GÜNCEL

HBDH Konseyi politik askeri durum de�erlendirmesi

HABER MERKEZ�
5 Haziran 2024 Çar�amba

Politik askeri durum de�erlendirmesini yay�mlayan HBDH Konseyi, AKP-MHP iktidar�n�n özellikle son yerel seçimler sonras�nda ciddi bir zay�flama sürecinde oldu�un belirtti. �ktidar�n en büyük korkusunun �ehirlerde ve k�rlarda k�r�lamayan silahl� mücadele oldu�unu kaydeden HBDH Konseyi, " Kürdistan'da geli�en özgürlük mücadelesinin Türkiye cephesinde geli�en özgürlük mücadelesiyle bulu�mas� engellenememektedir. Halklar�m�z bunca a�a��lanmay�, yok say�lmay�, bask� ve zulmü, sömürü ve sava�larla yoksulla�t�r�lmay� kabul etmemeli, aya�a kalkmal�d�r. Kaybedecek hiçbir �ey yok" dedi.

Halklar�n Birle�ik Devrim Hareketi (HBDH) Konseyi, politik askeri durum de�erlendirmesini yay�mlad�. Dünya ve Türkiye'de önemli geli�melerin ya�and�� tarih bir döneminde içinde olundu�u kaydedilen de�erlendirmede, "Dünya plan�nda i�çi s�n�f�, emekçiler, ezilen halklar ve uluslar, kad�nlar ve gençler olmak üzere birçok ezilen kesim kapitalist sömürü düzenine kar�� ho�nutsuzdur ve farkl� biçimlerde tepkisini dile getirmekte, yer yer ba�kald�rmaktad�r" denildi.

Bu ko�ullar içerisinde gerçekle�en Konseyin özellikle ülke ve bölge plan�nda birle�ik devrim mücadelesinin geli�im dinamiklerini do�ru kavray�p bu dinamiklere do�ru temelde perspektifler sunman�n çabas� içerisinde oldu�una vurgu yap�lan de�erlendirmede, "Emperyalist- kapitalist sisteminin kendi yap�sall��n�n ürünü olan krizler, onu sürekli olarak bir sava� ve yeni yeni krizler sarmal� içerisine sürüklemektedir. Yoksul ve emekçi halklar için sava� ve krizin sonucu olarak sömürü politikalar� daha da derinle�irken bu durum kar��s�nda halkta olu�an muhalefet kapitalist emperyalist sistemin sava� ve bask� politikalar�n� daha da derinle�mesiyle sonuçlanmaktad�r" ifadeleri yer ald�.

'EMPERYAL�ST- KAP�TAL�ST S�STEM�N KR�Z�'
Dünya plan�nda emperyalist-kapitalist sistemin krizinin her geçen gün daha da derinle�ti�i kaydedilen de�erlendirme �öyle devam etti: "Kapitalist sistemin ortaya ç�k��ndan bugün uzanan tarihinde belirli aral�klarla ortaya ç�kan kriz, her defas�nda bir öncekinden daha �iddetli bir �ekilde kendini göstermektedir. Kapitalizmin ya�ad�� ekonomik-siyasi ve toplumsal kriz hali, a��lamaz ve ertelenemez bir hale dönü�mü� ve kapitalizmin çökü� sürecini ba�latm��t�r. Do�an�n geri dönü�süz y�k�m�, derinle�en sefalet, derin bir yozla�ma ve çürüme ya�anmaktad�r. Emperyalizm, kendi içerisinde krizleri daha yo�un bir �ekilde ya�amaktad�r. Kapitalizm ve sava�, ekolojik dengeyi geri dönülmez bir biçimde bozmaktad�r. Bir yanda bunu kâra dönü�türerek sermayesine sermaye katanlar, di�er yanda ise milyarlarca insan ve ayn� do�ay� payla�t��m�z di�er canl�lar içecek temiz suya muhtaç durumda. Göçmenlik bu dönemde de artan oranda devam etti. Emperyalistler, �ngiltere örne�inde oldu�u gibi göçmenleri t�pk� köle gibi ihraç ediyorlar.

