6 Ekim 2024 Pazar

İkitelli'de çocuk istismarı: Alınan ifade de verilen karar da erkeğin yararına

İkitelli'de Volkan Kabak'ın cinsel istismarına uğrayan çocuğun ifadesi ÇİM'de pedagog eşliğinde kayıt altında değil Çocuk Büro'da iki erkek polis tarafından alındı. Bilindik savunmaları yapan Kabak, ev hapsi ile ödüllendirildi. Çocuk ve Kabak'ın evleri karşı karşıya olduğu için çocuk evden dışarı çıkamadığı gibi evin perdeleri de açılmıyor. Kabak'ın ailesi tarafından tehdit edilen çocuğun ailesi mücadelenin peşini bırakmayacağını kaydetti. Dosyanın avukatı Yamar ise  ifadenin bu şekilde alınmasının şüphelinin yararına olduğunu vurguladı. 

"Çocuğumu zorla arabaya bindirip götürmek istemiş. Kızım kaçmasaydı belki de tecavüz edip, öldürüp gömecekti..."

Bu cümle kızına cinsel istismar uygulanan bir anneye ait. İktidarın çocuk düşmanı politikalarından beslenen erkekler çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarını büyük bir cesaretle yapıyor. Biliyorlar ki erkek yargı tarafından cezasızlıkla ödüllendirilecek. 

Çocuklar en yakınlarında ki erkeklerin istismarına maruz kalıyor; travmalar nedeniyle yaşadıklarını bazen yıllar sonra dile getirebiliyor. İstanbul'un İkitelli ilçesinde akrabası olan Volkan Kabak'ın cinsel istismarına maruz kalan çocuk, yaşadığı travma sonrası ancak iki yıl sonra konuşabildi. İstismarın ardından yıllarca Volkan Kabak'ın sistematik tacizine maruz kalan çocuğun ailesinin şikayeti üzerine Kabak gözaltına alındı.

Kabak savunmasında çocuğa yönelik cinsel istismar suçunu işleyen faillerin bilindik ifadelerini kullanarak kendisini aklamaya çalıştı, "Bana borçları vardı kin duyduklarından iftira attılar." Kabak, ev hapsi adli kontrolüyle "ödüllendirildi". Üstelik Kabak, "can güvenliğim yok" diyerek, mahalleye polis korumasıyla getirildi. Volkan Kabak ve ailenin evleri karşı karşıya olduğu için çocuğun ailesi perdesini hiç açamaz hale geldi. 

Mevzuata göre istismara uğrayan çocukların ifadeleri ancak Çocuk İzleme Merkezleri'nde pedagog eşliğinde ve kayıt altında alınmalı. Bu şekilde soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde yanlış metotlarla ruhen ve bedenen örselenen çocuklarda yeni bir travmanın önüne geçmek amaçlanıyor. Henüz 10 yaşında olan çocuğun ifadesi Çocuk Büro'da, iki erkek polis tarafından alındı. Soruşturma savcısının talebi üzerine çocuk bir kez daha ifade vermek zorunda kalacak ve o anları tekrar tekrar yaşayacak. 

Diğer yandan olayın üstünü örtmek isteyen Volkan Kabak'ın ailesi de Ş.C.'nin oğullarında gözü olduğunu bu nedenle çocuğu kullanarak intikam almak istediği iftirasıyla psikolojik şiddet uygulamaya başladı. 

'SOKAĞI GÖRMESİN DİYE PERDELERİ HİÇ AÇMIYORUM'
Çocuğun ailesiyle evlerinde görüştüm. Anne Ş.C., gözü yaşlı bir şekilde öğlen saatinde perdesi kapalı pencerelerini gösterdi ve ekledi: "O adam buradan geçerken kızım pencerede olduğunda bakışlarıyla taciz ediyormuş. Kızım sonraları perdeleri hiç açmamaya başladı, anlamamıştım. Şimdi de sokağa çıktığında 'ben o anı yeniden yaşıyorum' diyor. O yüzden perdeleri hiç açamıyorum."

Ailenin 14 yaşında otizmli bir oğlu var. Bazı zaman dilimlerinde kriz geçirdiği için anne Ş.C., pek evden çıkamıyor. Akrabaları olan Volkan Kabak'ın yeğeniyle kızının yakın arkadaş olduğunu ve Kabak'ın dükkanı önünde oynadıklarını söyledi. Ş.C., "Arkadaşı eve su içmeye gitmiş. Bu sırada Volkan Kabak, kızımın kolundan çekmiş ve içeri sokmuş zorla, kapıyı üzerinden kilitlemiş. İstismar etmiş..."

Bu anları anlatmakta güçlük çeken anne Ş.C., şöyle devam edebildi: "İstismar ettikten sonra, zorla kolundan çekip dışarıya çıkarmış, arabasına bindirmeye çalışmış. O sırada kızımın arkadaşı gelmiş. Kızım hemen Volkan Kabak'ın elinden sıyrılıp eve koşmuş. Ya kızımı arabaya bindirseydi, tecavüz edip gömseydi."

