21 Eylül 2024 Cumartesi

HDP'li Murat Çepni: Dersim?deki ormanlar yerli ve milli değil midir?

Halkların Demokratik Partisi İzmir Milletvekili Murat Çepni, Dersim'de bir aydan fazla süredir devam eden orman yangınlarıyla ilgili TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Çepni, "Yetkililer, bir kentteki yangını söndürmeye çalışırken, bir kenttekini söndürene bile izin vermiyorsa, yaşanan tam olarak kasıttır" diye belirtti.
Dersim'de süren orman yangınlarına ilişkin Mecliste basın açıklaması yapıldı. HDP Ekoloji Komisyonu adına konuşan İzmir Milletvekili Murat Çepni, "Bölgede çıkan yangınların esas sebebi askeri operasyonlardır. Halkın demokrasi ve eşitlik taleplerinin şiddetle bastırılmasının sonucu ise hem siyasi hem de ekolojik yıkımdır" dedi.
 
Bu yıl 16-23 Temmuz tarihleri arasında, 33 ilde 90'dan fazla orman yangınının meydana geldiğini vurgulayan Çepni, "Bazı yerler var ki, oralardaki yangınlar ne iktidar tarafından ne de medya tarafından görülüyor. Söz konusu bu yangınların söndürülmesi için ilgili devlet kurumları kılını bile kıpırdatmıyor. Yangınları söndürmek isteyen yurttaşlar kolluk güçleri tarafından engelleniyor. Durumu yerinde gözlemlemek, somut gerçekleri halkla paylaşmak, varsa yanlış bilgi düzeltmek isteyen milletvekillerinin yangın bölgelerine gidişi engelleniyor" şeklinde konuştu.
 
Mardin, Hakkari, Şırnak, Diyarbakır, Bingöl, Dersim başta olmak üzere, bir çok ilde ormanların yakıldığını Dersim'de bir aydan uzun bir süredir yangınların devam ettiğini belirten Çepni, "Halk tamamen kendi olanaklarıyla yangınları söndürmeye çalışıyor. Şu ana kadar devlet olanaklarıyla müdahale edilen tek bir yangın bulunmuyor" dedi.
 
Geçtiğimiz hafta konuyla ilgili incelemelerde bulunmak için, 11 vekilden oluşan bir heyetin Dersim'e gittiğini hatırlatan Çepni, "Heyetimiz güvenlik gerekçesiyle yangın bölgelerine sokulmadı. Dersim halkı yangınların bizzat güvenlik güçleri tarafından çıkartıldığını ifade ederken, Valilik bu iddiaları ret ediyordu. Heyetimizin amacı, tam da bu nedenle gerçeği yerinde gözlemlemekti. Gerçeğin kamuoyu tarafından bilinmesi, böylece Valilik tarafından engellenmiş oldu" diye bildirdi.
 
YANGINLARIN NEDENİ ASKERİ OPERASYONLAR
 
Çepni, yaşananların nedenini şöyle açıkladı: "Bölgede çıkan yangınların esas sebebi askeri operasyonlardır. Halkın demokrasi ve eşitlik taleplerinin şiddetle bastırılmasının sonucu ise hem siyasi hem de ekolojik yıkımdır. Dolayısıyla yok olan sadece ormanlar, ölen sadece canlılar değil, bir bütün olarak halkın ve doğanın geleceğidir. Kürt halkının demokratik talepleri, işçi ve emekçilerin güvenceli iş, güvenceli gelecek ve onurlu bir yaşam mücadelesi, ‘devletin ve sermayenin bekası' denilerek şiddetle yanıtlandığında, gerçekler karşısında yalan tek siyaset haline gelir. Bugün yaşanan da ne yazık ki budur."
 
Orman yangınlarına müdahale konusunda yetkililerin ayrım yaptığını söyleyen HDP Milletvekili Çepni, "Yetkililer, bir kentteki yangını söndürmeye çalışırken, bir kenttekini söndürene bile izin vermiyorsa, yaşanan tam olarak kasıttır" dedi ve yetkililere şöyle seslendi: "Buradan iktidara soruyoruz, Dersim'deki ormanlar 'yerli ve milli' değil midir? İnsanların, doğanın, yaban hayatının katledilmesi nasıl bir siyasi düşmanlığın sonucudur?"
 
SAVAŞ VE RANT KOL KOLADIR
 
Çepni, ormanların yakılmasının farklı boyutlarına da değindi: "Ormanların yakılmasıyla aynı zamanda madencilik faaliyetlerine de alan açılıyor. Savaş ve rant kol koladır. Orman Genel Müdürlüğü'nün ‘faili meçhul' dediği bir çok yangın alanı, ya turizm ya da maden şirketlerine peşkeş çekiliyor. Erzincan İliç'te uzun zamandır altın madeni çıkarılıp siyanürle işleniyor. İliç'ten başlayıp Ovacık üzerinden Hozat'a doğru olan ormanlık alanlarda toplam 5 bin metre maden sondajı yapıldığı biliniyor. Şu an İliç'teki maden sahasını genişletmek ve yeni alanlar ortaya çıkarmak için çabalanıyor."
 
Devletin Anayasaya göre, ormanlara zarar verecek hiç bir faaliyete müsaade edemeyeceğini hatırlatan Çepni, Dersim'de anayasal suç işlendiğinin altını çizdi. Çepni konuşmasını "Orman yakmanın hiçbir haklı gerekçesi yoktur, olamaz. Halka ve doğaya karşı işlenen bu suçun her koşulda takipçisi olacağız, suçluların yargılanmasını mutlaka sağlayacağız ve asla affetmeyeceğiz" diye sonlandırdı.