"Avrupa ülkelerinde özellikle �rkç�l�k her geçen gün kendini daha yo�unla�maktad�r. Fa�ist ve milliyetçi hareketler tek tek Avrupa ülkelerinin hepsinde güç kazanmaktad�r. Ayn� zamanda Avrupa ülkeleri özellikle Türkiye fa�ist rejimine dönük verdikleri tavizleri her geçen gün art�rmaktad�rlar. Erdo�an iktidar�yla yürütülen ekonomik-siyasi pazarl�klar çerçevesinde politik mülteciler fa�ist TC devletine iade edilme tehlikesiyle kar�� kar��yad�r.

SIRB�STAN'DA REH�N TUTULAN ECEV�T P�RO�LU'NUN DURUMUNA D�KKAT ÇEK�LD�
"Son olarak Ecevit Piro�lu'nun 3 y�la yak�n bir süredir S�rbistan'da tutsak edilmesi ve iadesi meselesinin fa�ist TC devletiyle bir pazarl�k kozu olarak de�erlendirilmesi önümüzdeki dönem
politik mültecilere yakla��m konusunda ciddi tehlikeler olu�turmaktad�r. Dünya emperyalizminin jandarmas� ABD bir süredir önemli hegemonya kayb� ya�amaktad�r. Geçmi�ten gelen bütün askeri ve ekonomik üstünlü�üne ra�men dünya sistemi içerisindeki etkin konumunda bir zay�flama kendini her geçen gün hissettirmektedir. Sovyetler'in y�k�ld�� dönemde oldu�u gibi dünyan�n her yerinde istedi�i müdahaleyi yapabilen ve mutlak zaferini ilan etmi� ABD imaj� ad�m ad�m zay�flamaktad�r. Ukrayna sava��na ve NATO'nun çevreleme-ku�atma stratejisine ra�men Rusya'n�n Latin Amerika ülkeleri üzerindeki etkisi ve ili�kisi, Afrika ülkelerinde varl��n� art�rmas� ve en son Çin ile yapt�� bir dizi stratejik anla�ma hegemonya mücadelesinde ABD'nin kar��s�ndaki pozisyonunu güçlendirirken, ayn� durumda yükselen ekonomik güç olarak Çin'in de bu mücadelede ABD kar��s�nda bir konum ald��n� belirtmek gerekmektedir. ABD'nin hegemonik üstünlü�ü varl��n� korusa da tek bloklu bir dünyadan bahsetmek olanakl� de�ildir. Her ne kadar Ukrayna-Rusya sava�� nedeniyle ABD-AB birbirine yak�nla�sa da bölgesel ç�karlar� gere�i birbirlerinin rakibi emperyalist-kapitalist odaklard�r ve rakiplerdir, yine bu rekabette Rusya ve Çin'de yer almaktad�r ki, buradan ç�kan sonuç çok bloklu bir dünya gerçekli�idir. ABD dünya plan�nda var olan bu çok bloklulu�u kabul etmese de ve kendi hegemonyas�n� güçlendirmenin çabas� içerisinde olsa da gerçek ba�kad�r, emperyalist-kapitalist sistem çok blokludur...

"Özellikle BRICS ülkelerinin kendi aralar�nda kurduklar� ekonomik ili�kiler ABD emperyalizminin dünya plan�ndaki hegemonyas�na büyük bir darbe vurmaktad�r. ABD, ekonomik ve siyasi olarak eski pozisyonunda de�ildir. ABD ekonomisi a��rl�kl� olarak alt�n kar��l�� olmayan para bas�m�yla kendisini ayakta tutmaktad�r. Bu durum dünya plan�nda ya�anan ekonomik geli�melerle birlikte her gün biraz daha sürdürebilir olmaktan uzakla�maktad�r. Ki, bu da çok bloklu dünyan�n ekonomik ifadesidir. AB, NAFTA-USMCA, �angay ��birli�i Örgütü, BRICS gibi olu�umlar sermayenin ç�karlar�na göre �ekillenen birliklerdir ve ayn� zamanda çok bloklu dünyaya örneklerdir.

'S�YAS� HEGEMONYA MÜCADELES�'
"Dünya ölçe�inde siyasi hegemonya mücadelesinin yo�unla�t�� güncel eksenler vard�r. Bunlardan bir tanesi Rusya-Ukrayna Sava�� ba�lam�nda Do�u Avrupa'd�r, di�eri ise Ortado�u'dur. Rusya-Ukrayna/NATO Sava��nda, NATO ciddi anlamda askeri-teknik gücünü konumland�rmas�na ra�men istedi�i sonucu elde edemedi. Geldi�imiz a�amada Rusya, sava�ta inisiyatif üstünlü�üne sahip oldu. Asya'da giderek yükselen Çin-Tayvan gerginli�i emperyalist-kapitalist hegemonya mücadelesinin bir di�er yans�mas�d�r. Bir di�er rekabet alan� da Kafkasya'd�r. Burada Ortado�u üzerine biraz dural�m.

