6 Ekim 2024 Pazar

İktidarın sermaye ve rant odaklı politikaları doğa katliamını artırıyor

HDP Milletvekili Gülüm, iklim krizine rağmen iktidarın doğayı talan eden rant ve sermaye odaklı politikalarından vazgeçmediğini kaydetti. Gülüm, Türkiye'de doğaya ve yaşam alanlarına yönelik artan tahribatların önlenmesi için alınacak tedbirlerin belirlenmesi, insan sağlığını ve ekolojiyi önceleyen politikaların üretilmesi ve çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasını istedi. 

ktidarın rant ve sermaye odaklı politikaları sonucu doğanın talanı doruk noktasına ulaştı. Yaşam alanları bir avuç sermayeye peşkeş çekilirken; toprağı, suyu, doğası için direnenlere yönelik saldırılar da sürüyor. 

İklim krizine rağmen, başta kömür olmak üzere her türlü madenciliğe özel teşvikler veriliyor. Kaz Dağları, Munzur, Murat Dağı, Cerattepe gibi önemli orman ve su havzaları maden şirketlerinin talanına açıldı. Hasankeyf ve Dicle Vadisi, Salda, Burdur gölü gibi birçok doğal ve kültürel alanlar şirketlerin karları için yok oluşa terk edildi. 

3,7 MİLYON AĞAÇ KESİLDİ, 70 KADAR GÖL KURUTULDU
Maden işletmeleri HES ve JES projeleri, termik ve nükleer santraller, taş ocaklarıyla tarım arazileri, ormanlar, meralar ve dereler yok ediliyor. İstanbul Havalimanı proje sahası içinde 2012 yılından bugüne 8 milyon, havalimanı inşaatı için açılmış taş ocakları için en az 1,2 milyon ve havalimanına giriş sağlayan Kuzey Marmara Otoyolu için en az 3,7 milyon ağaç kesildi. Bu alanlarda yaşayan tüm yaban hayat canlıları, ağaçlar, hayvanlar, bitki türleri evlerinden yerlerinden oldu ya da yaşamını kaybetti. İstanbul Havaalanının inşası sırasında su birikintisi denilerek 70 kadar göl kurutuldu.

ARTIK PİSLİKLERDEN MARMARA DENİZİ'NDE MÜSİLAJ ORTAYA ÇIKTI
Kaz Dağları'nda altın madeni ön hazırlık çalışması için kesilen yaklaşık 400 bin ağaç bölgenin ekolojik yapısının alt üst olmasına neden oldu. Yıllardır çevresindeki kentlerin atıklarının açık kanalizasyon gibi kullanılan Marmara Denizi bugün artık atılan pislikler “deniz salyası - müsilaj” olarak ortaya çıkıyor.

KÜRDİSTAN'DA ASKERİ OPERASYONLAR, ORMANLIK ALANLARIN TAHRİBİNE NEDEN OLDU
ikizdere'de halkın tüm itirazlarına rağmen taş ocağı çalışmaları sürüyor. Ilısu Barajı başta olmak üzere yapılan barajlar nedeniyle pek çok tarihi ve kültürel yapıların yok oluyor. 12 bin yıllık Hasankeyf, ömrü 40-50 yıl olacağı belirtilen Ilısu Barajının suları altında bırakıldı. Kürdistan'da süren askeri operasyonlar, yangınlar ve kömür ocakları nedeniyle ormanlık alanların büyük bir bölümü tahrip oldu. Şırnak'ın Cudi gölgesinde kömür ocakları için binlerce meşe ağacı kesildi.

Büyük Menderes Nehri, Sakarya Nehri ve diğer pek çok nehir kuruma noktasına geldi. İklim krizi kaynaklı kuraklığa, yanlış su kullanımı ve politikaları da eklenince nehirler birer ikişer kuruyor, akabilen nehirler ise kirlilikle boğuşuyor. 

TÜRKİYE HAVAYI EN ÇOK KİRLETEN ÜÇ ÜLKEDEN BİRİ
Greenpeace, Türkiye'nin havayı en çok kirleten ilk 3 ülkeden biri olduğunu ve Avrupa'nın kükürt dioksit (so2) bakımından en kirletici 10 kömürlü termik santralinden 3'ünün Türkiye'de olduğunu açıkladı. 686 lisanslı HES projesinin bulunduğu Türkiye'de neredeyse her derenin önüne bir, bazen birkaç tane HES yapıldı. Sular borulara ve betonların arkasına hapsedilirken derelerin ve ırmakların aktığı vadilerde yaşayan milyonlarca canlı yok edildi. 

134 MİLYON METREKARE TARIM ALANI YOK EDİLECEK
Bursa‘da Kirazlıyayla köyünde yapılması planlanan Kurşun-Çinko-Bakır Zenginleştirme ve Atık Barajı tesisi için on binlerce ağacın kesileceği tahmin ediliyor. Öte yandan yapılması planlanan Kanal İstanbul projesiyle bölgedeki 134 milyon metrekare tarım alanı yok edilecek. Proje etki alanında kalan ve projeden etkilenecek toplam orman arazisi 13 bin 400 hektar. Kesilecek ağaç sayısı ise 394 bin. 

HDP MİLLETVEKİLİ GÜLÜM'DEN ARAŞTIRMA ÖNERGESİ 
Söz konusu projeler son yıllarda doğaya ve yaşam alanlarına yönelik yapılmış ve yapılması planlanan yüzlerce saldırıdan sadece bir kısmı. Doğayı ve insan sağlığını tehdit eden rant ve talana dayalı bu anlayıştan derhal vazgeçilmesi gerekiyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Türkiye'de doğaya ve yaşam alanlarına yönelik artan tahribatların önlenmesi için alınacak tedbirlerin belirlenmesi, insan sağlığını ve ekolojiyi önceleyen politikaların üretilmesi ve çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasını istedi.