20 Eylül 2024 Cuma

Hakkari'de halk sokakta: Asıl biz sizi tanımıyoruz

Hakkari'de halk, yerine kayyum atanan belediye eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'a verilen hapis cezası sonrası sokaklara döküldü. Uygulananın bir sömürge hukuku olduğunu ifade eden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Kürt halkı, Kürdistan halkı sizi hiç tanımıyor. Biz buranın evlatlarıyız. Bu topraklarda binlerce yıldır yaşıyoruz, yaşamaya da devam edeceğiz" dedi.

Hakkari'de 31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) seçilen belediye eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış'ın yerine kayyum atanarak tutuklanması sonrası kentte halk sokaklara döküldü.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, oturma eylemi başlattıkları adliye önünde açıklama yaptı.

'İKTİDAR HALKA, SEÇME VE SEÇİLME HAKKINA DÜŞMAN'
"Sözüm ona yıllarca askeri darbeye karşı siyaset yapan, askeri vesayet rejiminden ülkeyi kurtaracağını söyleyen AKP iktidarı bugün kendisinin güçlendirdiği teşkilatla, polisle, valiyle darbe yapıyor. İçişleri Bakanıyla birlikte darbe yapıyor. Adalet Bakanı bu darbeye çanak tutuyor" diyen Hatimoğulları, iktidarın halkın seçme ve seçilme hakkına düşman olduğunu söyledi.

"Bugün düzmece ve kurmaca bir senaryoyla 19 yıl 6 ay ceza verilen Mehmet Sıddık Hakkari'deki halkın iki oyundan birini almıştır" diyen Hatimoğulları, DEM Parti'nin seçim başarısını hazmedemeyen AKP'nin bu şekilde intikam aldığını kaydetti.

İktidara seslenen Hatimoğulları: "Kayyum atadığın her yerde oyumuzu katlayarak kazandıysak, halk sana rızalık vermiyor demektir. Halkın rızasını almadan polis ve askerle bu ülkeyi yönetemezsin. Eğer sivil siyasetle bu ülkeyi yöneteceksen, kalan kısacak ömrünü bu anayasayla yönetmek istiyorsan kolluk kuvvetinle, askerin ve polisinle sözüm ona göz dağı vererek bu ülkeyi yönetemezsin."

'BELEDİYE BAŞKANINI HAKKARİ BELEDİYE MECLİSİ SEÇMELİ'
Hakkari sokaklarında direnen halka dönük polis ve jandarma saldırılarına da tepki gösteren Hatimoğulları, "Halk demokratik bir zeminde yasaların kendisine verdiği hakkı ve hukuku kullanarak kayyum rejimine karşı çıkmaya devam edecek. Kayyum rejimi asla ve asla hayat bulamayacaktır. Kayyumu kalıcılaştırmaya çalışıyorsunuz, yapamayacaksınız. Bu bir siyasi darbedir, Kürt'ün seçme seçilme hakkını elinden almaktır" dedi.

Yapılması gerekenin belediye başkanını Hakkari Belediye Meclisinin seçmesi olduğunu belirten Hatimoğulları, "Buradan bütün Türkiye ve dünya kamuoyuna, vicdan sahibi bütün güçlere sesleniyoruz. Kayyuma karşı verdiğiniz mesajlar ve duruş çok önemlidir. Bu sadece DEM Parti için değil Türkiye demokrasisi için, vesayet rejiminden kurtulmak için, demokratik bir rejim inşa etmek için hepimizin ihtiyacıdır" ifadelerini kullandı.

KENTTE UZUN SÜRE YÜRÜYÜŞ
Hakkari'de halk, yoğun polis ve asker ablukasına rağmen "Bijî berxwedana zindanan", "Bijî Serok Apo", "Siyasi tutsaklar onurumuzdur", "Hakkari kayyuma mezar olacak", "Direne direne kazanacağız" ve "Kürdistan faşizme mezar olacak" sloganlarıyla uzun süre kentte yürüyüşü sürdürdü.

Polisler, birçok noktada kitleye saldırırken, gençler mahalle aralarında barikatlar kurarak, taş ve sopalarla polis saldırısına karşılık verdi.

BAKIRHAN: BURADA BİR SÖMÜRGE HUKUKU UYGULUYORLAR
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise, DEM Parti Hakkari İl Örgütü önünde açıklamada bulundu.

Hakkari'de darbeyi aşan bir asker ve polis yoğunluğu olduğunu ifade eden Bakırhan, "Askeri, polisi, korucusu nerede elinde silahlı, coplu, tüfekli insan varsa Hakkari'nin her sokağına, her caddesine yığmışlar. Dün 'Kürtlere sömürge hukuku uyguluyorsunuz' dediğimizde bizi eleştirmişlerdi. Allah aşkına bu sömürge değil de nedir? Türkiye Cumhuriyetinin bir kenti değil mi Hakkari? Türkiye'nin üçüncü büyük partisinin eş genel başkanları, milletvekilleri olarak çok değerli siyasetçi arkadaşlarımızla birlikte ilçe binamızın önüne gelinceye kadar binlerce kollukla karşılaştık. Burada bir sömürge hukuku uyguluyorlar. Önceleri Kürt yoktur diyorlardı, şimdi var ama iradesini tanımıyorlar" dedi.

