24 Kasım 2024 Pazar

Güney Kürdistan'a yönelik işgal saldırıları Diyarbakır'da protesto edildi

Diyarbakır'da Türk devletinin Güney Kürdistan'a yönelik işgal saldırıları protesto edildi. Eylemde, "Türkiye'nin Güney Kürdistan'ı ilhak etmesi, KDP'nin yetkisi dışında olduğu düşünülürse iyimser bir yaklaşım olacaktır. KDP, Kürt halkının hesaplayamayacağı bir sürecin örgütleyici gücü haline geldi. Büyük bedellerle elde edilen Güney Kürdistan toprakları küçük çıkarlar uğruna yok edildi" denildi. 

Türk devletinin Güney Kürdistan'a yönelik işgal saldırıları Diyarbakır Dağkapı Meydanında protesto edildi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tewgera Jinan Azad (TJA-Özgür Kadın Hareketi), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) çağrısıyla düzenlenen eylemde, "İşgale ve ihanete hayır" pankartının açılmasına izin verilmedi.

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç, "AKP-MHP iktidarı 2018'den bu yana aralıksız bir şekilde Kürt halkına soykırım uyguluyor. Bu iktidarın özel savaş politikalarının yürütücüsü olan Süleyman Soylu ile savaş çığırtkanlığı yapmak için sınırın ötesinden birkaç füze fırlatan Hakan Fidan'ın Kürt soykırımında büyük rolü olduğunu görüyoruz" dedi. 

Zaxo, Barzan, Dûhok, Amêdiye ve Hewler'in yıllardır Türkiye'nin kontrolünde olduğunu ifade eden Kamaç, "Büyük Güney'de Türk istihbaratının ve askerinin varlığının devam etmesi durumunda bunun bir risk olduğunu ve sonuçlarının çok ciddi olacağını duyurmuştuk" ifade etti.  Bölgeye yönelik saldırının Kürdistan'ın demokratik statüsü önünde engel olduğunu belirten Mehmet Kamaç, "Bu saldırı aynı zamanda Kerkük ve Musul'u da kapsayan neo-Osmanlı ütopyasının farkındalığıdır. Ama saldırıların bağlamından Misak-ı Milli'nin bir parçası haline geldiğini anlıyoruz. Son dönemdeki saldırı ve hazırlıklar, köylerin boşaltılması, sivillerin yerinden edilmesi ve Irak sınırları içindeki kontroller bu politikaların kimliğini doğrulamaktadır" dedi.

Kamaç şöyle devam etti: "Türkiye'nin Güney Kürdistan'ı ilhak etmesi, KDP'nin yetkisi dışında olduğu düşünülürse iyimser bir yaklaşım olacaktır. KDP, Kürt halkının hesaplayamayacağı bir sürecin örgütleyici gücü haline geldi. Büyük bedellerle elde edilen Güney Kürdistan toprakları küçük çıkarlar uğruna yok edildi. KDP'nin Kürtlerin demokratik çıkarlarından uzak bu geri politikasının toplumsal karşılığı hiçbir zaman olmayacaktır. Kürdistan halkı, Kürdistan topraklarını işgalcilere açanları vatansever olarak değil, işgalcilerin yerel işbirlikçileri olarak hatırlamalıdır."