'ORTODO�U'DA B�R�KEN ÇEL��K� VE ÇATI�MALAR'
"Bir önceki konseyimizden bu yana önemli geli�melerden biri, Filistin direni� örgütleri taraf�ndan i�galci �srail devletine kar�� 'El Aksa Tufan� Operasyonu'yla mücadeleyi yeni bir a�amaya ta��m��t�r. Vurulamaz denilen �srail, Filistin Direni�çilerinin ba�ar�l� sava� taktikleriyle vurulmu�, direni�çiler fedaice sava�m��t�r. Filistin Davas� bir kez daha bütün dünyan�n gündemine ta��nm��t�r. Bunun kar��s�nda Siyonist �srail ve onun müttefikleri -ABD, �ngiltere- birle�ik kar�� sald�r� ba�latm��t�r. Bölgedeki Arap devletleri Filistin ulusal sorunuyla araçsal bir ili�ki kurduklar� görülmü�tür. Sözde Filistin davas�ndan bahsedip siyonist �srail devleti ile ekonomik ve siyasi ili�kilerini devam ettirmi�lerdir. Kendisini Müslümanlar�n hamisi olarak gören AKP-MHP iktidar� da ba�tan itibaren Filistin halk�yla dayan��ma içerisinde oldu�unu söylerken ayn� zamanda �srail devletiyle her türlü ekonomik, askeri ili�kiyi devam ettirmi�tir. �srail Gazze'yi yerle bir ederken insanlar açl�ktan ölmeye ba�lam��ken �srail askerlerine kumanyay� AKP-MHP fa�ist devleti tedarik etmeye devam etmi�tir. Bundan farkl� olarak Yemen'de kendisini me�ru hükümet olarak gören Enserullah hareketi jeopolitik konumunu de�erlendirerek emperyalist tedarik zincirini K�z�ldeniz'de darbelemi�tir. Yoksul Yemen belirli bir anda emperyalist devletleri bloke ederek Filistin'in yan�nda yer alm��t�r. Bir kez daha Filistin ulusunun özgürlük mücadelesiyle gerçek anlamda dayan��an farkl� dinlerden, uluslardan ezilenler olmu�tur. Özellikle gençlik 68 ruhuyla Filistin Davas�n� sahiplenmi�tir. Amerika'da en son üniversite i�gal eylemleri gençli�in devrimci dinamizmini ortaya koydu. Türkiye'de de özellikle gençlik içinde Filistin mücadelesine yönelik eylemler, etkinlikler tüm süreç boyunca devam etti. Amerika, Avrupa ve Türkiye'de destek eylemlerine yönelik gözalt�, tutuklama sald�r�lar�na ra�men dayan��ma ve direni�e geri ad�m att�r�lamad�. Filistin davas� ezilenlerin kalbinde, bayra�� ellerindedir.

