlüsünün elleri kan içindedir" denildi.

AKP iktidarı döneminde Türkiye'de Berkin Elvan'dan Roboski'ye onlarca çocuğun katledildiği hatırlatılan açıklamada, "Ve unutmuyoruz, bu çocuk ve kadın cinayetleri tüm dünyanın gözleri önünde işlendi, hiç kimse duymadık-görmedik diyemez, ABD ve Rusya'dan Avrupaya, hepiniz suç ortağısınız" diye belirtildi.

'HALKLAR İŞGALE SESSİZ KALMAMALI, DİRENİŞE GEÇMELİDİR'
Kuzey Suriye'ye yönelik işgal saldırısının Rojava halklarına değil, bölgenin tüm ezilen halklarına yönelik olduğu vurgulanan açıklamada, "Hedefleri sadece topraklarımızı işgal etmek değil, umudumuzu kırmak ve geleceğimizi yok etmektir. Bu nedenle bölge halkları, işçi ve emekçiler, kadınlar ve gençler Rojava'nın işgaline sessiz kalmamalı, direnişe geçmeli, işgale geçit vermemelidir. Rojava devriminin sesi bugün Irak'tan Lübnan'a, İran'dan Sudan'a, Şili'den Ekvador'a, Fransa'dan Honkong'a neo liberal kapitalist sisteme karşı isyana duran milyonların direnişinde yankılanıyor. Bölge ve dünya devrimi elverişli koşullar altında devrimci öncü, devrimci program ve devrimci strateji ile birleşmenin yollarını aramaktadır."

Açıklamada, son olarak şunlar kaydedildi: "Öncüsü ile buluşan Rojava devriminin ise yeni bir devrimci strateji ile sıçrama yapmaya ihtiyacı vardır. Ya sosyalizm ya barbarlık, devrimimiz günbegün bu kavşağa yaklaşıyor. Silahlı direniş ve öz savunma ise Rojava halklarının özgürlük güvencesidir. İşgale karşı Arin, Sarya, Destan, Avesta, Hevrin Xelef, Amara, Ceren ve Aynurların ruhu ile Rojava kadın devriminin iradesini büyütme görevi önümüzde duruyor. Uluslararası ve bölgesel emperyalist ittifaklara karşı Kürt, Arap, Ermeni, Süryani ve diğer halklardan kadınlar, gençler, yoksullar olarak devrim saflarında örgütlenmeli, komünlerden meclislere, HPC'den Asayişe öz savunmamızı dünkünden daha fazla güçlendirmeliyiz. Bir seferberlik ruhu ile QSD, YPG, YPJ saflarına katılarak Türk devletinin işgali yayma amaçlarına ve dayatılan teslimiyete karşı onurumuzu, özgürlüğümüzü, geleceğimizi ve topraklarımızı savunmalıyız."