23 Eylül 2024 Pazartesi

İHD Batman: KHK'lar gidecek, biz kalacağız

İnsan Hakları Haftası vesilesiyle basın açıklaması düzenleyen İHD Batman Şubesi, KHK'larla binlerce insanın sivil ölüme terk edildiğine işaret etti ve "Mazlumun kimliğine bakmadan insanın haklarıyla insan olduğu gerçeğini söylemeye devam edeceğiz, son nefesimize kadar insan haklarını savunacağız" dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi, İnsan Hakları Haftası nedeniyle basın açıklaması düzenledi. "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin kabul edilişinin yıl dönümünde; görüyoruz, susmuyoruz, mücadele ediyoruz. İnsan haklarıyla insandır" pankartı açılan eylemde basın açıklamasını Ercan Başer okudu.

10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası boyunca Türkiye'de insanların yaşadığı kötü muamele, işkence, şiddet ve hak ihlallerine ilişkin etkinlikler yaptıklarını belirten Başer, amaçlarının hak ihlallerine ilişkin toplumsal bilinç oluşturmak, hak ihlallerini görünür kılarak faillerinin cezasız kalmasını önlemek ve ihlallerin tekrarlanmamasını sağlamak olduğunu kaydetti.

15 Temmuz 2016'da darbe girişimi gerekçe gösterilerek 20 Temmuz'da OHAL ilan edildiğini, bu kapsamda çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yüz binlerce kişinin işlerinden edildiğini, binlerce iş yerinin kapatıldığını söyleyen Başer, "KHK neticesinde gözaltı, tutuklama ve sair yöntemlerle insanlar aileleri ile birlikte cezalandırılmış, vatandaşlar fişlenmiş ve çalışmaları engellenerek ekonomik olarak sivil ölüme bırakılmışlardır" dedi.

Bunun ardından çok sayıda kişinin strese bağlı hastalıklar ya da intihara sürüklenerek yaşamını yitirdiğine işaret eden Başer, Çarpıcı rakamlardan biri de 21 KHK'linin, yaşamını yitirdikten sonra OHAL Komisyonu ya da Mahkemeler tarafından göreve iade edilmesi oldu" dedi.

"2016'dan günümüze; 693 bin kişi hakkında adli işlem yapılırken, 68 bin kişi hakkında soruşturmalar hala devam ediyor. 27 bin kişi hakkında da ilk derece mahkemelerinde davalar sürüyor. 123 bin kişi hakkında mahkumiyet kararı verildi. Bu verilerin yalnızca kayıt altına alınan rakamlar olduğunu da unutmayalım" diyen Başer, AİHM'in yargılamalara ilişkin verdiği hak ihlali kararlarını hatırlattı.

İhlal kararlarına rağmen KHK uygulamalarının devam etmesinin keyfiyetin kanıtı olduğunu söyleyen Başer, "Aidiyetlerimiz, etnik kökenimiz, inançlarımız ve özgür şekilde düşüncelerimizi ifade ettiğimiz için suçlandık, fişlendik, işimizden edildik, çalışma hakkımız engellendi, seyahat hakkımız yasaklandı, ayrımcılığa uğradık, tutuklandık ve ailemizle birlikte cezalandırıldık" dedi.

Başer, şöyle devam etti: "Bize yapılan bunca haksızlığı, hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Çünkü biz, kendi kişisel hayatını bir kenara koyup barışı savunanlarız. Yaşamın en kutsal olduğu bu karanlık çağda savaş naralarına karşı 'Yaşasın hayat' dedik. Biz, çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakmak için direnenleriz. Biz, barış için imza verenler, barış için iş bırakanlarız. Biz, barış gelsin diye parklarda bedenlerini bombalara siper eden gençleriz. Biz, barış için beyaz tülbentleri ile evlatsız direnen anneleriz. Biz, 'çocuklar ölmesin' diyenleriz. KHK'ler iptal edilecek, biz işimize ve özgürlüğümüze geri döneceğiz. Biz susmayacağız! Mazlumun kimliğine bakmadan insanın haklarıyla insan olduğu gerçeğini söylemeye devam edeceğiz, son nefesimize kadar insan haklarını savunacağız!"