'BÖLGEDE AYNI ZAMANDA S�LAHLI MÜCADELE VEREN ANT�EMPERYAL�ST DEVR�MC� ÖZNELER D�NAM�KT�R'
"Bu dönemde �ran devleti, �srail'i k�nam�� ancak do�rudan Filistin Direni�inin içinde yer almam��t�r. Buna ra�men �srail devleti taraf�ndan �ran'�n �am konsoloslu�u vurulmu�tur. Bu sald�r�ya �ran devleti de �srail içinde misillemede bulunmu�tur. 1967'deki Alt� Gün Sava�lar�ndan sonra ilk kez bir devlet �srail'i içeriden vurmu�tur. �srail, ABD, �ngiltere ve �ran henüz bu kar��l�kl� ataklar� yeni bir evreye ta��mad�lar. At�lacak her ad�m bölge genelinde bir çok ta�� birden yerinden oynatma kabiliyetine sahiptir. Bunun ortaya ç�karaca�� kaosu yönetme ya da çözme iddias� henüz olgunla�mam��t�r. Suriye, Lübnan, Irak'taki belirsizlikler devam etmektedir. Bölgede ayn� zamanda silahl� mücadele veren antiemperyalist devrimci özneler dinamiktir, geni� bir devrimci birikimi, tecrübesi bulunmaktad�r. Hindistan'dan ba�layarak BAE, Suudi Arabistan ve Gazze'den K�br�s ve Yunanistan'dan geçerek oradan Avrupa'ya ula�an 'enerji yolu' ve Basra Körfezi'nden ba�layarak Irak ve Türkiye'den geçerek Avrupa'ya ula�mas� hedeflenen 'kalk�nma yolu' üretim, tedarik, hammaddeyi daha k�sa yoldan ve daha ucuza bat� metropollerine ta��mak için bir süredir gündemde olan yol projeleri kapsam�nda bu dönemde ad�mlar at�ld�. Elbetteki bu yollar�n üzerinde egemenlik ve denetim hakk�n� eline geçiren Ortodo�u'daki hakimiyet mücadelesinde üstünlük sa�layacakt�r. �imdi güncel emperyalist planlar bunun üzerine kuruludur. Tarihsel ve yap�sal olana bu eklenmi�tir.

TÜRK�YE VE KUZEY KÜRD�STAN'DA GÜNCEL DURUM
"Dünya emperyalist-kapitalist sistemi büyük bir siyasi ve ekonomik kriz ya�arken Türkiye kapitalist sistemi bu krizden ba��ms�z de�ildir. Hatta Türkiye kapitalizminin krizinin daha derin bir �ekilde ya�and��n� görmek gerekiyor. Bu kriz hali, T.C. fa�izmi aç�s�ndan bir yönetememe krizine dönü�mü�tür. Büyük bir ekonomik kriz Türkiye ve Bakur Kürdistan halklar�n�n bütün ya�am alanlar�nda kendisini hissettirmektedir. Temel tüketim ürünlerinde ya�anan fiyat art��lar�, döviz fiyatlar�n�n art�� ve yoksulla�ma ülke emekçilerinin temel gündemidir. Geli�tirilen sava� politikalar�, emekçilerin ya�am�n� daha a��rla�t�r�rken, bu sava� politikalar� yoksulla�man�n hem nedeni hem de sonucudur. Fa�ist iktidar girdi�i ekonomik ve siyasi krizi sava� ve fa�ist bask� yoluyla a�maya çal��maktad�r. AKP-MHP iktidar� özellikle 2023 Ba�kanl�k seçimlerinden sonra esasen bat� emperyalizmi ile uyumlu ekonomi politikalar� uygulama konusunda daha atak politikalar uygulamaya ba�lam��lard�r. Faizlerin art�r�lmas� ayn� zamanda i�çi ve emekçi ücretlerinin enflasyon kar��s�nda sürekli olarak erimesiyle sonuçlanm��t�r. AKP-MHP ittifak� kendi etraf�ndaki sermaye kesimlerini sürekli zenginle�tirirken beraberinde bu kesimlerin ya�ad�klar� lüks hayat ve zevki sefa durumu geni� halk kesimlerinde büyük bir ho�nutsuzluk yaratmaktad�r. �ktidar daha önce savundu�u 'faiz haramd�r' v.s. gibi görü�lerden vazgeçerken esasen uluslararas� sermayeyi ülkeye çekmeye yönelmi� bulunmaktad�r. Bu durum kar��s�nda özellikle i�çi ve emekçi s�n�flardaki öfke her geçen gün daha da artmaktad�r.

