23 Eylül 2024 Pazartesi

Hanau'daki katliama öfke sürüyor: Devlet politikaları katliamları körüklüyor

Hanau'da gerçekleşen ırkçı faşist katliama öfke sürüyor. Almanya ve Fransa'da yapılan eylemlerde, katledilenler anıldı. "Bu saldırılardan ırkçı-faşistlere alan açan, göçmen karşıtı yasalara ağırlık veren devletler de sorumludur" denilerek, mücadelenin büyütülmesi çağrısı yapıldı.

Almanya'nın Hanau kentinde gerçekleştirilen 9 kişinin yaşamını yitirdiği ırkçı katliama ilişkin eylemler sürüyor.

HANAU
Hanau'da katliamın gerçekleştirildiği iki kafe önünde yapılan Burada toplanan kitle kent merkezine sessiz yürüyüş yaptı. Eyleme Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF), SKB, KCDK-E'nin de aralarında olduğu çok sayıda antifişist ve devrimci kurum katıldı. 

Katledilenlerin anısına saygı duruşu yapıldı. Ardından gerçekleştirilen konuşmalarda faşist ve ırkçı saldırılara karşı antifaşist dayanışma ve mücadelenin yükseltilmesinin önemine dikkat çekildi.

Irkçı faşist saldırıda katledilen Ferhat Ünivar'ın AGİF babası Metin Ünivar, AvEG-Kon Eşbaşkanı Baki Selçuk ve AGİF Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte Kürt Demokratik Toplum Merkezinde taziyeleri kabul etti.

Taziyede konuşan AvEG-Kon Eşbaşkanı Baki Selçuk, tüm ailelere başsağlığı dileklerini iletti. Katliamın politik bir katliam olduğunu vurgulayan Selçuk, "Irkçı-faşist karakterdedir ve hedefi doğrudan göçmenlerdir. Biz AvEG-Kon olarak faşist hareketin yükselişine ve göçmenlere yönelik saldırılara karşı ailelerle ve bütün antifaşistlerle birlikte bu davanın takipçisi olacağız" dedi. 

Edindikleri bilgilerin saldırıların planlı ve organize olduğunu gösterdiğini vurgulayan Selçuk, "Saldırgan kadar ırkçı ve faşist örgütlerin parlamentolara girmelerine zemin hazırlayan devlet ve düzen partileri de sorumluluğu taşıyor" şeklinde konuştu. 

Selçuk, bütün göçmenleri ve dostlarını, demokratları, enternasyonalistleri Hanau katliamını lanetlemek, faşist saldırganlığı durdurmak için sokaklara çıkmaya, öfkelerini sokaklara dökmeye çağırdı.

ULM
Irkçılığa Karşı Ulm İnisiyatifi de Hanau katliamını kınadı.

AHDF, AGİF, ATİF, KON-MED, Anadolu Federasyonu, SYKP, InterBündnis, MLPD, Rebell tarafından oluşturulan Irkçılığa Karşı Ulm İnitiyatifi'nin düzenlediği eyleme, AGEB, Sol, DİDF, Alevi Merkezi, HDB Sol Parti, Yeşiller, Sol Parti, CDU ve şehir belediyesinden de katılanlar oldu. Eylemde, "Hanau kurbanları bizi uyarıyor! Tüm ırkçı ve faşist örgütlenme ve partiler yasaklansın!" pankartı açıldı. 

Saygı duruşunun ardından yapılan konuşmalarda ırkçı faşist katliam lanetlendi, devletin yeteri kadar çaba harcamadığı kaydedildi. Devlet politikaları nedeniyle sağcı ve ırkçı partilere verilen oylarda artış olduğuna işaret edilerek, saldırıların da arttığı belirtildi.

"Faşizme karşı omuza" sloganının atıldığı eylemde, ırkçılığa ve faşizme karşı mücadelenin büyütülmesi çağrısı yapıldı.

PARİS
Katliam, Türkiye ve Kürdistanlı göçmenlerin yoğun yaşadığı Fransa'nın başkenti Paris'te de protesto edildi. 

