25 Eylül 2024 Çarşamba

Hambach ormanı direnişçilerinden Vogel: Umut bağlayacağımız tek şey küresel direniş

Hambach ormanı direnişçilerinden Robin Vogel, yürütülen mücadele sonucunda 40 yıldır ilk kez kışın ağaçların kesilmeyeceğini vurguladı. Madenlerden çıkan enerjinin silah sanayiine aktığını ve Suriye'deki savaşa kurşun olarak gönderildiğini kaydeden Vogel, "Hükümetlere umut bağlayamayız. Sadece küresel direniş ve küresel hareketlere umut bağlarız" dedi. 

2018 yılında Almanya'nın Aachen kenti yakınlarındaki Hambach ormanında, linyit ocağının genişletilmesi için ağaçların kesilmesine karşı binlerce kişi direnişe geçti.

Hambach ormanı, 12 bin yıldır doğal olarak kendiliğinden oluştu. Bu tarihi ormandaki ağaçların yüzde 90'ı katledildi, şimdi kalan ağaçlar için mücadele yürütülüyor. Yerel halk ağaçların üzerine ev yaparak, direnişe başladı. Çünkü Alman yasalarına göre, üzerinde canlı yaşayan ağaçların kesilmesi yasak. Direniş nedeniyle, 40 yıldan sonra, kışın ağaçların kesilmesi de durduruldu. Halk, ağaçları korumak için ev yapmaya devam ediyor.

Hambach direnişçileri Rojava devriminin en büyük destekçilerinden. Çünkü madenlerden çıkan enerji silah sanayisine akıyor ve kurşun olarak Suriye'de halklara yağıyor. Bu döngüye karşı olduklarını vurgulayan direnişçiler, küresel bir ayaklanmaya ihtiyaç olduğuna dikkat çekiyor.

ETHA'ya konuşan Hambach ormanı direnişçilerinden Robin Vogel'in, kendisini politikleştiren eylemi anlatırken gözlerindeki ışığı görmemek mümkün değil. "Tehlikeli bölge" olarak adlandırılan Hambach ormanında onlarca kişiyle başlayan direnişin binleri bulduğunu ve polisi ormandan attıklarını dile getiren Vogel, sermayeyi ve devleti hedefleyen, kapitalizme karşı duran ekoloji mücadelesinin önemini vurguluyor.

Robin Vogel'in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Hambach direnişinin şuan geldiği aşama nedir?

Geçen seneden itibaren binlerce kişi bu direnişe katıldı. Almanya'da bütün kanallarda, haberlerde geçti. Avrupa'da da büyük bir etki yarattı. Bizim açımızdan da meselenin bir ormandan çıkarılıp iklim ve çevre, ekoloji meselesine dönüşmesine yol açtı bu kadar geniş haber olması. İkinci olarak meseleyi genel bir mesele haline getirdi eylem düzeyine geçiş oldu. Bu eylemin kendisi de hali hazırda verili olan kuralları, kanunları yıkan birşey oldu. İnsanlar barikatları, sınırları aştı.

Ormandan çıkarıldıktan sonra STK'lar üzerinden mahkeme süreci başladı. Bu süreçte de maden çıkarılması, ağaçların kesilmesi bu gibi şeyler de şirketin hakkı var mı yok mu bunlar hukuksal düzeye taşınmış oldu. Şirkete karşı bir dava açıldı. Mahkeme devam ettiği için ağaçların kesimi durduruldu. Yüzde 90'lık kısım  kesildi, yüzde 10'luk kısım için mücadele ediliyor. 40 yıldır Almanya'da kışın ağaç kesilmeyecek ilk defa. Mahkeme sürecinin gelecek sonbaharda biteceği öngörülüyor, hala daha fazla ağaç evler yapılıyor. Mahkemeden bağımsız olarak direniş bunu durduruyor.

Türkiye'de de madenlerden dolayı doğa katlediliyor. Buradaki yürütülen maden karşıtı mücadeleye dair neler söyleyebilirsin?

İklim krizi ve ekolojik problem sınırlarda durmuyor. Aynı zamanda yüz şirket bu salımın yüzde 70'i üstleniyor. Bunlar küresel şirketler dolayısıyla mevzu küresel. Bu talanı durdurmak için küresel bir ayaklanmaya ihtiyaç var.

Greta'nın eylemi umutlu mu? Paris İklim Anlaşması bir fayda sağlar mı?

"Cuma" eylemleri bana umut verdi. Bu meseleye dair bu kadar genç insan olmamıştı daha önce. Aynı zamanda bu mesele kürenin kuzeyine odaklanmış durumda, kürenin güneyinde örneğin Bangladeş'te bu duruma ilişkin bir şey söylenmiyor. Ama buna rağmen hala beraber savaşmamız gerektiğini düşünüyoruz.

Küresel hareket Paris Anlaşması'ndan daha etkili mücadele yürütülmeli. O anlaşmaya imza atanlar, anlaşmaya uysalar bile -ki uymayacaklar - mesele çözüme ulaşmayacak. Su seviyesi yükselmiş olacak. Meselenin kendisi şu, anlaşma sadece ülkelerin yönetenler ve kapitalistler arasında bir anlaşmanın ürünü. Dolayısıyla onların gözettiği şey sürdürülebilir bir ekonomik düzen. Ötekilerinin ekonomisine dair bir şey söylemiyorlar. Sömürüyü, sürdürmeye çalışıyorlar. Meselenin kendisi bu yapıyı hedef almak. Hükümetlere umut bağlayamayız. Sadece umut bağlanacak şey küresel direniş ve küresel hareket.

Madenlerden çıkarılan enerjinin kendisi ağır sanayiye gidiyor Almanya'da. Silah yapımında kullanılıyor ve Suriye'de savaşa dönüyor. Biz bu döngüye bu zincirin kendisine karşıyız. Bu zincir insanlığı hem doğayı hedef alıyor, saldırıyor.