'S�LAHLI DEVR�MC� GÜÇLER�N TASF�YES� NATO'NUN ODA�INDA DURMAKTA'
"AKP-MHP fa�ist iktidar� Kürt özgürlük mücadelesine dönük olarak kapsaml� bir sava� politikas� yürütmektedir. Özellikle son dönemde bu politikay� bölgesel düzeyde yürüttü�ü çe�itli ittifak aray��lar�yla ba�ka bir düzeye ta��m�� bulunuyor. Son dönemde Irakla geli�tirmeye çal��t�� siyasi, askeri, istihbari ve ekonomik ili�kilerin merkezinde PKK'nin tasfiyesi durmaktad�r. KDP ve Irak devletiyle yürütülen müzakereler sonucunda Kürt özgürlük hareketini tasfiye etmek için Medya Savunma Alanlar�n� ve Rojava'y� hedefleyen bir i�gal sald�r�s�nda yeni bir a�amaya geçmek haz�rl�� yap�lmaktad�r. Fa�ist iktidar kurdu�u ittifak ili�kilerinin yan� s�ra PKK'nin tasfiyesi konusunda ABD ve NATO'dan destek almaktad�r. Ortado�u ve dünyada silahl� devrimci güçlerin tasfiyesi NATO'nun strateji ve takti�inin oda��nda durmaktad�r. ��galci güçlerin sald�r�lar� kar��s�nda gerillan�n direni�i bütün hesaplar� bozmaktad�r. Özellikle Medya Savunma Alanlar�nda ke�if sald�r�lar�na kar�� elde edilen teknik geli�meler ke�if uçaklar�n� dü�ürmeye ba�lam��t�r. Bu fa�ist iktidar�n i�gal sald�r�lar� kar��s�nda dengeyi özgürlük mücadelesi lehine çevirici önemli bir geli�medir. T.C iktidar�n�n egemenlik arac� olan devletin zor ve ideolojik ayg�tlar�n�n, ba�tan a�a�� iddet unsurlar�na göre tahkimi, özellikle fa�izmin temel siyasetidir. �ktidar toplumsal dinamiklere, devrimci ve komünist güçlere, Kürt ulusu ve gerilla güçlerine kar�� sürdürdü�ü sava� stratejisine göre biçimlendirdi�i devlet kurumlar�n� 'yüzy�l�n hedefleri' kapsam�nda yeniden ele almakta ve askeri güvenlik politikalar� ad� alt�nda bu kurumsalla�may� derinle�tirmektedir. Türkiye ve Kürdistan'da hapishaneler fa�izme kar�� mücadelenin dünden bugüne önemli bir direni� mevzisi olmu�tur. Devrimci siyasi tutsaklara dönük hak gasplar� artarak devam etmektedir. Fa�ist generaller, çete üyeleri, uyu�turucu baronlar�, Hizbullah üyeleri, kad�n katilleri çe�itli gerekçelerle serbest b�rak�l�rken, hapis cezas� biten siyasi tutsaklar disiplin cezalar� gerekçe gösterilerek tahliye edilmemekte-serbest b�rak�lmamaktad�r.

"Fa�ist T.C'nin Kürt sorununa yönelik tasfiye sald�r�s�n�n bir aya�� da �mral� hapishanesinde uygulad�� mutlak tecrit politikas�d�r. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'�n avukatlar�yla ve ailesi ile görü�mesi engellenmektedir. Bu tecrit ve bask� politikalar�na kar�� tutsaklar, uzun bir süredir devrimci eylemlerle bu sald�r�ya kar�� mücadele etmektedir. Açl�k grevi, protestolarla direni� devam etmektedir. �çerde ve d��ar�da tecrite kar�� mücadele kararl�ca yükselmektedir. Geçti�imiz günlerde sonuçlanan Kobanî Davas�'nda iktidar�n Kürt sorununda nas�l bir yakla��ma sahip oldu�unu bir kez daha gözler önüne sermi�tir. Verilen onlarca y�ll�k cezalar Türk ve Kürt halklar�n�n birle�ik mücadelesine dönüktür. Fa�ist Türk devletinin en büyük korkusu ezen ve ezilen uluslar�n i�çi ve emekçilerinin ve onlar�n devrimci öncülerinin birle�ik mücadelesidir. Cezalar�n esas amac� bu birle�ik zemini da��tmaya dönüktür. Yeni i�gal sald�r�lar�nda yükselecek birle�ik mücadeleye kar�� bir ön almad�r.