Strasboug Saint Denis'deki tarihi Kemer önünde toplanan kitle, katledilenlerin anısına saygı duruşu yaptı.

"Irkçılığa hayır, dayanışmaya evet", "faşizme karşı omuz omuza" pankartlarının açıldığı eylemde, örgütler adına ortak açıklama yapıldı. 

Yapılan açıklamada, "Katliamın ırkçı-faşist olduğu kesinleşmiştir. Hanau'daki saldırıyı gerçekleştiren faşistin intihar etmiş olması hiçbir şeyi değiştirmez. Katilin psikolojisinin bozuk olduğu yönünde yapılan açıklamalar, katliamın ırkçı ve yabancı düşmanlığı niteliğini örtmeye hizmet edecektir. Söz konusu ırkçının katliamı yapmadan önce yayınladığı video ve metinler bunu ayrıca kanıtlamaktadır. Bu beslenen faşizmin yarattığı bir katildir ve yenileri de olacaktır. 2013'teki NSU saldırıları gibi bugün de yeni faşist gruplar örgütlenmektedir" denildi.

'GERÇEK FAİL, MERKEL VE IRKÇI POLİTİKALARI KÖRÜKLEYEN DEVLETLERDİR'
Kısa süre önce Almanya'nın Köln ve Marl kentlerinde Alevi kurumlarına ırkçı saldırıların yaşandığı hatırlatılarak, şunlar ifade edildi: "Hanau katliamının tetikçisi bıraktığı notta 'sınırdışı yapılmayan tüm yabancıların yok edilmesi gerektiğini' ifade ediyordu. Bu cümlenin başta Alman emperyalizmi olmak üzere Avrupa hükümetlerinin göçmenlere karşı sınırları kapatan, sınırdışı etme politikasını güçlendiren uygulamaların, kitlelerdeki etkisi olarak görüyoruz. Faşistlere alan açan devlet politikalarıyla bu saldırılardan katiller kadar göçmen karşıtı yasalara ağırlık veren devletler de sorumludur. 'Irkçılık bir zehirdir, nefret bir zehirdir. Ve bu zehir toplumumuzda mevcut' diyen Merkel saldırıların gerçek failidir. Kapitalist sistemin krizini işçi ve emekçilere yüklerken göçmenleri sorunların nedeni olarak gösterenler faşist çetelerin örgütlenmesine gözlerini kapatıyor."

'FAŞİZMİN YÜKSELİŞİNE SESSİZ KALMAYACAĞIZ'
Almanya devletinin katliamın ardından yaptığı açıklamanın iki yüzlü olduğu belirtilerek, bunun Fransa devleti bakımından geçerli olduğu kaydedildi. Faşizme ve ırkçılığa karşı mücadelenin büyütülmesi gerektiği vurgulandı, "Türkiyeli ve Kürdistanlı kurumlar olarak, faşizmin yükselişine sessiz kalmayacağımızı ilan ediyoruz" denildi.

KÖLN


Köln kentinde "Sağ'a Karşı Platform" tarafından 4 bin kişinin katıldığı yürüyüş düzenlendi. Yeşiller, Solparti, SPD başta olmak üzere çok sayıda milletvekili katıldı. Yürüyüşün ardından yapılan mitingde konuşan Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Henriette Reker, "Bu ırkçı katliamı kınıyoruz ve ailelere desteğimizi ilan ediyoruz. Alman anayasayı koruma teşlikatı ırkçı AfD'yi artık denetim altına almalıdır" dedi. AGİF, Young Struggle ve SKB üyeleri ise "Faşizme karşı birleşik mücadeleyi yükseltelim" yazılı pankart ile yürüdü. Köln'de çalışmasını sürdüren "Dayanışmanın Sesi platformu" ise Hanau katliamı ile ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu katliamdan sonra artık toplum ve özellikle siyaset artık toplumda arttan ırkçılığı görmeli ve artık durumu idare etmemelidir. Bu tehlikeyi görmezden gelirsek, Hanau gibi saldırılar çoğabilir" diye kaygılarını belirttiler.