'BİR İNSAN ÇOCUĞA BUNU NASIL YAPAR'
Volkan Kabak'ın daha sonra kızını taciz etmeye devam ettiğini söyleyen anne Ş.C., "Sürekli kızımı dükkana çağırıyor, kızım gitmiyor. Bir keresinde yine zorlamış ama kızım sokakta çocukların yanından hiç ayrılmamış. Zaman geçtikçe kızım çok değişmeye, hırçınlaşmaya, tırnaklarını yemeye başladı. Bir deri bir kemik kaldı. Ben ilk başta kardeşi otizmli hep onunla ilgileniyoruz diye böyle yapıyor sanıyordum. Bu olaya kadar kızım eve girmezdi ama bu olaydan sonra kendisini odasına kilitledi, perdeleri gece gündüz kapalı tuttu. Bir keresinde Volkan Kabak için 'ondan nefret ediyorum, bana dokundu' demişti. İnanmadım. En büyük hatam kızıma inanmamak. Akrabamız, evlerimize gidip geliyoruz hiç düşünemedim. Kızım daha da kötüleşti, tanımlamam gerekirse çocuğum 'deli' gibi olmuştu. Bundan sonra da Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne götürmeye karar verdim. Psikiyatra gittik, anlatmasını istedim. Ben asıl detayları orada öğrendim. Kulaklarıma inanamadım, çocuğumun başına gelen şeylerden dolayı kahroldum. Bir insan çocuğa bunu nasıl yapar" ifadelerini kullandı. 

'BAŞKA ÇOCUKLAR YAŞAMASIN DİYE MÜCADELE EDECEĞİZ'
Ailenin olayın üstünü örtmek için Volkan Kabak ile Ş.C., arasında bir ilişki olduğunu iddia ettiğini belirten baba E.C., "Eşim ondan intikam almak için iftira atmış böyle aklamaya çalışıyorlar kendilerini. Benim çocuğum sokağa çıkamıyor, insanlardan korkuyor. Kim bilir daha anlatamadığı neler yaşadı. Biz bu işi bırakmayacağız, adalet mücadelesini sürdüreceğiz" diye konuştu. Anne Ş.C. ise ,"Bizim maddi durumumuz pek iyi değil. Otizmli oğlum var, ben evden çıkamıyorum eşim sürekli çalışıyor. Bu nedenle kızımı seçti, sanıyor ki mücadele etmeyeceğiz. Asla! Ben çocuğumun yaşadığı bu şeyin hesabını soracağım, adalet mücadelesinin peşini bırakmayacağım. Başka çocuklar da bu şeye maruz kalmasın" diye vurguladı. 

AVUKAT YAMAR: KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN BIRAKMA SUÇU DA VAR
Dosyayla ilgilenen Avukat Ferdi Yamar, ETHA'ya eksik hususları aktardı. Çocuğun beyanlarına göre cinsel istismarın yanında bir de zorla alıkonulduğunu belirtti. Yamar, "Cinsel istismardan sevk edilmiş, emniyet de bu suçtan ifade almış. Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve çocuğun cinsel istismar suçlarından ifade alınmalı, iddianamede bu iki suçtan hazırlanmalı. Tutuklama talebi ile sevk edilen şüpheli maalesef konutu terk etmeme şeklinde verilen bir adli kontrolü ile serbest bırakıldı." dedi. 

'İFADE ÇİM'DE DEĞİL İKİ ERKEK POLİS TARAFINDAN KARAKOLDA ALINDI'
Cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından ifade alınmış olsaydı kuvvetle muhtemel bir tutuklama çıkacağını dile getiren Yamar, şöyle devam etti: "Mağdurun ifadesi iyi alınmamış. 11 yaşındaki bir çocuğun ÇİM'de ifadesinin alınması ve kayda alınması gerekirdi. Polis memuru değil pedagog almalıydı. Maalesef çocuk bürodaki iki erkek polis ifade almış. Bu çocuğun ileri ki hayatında travmaya neden olabilir. İki erkek polisin ifadeyi alması hukuki açıdan şüpheliye yarar. Çocuğun ifadesi ÇİM'de alınsaydı kapsamlı ve kayıtlı olacaktı, mahkeme savcısı ve heyeti izleyebilecekti. Böyle bir durum olmadığı için kovuşturma evresinde çocuk bir daha ifade verecek. Yaşadıklarıyla her seferinde tekrar yüzleşecek. Dosyaya sonradan dahil olduğum için ÇİM'de neden ifade alınmadı bilmiyorum. Ama bu çocuk Eylül 2009 doğumlu, henüz 12'sine bile girmedi..."

'EV HAPSİNE RİAYET EDİP ETMEDİĞİNİ BİLE BİLMİYORUZ'
Yargılamanın tutuklu devam etmesi için müracaatta bulunacağını belirten Avukat Yamar, mağdur çocuk ve şüphelinin evlerinin karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Yamar, "Şüphelinin kaçma durumu söz konusu ev hapsi var ama riayet edip etmediğini bile bilmiyoruz. Ev hapsinin anormalliği şu, mağdur şüpheliyle her gün yüzleşmek zorunda kalmakta, camdan her kafasını uzattığında veya sokakta oyun oynadığında bile şüpheli ile göz göze çok rahat gelebilecek. Sulh Ceza yargıcının bu hususu da göz önüne alarak karar vermesi gerekirdi."