'AKP-MHP FA��ZM�N�N TOPYEKÜN SALDIRI KONSEPT�'
"Fa�ist iktidar i�çi s�n�f� ve emekçilere dönük fa�ist bask�lara h�z vermi� durumdad�r. Ekonomik krizin sonucu olarak al�m gücü dü�en emekçi halklar�n daha da yoksulla�mas�, açl�kla daha fazla yüz yüze gelmesinin do�al sonucu olan tepkilere kar�� bask� ve �iddeti artt�ran AKP-MHP iktidar�n�n, bu bask�lar� daha da artt�rmaktan ba�ka çaresi yoktur. Fa�ist iktidar�n önümüzdeki dönem genel siyaseti esasen neoliberal bat� merkezli bir ekonomi politikas� uygulamak ve bununla birlikte NATO üzerinden bölgede sald�rgan politikalar yürütmektir. Ancak bütün bu sald�r�lara ra�men i�çilerin, emekçilerin, gençlerin direni�i engellenemiyor. ��çi s�n�f�n�n eylemleri ciddi bir art�� ivmesi içindedir. ��çi hareketinin örgütlenme ko�ullar� geli�irken ayn� zamanda birbirinden ba��ms�z bir �ekilde farkl� i�çi direni�leri ortaya ç�kmaktad�r. Artan eylemler ve kendili�inden olu�an direni�ler, mücadeleci sendikalar�n tutumu; Türk-��, Hak-��, D�SK içinde olu�mu� statükolar� sorgular hale getiriyor. Özellikle s�n�f hareketi içerisinde düzen içi güçlerin inisiyatifinin geli�me ihtimali vard�r. Buna kar�� militan bir i�çi hareketi hatt�nda �srar etmek gerekmektedir. AKP-MHP fa�ist iktidar�n�n kad�nlara yönelik sald�r�lar� ve buna kar�� direni� de bu dönemde de devam etmi�tir. En son ��rnak'ta kad�nlar�n ve halk�n tacizcilere kar�� ortaya koyduklar� özsavunma prati�i erkek egemen adalete kar�� kad�n adaletinin bir örne�i olmu�tur. Burjuva adalete mahkum de�iliz. 'Kendi adaletimizi kendimiz uygulayaca��z' kararl�l�� kad�n hareketinde kendi durumuna önemli bir müdahale olmu�tur. Protestocu, bekleyen, talep eden tarzdan do�rudan tacizcileri cezaland�rmaya geçilmi�tir.

'1 MAYISLAR'A KATILIM YAYGIN VE K�TLESEL OLMU�TUR'
"8 Mart'ta patriyarkaya kar�� yayg�n ve kitlesel biçimde soka�a ç�kan kad�nlar�n, ezilen cinsel kimliklerin kararl� pratikleri, büyüyerek 21 Mart'ta kitlesel ve co�kulu Newrozlar'a dönü�mü�tür. �stanbul'da yüz binlerce, Amed'de milyonlarca Kürt, Türk ve di�er uluslardan kad�nlar�n, i�çilerin, gençlerin, yoksullar�n görkemli eylemi kitle hareketinde yeni bir duruma geçi�in göstergesi olmu�tur. Yerel seçimlerde özellikle kayyum siyaseti Kürdistan'da yenilmi�tir. Tüm bask�lara, nüfus kayd�rmalar�na ra�men devlet istedi�i sonucu elde edememi�tir. Kazan�mlar� gasp etme ve e�ba�kanl�k sistemine yönelik tasfiye sald�r�s�na kar�� Wan'da, Kürt illerinde ve ba�ta �stanbul olmak üzere Bat� kentlerinde yükseltilen serhildan ve mücadeleler T.C'ye geri ad�m att�rm��t�r. Bu kez i�lerin hiç de kolay olmad��n� bir kez daha göstermi�tir. Halklar�m�z�n özgüveni yükselmi�, kazan�mlar�na sahip ç�kma iradesi güçlenmi�tir. Bu y�l Taksim tart��mas� sadece devrimci öncülerin de�il tüm toplumun konusu olmu�tur, Taksim etraf�nda yeni bir safla�ma ya�anm��t�r. Taksim Meydan� i�çi ve emekçilere kapat�l�rken ayn� zamanda 1 May�s sonras� gerçekle�en gözalt� ve tutuklamalarla iktidar�n sald�rgan politikalar� somutla�m�� oldu. 1 May�s'a bu ko�ullarda gidilmi�tir. 1 May�slar'a kat�l�m yayg�n ve kitlesel olmu�tur.

