25 Kasım 2024 Pazartesi

HDP Hewlêr Temsilcisi Vakar: Sınır dışı edilmemiz tasfiye saldırılarından bağımsız değildir

KDP tarafından sınır dışı edilen HDP'nin Hewlêr Temsilciliği sözcüsü Sıtkı Vakar yaşadıklarının KDP-Türk devleti işbirliğinin sonucu olduğunu söyledi. HDP üye ve yöneticilerinin sınır dışı edilmesinin Kürt hareketine dönük tasfiye saldırılarından bağımsız olmadığını belirten Vakar, "Bizler hangi koşulda olursak olalım Türk devletinin soykırım operasyonlarını boşa çıkarmak için devrimci mücadelemize devam edeceğiz. Direnmeye devam edeceğiz" dedi.

HDP Hewlêr Temsilcisi Sıtkı Vakar ve HDP Güney Kürdistan temsilciliğinde mücadele eden Hikmet Hatip ve HDP üyeleri Nasır Yağız ile Aydın Yalvaç KDP tarafından sınır dışı edildi. 

'BİZİ KIRSAL BİR ALANA BIRAKTILAR'
HDP Hewlêr Temsilcisi Sıtkı Vakar süreci ETHA'ya değerlendirdi. HDP temsilciliğinin 13 yıldır yasal olarak Hewlêr'de bulunduğunu kaydeden Vakar, KDP asayişinin kendisiyle birlikte Hatip, Yağız, Yalvaç'a telefon ettiğini ve rutin bir görüşme talebinde bulunduğunu aktardı. Çarşamba günü asayişe gittiklerini, bir tartışma yaşanmadığını ve görüşmeler bittiğinde bir yere uğramaları gerektiğinin söylendiğini, herhangi bir belge verilmediğini aktaran Vakar, "Hatta BM tarafından bize verilen form ve üzerimizdeki resmi belgeler alındı. Önceden hazırlanan iki sivil ve iki resmi araçla 20-25 kişiden oluşan bir askeri güçle bizi araçlara bindirdiler. Ve sorduğumuz hiçbir soruya yanıt vermediler. İki araç KDP noktasını geçip farklı yerlere hareket etti. Korsanvari olan bu sorgu ve muamele kırsal bir alanda son buldu. İki grup arkadaş kırsal da kaldık öylece. Birbirimize ulaşıncaya kadar akşam saatleri oldu" dedi. 

'SINIR DIŞI EDİLMEMİZ TÜRK DEVLETİ KDP İŞBİRLİĞİNİN SONUCUDUR'
KDP asayişinin bu kararı "üstten aldıkları"nı söylediklerini belirten Vakar, bir daha Hewlêr'e giriş yapamayacaklarının söylendiğini de ekledi. Bu süreci faşist Türk devletinin Kürt özgürlük hareketine dönük tasfiye saldırılarından bağımsız ele almadıklarını dile getiren Vakar, "Örgütlü duruşumuzu içten ve farklı yönelimlerle boşa çıkarmaya çalışan Türk devleti başarısız olmuştur. Bu defa birlikte hareket ettiği KDP'yi devreye koymuştur. Haydutvari bir şekilde bizi, görev yaptığımız ve yaşadığımız Hewlêr'den zorla çıkarmışlardır. Kürt özgürlük mücadelesinin bütün alanlarına tasfiye planı dayatan Türk devleti tarihin tekerrür ettiği bir noktada yine ihanet şebekesini kullanmıştır. 10 yıla yakındır süren bir savaşta tarafını net şekilde belirleyen bir ihanet çizgisinden elbette farklı bir durum beklemiyorduk. Bu saldırılar
birbirinin parçasıdır" ifadelerini kullandı.

Sınır dışı edilmelerinin, Kuzey Kürdistan'da belediyelere kayyum saldırısıyla eş zamanlı yaşanmasına dikkat çeken Vakar "Kayyum atanan belediyelerimizle bize gelen telefon aynı gündü. Bu da beraber ve ne kadar rahat şekilde hareket ettiklerini gösteriyor"dedi.

'SALDIRILARA KARŞI DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Kürt özgürlük hareketine dönük soykırım ve tasfiye saldırılarıyla beraber, faşist Bahçeli üzerinden geliştirilen özel savaş politikasına dikkat çeken Vakar, şöyle devam etti: "Bu çağrılar ilk olduğu zaman da belirttik. AKP-MHP faşist iktidarı bu çağrılarla neyi amaçlamıştır, açık ifade etsin. Biz HDP ve DEM Parti olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Peki devlet hazır mı? Kürt düşmanı Bahçeli'nin bu çağrıdaki amacı Kürt özgürlük hareketi ve kurumumuz üzerinden bir özel savaş konsepti geliştirilip etkisizleştirmek mi? Yoksa gerçekten bir çözüm mü? Bu çağrıyı somut kılacak pratik adımlardır. Kürt halk önderinin umut hakkı üzerinden daha önce bir şantaj olduğunu biliyoruz."

Bahçeli üzerinden yapılan çağrıların ardında tasfiye planı olduğuna dikkat çeken Vakar, "Bu çağrılar sonrası Rojava'ya saldırılar oldu, bunları kınadık. Sonrasında belediyelerimize atanan kayyumlar ile saldırılar siyasi alana sıçradı. Kürtle 'barışma' çağrısının ardında ciddi bir tasfiye planı olduğu açıktır. Kürt özgürlük hareketi de DEM Parti de bu sorunun çözümünde muhatabın önder Apo olduğunu söylemiştir. Müzakere edecek olan da önder Apo'dur dolayısıyla. Sorunun çözümü noktasında belirleyici olacak olan da tecridin kaldırılmasıdır. Önder Apo'nun avukat ve ailesiyle periyodik biçimde görüşmesinin önü açılmalıdır. Tecrit kalkmadan hiçbir gelişmenin olmayacağı açıktır" dedi.

'DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
KDP asayişinin HDP temsilci ve üyelerinin Hewlêr'den sınır dışı etmesinin topyekün saldırılardan bağımsız olmadığını değerlendiren Vakar, şunları söyledi: "Bizim sınır dışı edilmemiz, bize siyaset yasağı gelmesi de kurumlarımıza topyekün saldırıların bir sonucudur. Bizler hangi koşulda olursak olalım Türk devletinin soykırım operasyonlarını boşa çıkarmak için devrimci mücadelemize devam edeceğiz, tavrımızı ortaya koyacağız. Ve direnmeye devam edeceğiz."