'ADİL OLMAYAN BİR YARIŞTA DAHİ HAKKARİ'Yİ KAZANAMADILAR'
İktidarın 3 defadır Hakkari halkına yenildiğini vurgulayan Bakırhan, "Normal ve adil olmayan bir yarışta dahi Hakkari'yi kazanamadılar. Tüm güçlerine, tehditlerine, şantajlarına rağmen seçimi kaybettiler. Yetmedi kaçak seçmen getirdiler. Neredeyse Hakkari nüfusunun 4'te biri kadar kaçak seçmenle bile seçimi kazanamadılar. Bu halk sizi istemiyor, bu halk sizi reddediyor" ifadelerini kullandı.

Hakkari'ye 2 dönem kayyum atanarak kentin borç batağına sürüklendiğini ifade eden Bakırhan, şöyle devam etti: "Kaldırım yok, yol yok, toz duman içerisinde bir kent var. İşsizlik had safhada. İnsanlar mutsuz, insanlar başka bir seçim yapıyor onu da tanımıyorlar. Vallahi asıl biz sizi hiç tanımıyoruz. Kürt halkı, Kürdistan halkı sizi hiç tanımıyor. Biz buranın evlatlarıyız. Bu topraklarda binlerce yıldır yaşıyoruz, yaşamaya da devam edeceğiz. Sizin gibi zalim zulümkar çok cumhurbaşkanı, çok başbakan, çok iktidar gördük. Hepsi de gelip geçtiler."

Kayyumu da, Mehmet Sıddık Akış'a verilen cezayı da tanımadıklarını dile getiren Bakırhan, "Nasıl Sümbül Dağı yıllardır dimdik ayakta duruyorsa, Zap'ın akışını hiç kimse durduramayacaksa Kürt halkının onurlu mücadelesini de bu baskılar, bu zulüm politikaları asla durduramayacaktır" dedi.

ZANA: BU İRADEYE SAYGI DUYMAYANLAR UTANSIN
Kürt siyasetçi Leyla Zana ise, "Siz belediyenizi seçtiniz. Bu iradeye saygı duymayan utansın. Sizler bir halkı kalkanlarla ablukaya alarak tutamazsınız. Siz zaten burada kaybettiniz. Buradan devlet zihniyetine sesleniyorum; Kürtlerle yaşamak istiyorsanız yolunuz açıktır. Bu aydınlık hepinizin önündedir. Ancak Kürtleri kendi gözünüzle küçük görecekseniz, hayır bunu yapamayacaksınız. Kürtlerin iradesi arşa kadar yükselmiştir. Bu utanç sizin utancınızdır" dedi.

'BU İKTİDAR KÜRTLERDEN NE İSTİYOR'
İktidarın diyalogdan korktuğunu söyleyen Zana, şöyle devam etti: "Sizler barışı yanlış anlıyorsunuz. Barış teslimiyet değildir. Biz kimseye teslim olmayız. Anne babalarımız olmadı biz de olmayız. Bu halk direnecektir. Direnişini her zaman da gösterecektir. Birlikte güçlüyüz. Türkiye halklarını da bu ezilmişlik ve yoksulluktan kurtarabiliriz. Ama bu halde siz bizden daha çok özgürlükten yoksunsunuz. Bu kalkanlar onlara ne getirecek? Kürt halkını korkutabilir mi? Hayır. Biz tek bir insanın bile tırnağına kan değsin istemeyiz. Yaptıklarınız bizim de sizin de önüne karanlığı getiriyor. Bu karanlık bizim için yeni değil, yüz yıldır devam ediyor. Bugünden itibaren Kürtlere, 'Kürtler ne istiyor?' diye sormayın. Biz diyoruz ki bu iktidar Kürtlerden ne istiyor?"

GENÇLER GECE BOYU DİRENİŞİ SÜRDÜRDÜ
Öte yandan gençler Hakkari'nin pek çok noktasında gece boyunca direnişi sürdürdü. Hakkari merkeze bağlı Pehlivan ve Yeni mahallelerinde sokaklara çıkan gençler, mahallelerde barikat kurup ateş yaktı. Polisler, gaz bombası, plastik mermi ve tazyikli suyla gençlere saldırdı. Gençler ise havai fişek ve taşlarla karşılık verdi. Gençlerin attığı molotof kokteyli bir zırhlı araca isabet etti. Alev alan zırhlı araç, itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü.

Yüksekova'nın Orman, Kışla, Cumhuriyet ve Esentepe mahallelerinde gençler barikat kurdu. Polislerin attığı gaz bombaları mahalleleri gaza boğdu. Gençler protestolar boyunca "Bijî Serok Apo", "Bê serok jiyan nabe" ve "Bijî berxwedana zindanan" ve "Sıddık başkan onurumuzdur" sloganları attı.