"��çi s�n�f� ve emekçilere dü�man olan fa�ist iktidar sömürü politikalar�n� derinle�tirirken ayn� zamanda özellikle devrimci güçlere dönük sald�r�y� derinle�tirmektedir. 1 May�s sonras� ya�anan tutuklama terörü fa�ist iktidar�n önümüzdeki dönemde yönelimlerinin ip uçlar�n� vermektedir. Yerel seçimlerde bir yenilgi alan iktidar CHP ile belirli noktalarda uzla�arak düzen içi bir restorasyon aray�� içindedir. Bu restorasyondan i�çi s�n�f�na, emekçi halklara, kad�nlara, gençlere, ezilen inançlara, Kürt ulusuna sömürü ve bask� dü�mektedir. Bizzat Erdo�an taraf�ndan dillendirilen ve CHP taraf�ndan da kabul edilen 'yumu�ama' söyleminin arkas�ndaki gerçek esasen sermaye ile uzla�ma, ezilen halklarla çat��mad�r. 'Yumu�ama, normalle�me( süreci olarak dillendirilen, esas olarak büyük bir manipülasyondan ve halklar� beklenti koridoruna sokarak aldatmak içindir.

'B�RLE��K DEVR�M GÜÇLER�NE DÖNÜK SALDIRILAR'
"Fa�ist iktidar Birle�ik devrim hareketine dönük sald�r� konusunda özel bir yönelim içinde olmu�tur. Kürt özgürlük mücadelesiyle Türkiye devrimci hareketinin bulu�mas�n�n yarataca�� sinerji ve politik etki her zaman fa�ist iktidar�n önemli korkular�ndan biri olmu�tur. Birle�ik devrim hareketinin askeri yap�s�n� hedeflerken ayn� zamanda yönetim düzeyinde bile�enlerimize dönük özel bir sald�r� konsepti bizzat fa�ist iktidar taraf�ndan yürütülmektedir. Ayn� zamanda birle�ik devrimci mücadelesinin demokratik mevzileri de bizzat fa�ist iktidar taraf�ndan hedeflenmektedir. Bu zeminde özellikle devrimci-sosyalist kurumlar özel olarak hedeflenirken reformist düzen içi güçlerin önü aç�lmaktad�r.

'B�RLE��K DEVR�M MÜCADELES�N� YÜKSELTME GÖREVLER�M�Z'
"Bütün bu geli�meler dü�ünüldü�ünde birle�ik devrim hareketimizin geli�me dinamikleri aç�s�ndan olumlu ko�ullar�n mevcut oldu�unu görmek gerekmektedir. AKP-MHP iktidar� özellikle son yerel seçimler sonra ciddi bir zay�flama süreci ya�amaktad�r. �çinde bulundu�u bu durumdan ç�k�� için fa�ist iktidar yine i�çi s�n�f� ve ezilen halklara, Kürt ulusunun demokratik kazan�mlar�na dönük yürüttü�ü sava��n �iddetini art�rmaya yönelmektedir. Medya Savunma Alanlar�na dönük operasyonlar� art�r�rken ayn� zamanda KDP ile kurdu�u kirli ittifak� daha fazla tahkim etmektedir. Gerilla direni�i kar��s�nda her y�l bitiriyoruz de�erlendirmesi yapan iktidar aç�s�ndan söylemin sahibi olan yöneticiler de�i�irken gerilla direni�i varl��n� korumaya devam etmektedir. Birle�ik devrim hareketimizin önünde duran en temel görev Kürt ulusunun özgürlük mücadelesiyle Türkiye i�çi s�n�f�n�n, emekçilerinin, gençli�in ve kad�nlar�n birle�ik mücadelesini büyütmektir. Tüm milislerinin odakland�� görev budur. �ktidar�n en büyük korkusu direni�i �ehirlerde ve k�rlarda k�r�lamayan silahl� mücadeledir. Milislerimizin eylemleri kararl�l�k göstermektedir, gerillalar�m�z�n silahlar� susturulamamaktad�r. Kürdistan'da geli�en özgürlük mücadelesinin Türkiye cephesinde geli�en özgürlük mücadelesiyle bulu�mas� engellenememektedir. Halklar�m�z bunca a�a��lanmay�, yok say�lmay�, bask� ve zulmü, sömürü ve sava�larla yoksulla�t�r�lmay� kabul etmemeli, aya�a kalkmal�d�r. Kaybedecek hiçbir �ey yok! Son sözü direnenler söyleyecek. Bu dün de böyleydi. Bugün de öyle. Birle�elim, sava�al�m özgür ve e�it bir ya�am� kazanal�m!"

HBDH Konseyi politik askeri durum de�erlendirmesi

�lgili Haberler