25 Kasım 2024 Pazartesi

İranlı kadına tecavüz saldırısında ikinci duruşma 6 Eylül'de görülecek

Haramidere'de Metin Karabayır ve arkadaşlarının Khatere Safakia isimli İranlı mülteci kadına tecavüz saldırısında bulunmasına ilişkin davanın ikinci duruşması 6 Eylül'de. Duruşma öncesi Safakia adalet talebini yinelerken, avukat Eren Keskin Karabayır hakkında verilen tutuksuz yargılama kararını eleştirdi.

Haramidere'de bulunan Saina Beauty isimli güzellik salonunun patronu Sait Fitrati ve polislerin işbirliğiyle Metin Karayabayır'ın İranlı mülteci Khatere Safakia'ya tecavüz saldırısına ilişkin açılan davanın 2. duruşması 6 Eylül'de görülecek. 

Safakia, maruz kaldığı tecavüz işkencesi ve tehditleri 26 Mart'ta ajansımız aracılığıyla duyurmuş ve kamuoyuna dayanışma çağrısı yapmıştı. Safakia'nın çağrısına yanıt veren İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, genç kadının avukatlığını üstlenmişti.

Metin Karabayır, 18 Mayıs 2021 tarihinde kendisiyle evlenmek istediği iddiası ve psikolojik baskıyla Safakia'yı yanına çağırmış, sonrasında ona içirdiği içecekle bilincinin kapanmasına neden olarak tecavüz etmişti. Tecavüz saldırısı sonucu hamile kalan Safakia, şikayetçi olacağını söylediğinde Karabayır'ın arkadaşı olan polisler tarafından tehdit edildi. Safakia'nın Karabayır'a karşı açtığı davanın ilk duruşması 28 Mart'ta Bakırköy 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Karabayır tutuklanmayarak adli kontrolle yargılanmasına devam edilmesi kararı verilirken, Karabayır'la işbirliği yapan polisler ve güzellik salonu patronu Fitrati, sanık olarak değil tanık olarak mahkemeye çağrıldı.

6 Eylül'de görülecek 2. duruşma öncesi Keskin ve Safakia ETHA'ya konuştu. 

SAFAKİA: BURADA NEDEN KANUN BÖYLE
Safakia, ilk duruşma sonrası oturum iznini sona ermesiyle yeniden İran'a döndü ve annesiyle yaşamaya başladı. Daha önce akrabalarının tecavüze uğradığı için kendisini ölümle tehdit ettiğini aktaran Safakia, akrabalarıyla görüşmediğini ve Türkiye'de sürdürmeyi umduğu psikoloji yüksek lisansına İran'da devam ettiğini söyledi.

Davada bebeğin babasının Metin Karabayır olduğunun mahkeme incelemesiyle tespit edildiğini hatırlatan Safakia, şöyle devam etti: "Burada neden kanun böyle? Bir buçuk sene oldu. O kolay kolay gidiyor, geliyor, yaşıyor. DNA testi var mesajları var. Bu mahkeme bitecek mi?"

KESKİN: MAHKEME SANIKLARIN İFADELERİYLE HAREKET EDİYOR
Avukat Eren Keskin, Karabayır için tutuklama talebinde bulunduklarını ve mahkemeden acil karar vermesini istemelerine rağmen mahkemenin kararı duruşmaya bıraktığını aktardı. 

Karabayır'a ilk duruşmada verilen adli kontrol kararının da kaldırıldığına dikkat çeken Keskin, şöyle devam etti: "Burada önemli olan şu, bir kadına onun bütün kendini koruma refleksleri ortadan kaldırılarak tecavüz ediliyor ve üstelik bunun delili var bir çocuk. Hamile kalıyor ve çocuğu aldırıyor, çocuğunun DNA'sının bu adama ait olduğu yine resmi bilirkişi raporuyla tespit ediliyor. Buna rağmen bu adam tutuklanmıyor ve duruşmada diğer polislerle ve tanıklarla birlikte kadın sanki seks işçiliği yapıyormuş gibi ifade veriyor. Sadece o erkeklerin ifadeleri dikkate alınarak ortada adli tıp raporu olmasına rağmen bu adam tutuksuz yargılanıyor, ödül veriliyor resmen bir tecavüzcüye."

'SONUNA KADAR DEVAM ETTİRECEĞİZ'
Amaçlarının ilk olarak Metin Karabayır'ın tutuklanması olduğunu anlatan Keskin, sonrasında faille işbirliği yapan diğer erkekler için de suç duyurusunda bulunacaklarını kaydetti. Karabayır ve diğer faillerin başka kadınlara da benzer şekilde saldırmış olabileceğine dikkat çeken Keskin, "Sonuna kadar devam ettireceğiz. Tam bir erkek yargı kararı" dedi. 

Kadınların seks işçisi olup olmamalarının tecavüz saldırısında bir önemi olmaması gerektiğine işaret eden Keskin, "seks işçisi" beyanıyla saldırının meşrulaştırılmaya çalışılmasına da tepki gösterdi. Keskin, fail için verilen tutuksuz yargılama kararını kastederek, "İşte İstanbul Sözleşmesi'nin önemi bir kez daha burada ortaya çıkıyor. İstanbul Sözleşmesi olduğunda, uygulanmasa bile bunun aykırı olduğunu ileri sürebiliyorduk. Yine de Türkiye'nin hem kendi iç hukuku hem imzaladığı sözleşmelere aykırı bir karar. Açıkça suçluyu koruyan bir karar" dedi.