4 Ekim 2024 Cuma

Günay: Tek kurtuluş, kayyum rejimine karşı ortak mücadeledir

HDP Sözcüsü Günay, haftalık basın toplantısında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin eyleminin haklı ve meşru olduğuna dikkat çekti, tek kurtuluşun kayyum rejimine karşı ortak mücadele olduğunu söyledi.

HDP Sözcüsü Ebru Günay, HDP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin kayyum rektöre karşı mücadelesini meşru ve haklı olduğuna dikkat çeken Günay, Kobanê soruşturmasına da değindi.

'GÖKTEPE VE BASIN ŞEHİTLERİNİ UNUTMADIK'
Metin Göktepe'nin ölüm yıldönümü olduğunu hatırlatan Günay, "25 yıl önce 8 Ocak 1996 tarihinde haber takibi yaparken gözaltına alınan ve polis tarafından katledilen Metin Göktepe ve basın şehitlerini unutmadık; mirasları olan özgür bir gelecek yaratmak da bizlerin sorumluluğudur. Metin Göktepe'nin katledilmesi faili meçhul bir cinayet değildir. Gerçeklerin açığa çıkmasını istemeyen iktidarlar ve onlara bağlı güçler tarafından işlenen yüzlerce faili belli cinayetten biridir. İktidarların gerçeklerden duyduğu korkunun göstergesidir" dedi.

Günay, başta Metin Göktepe olmak üzere Apê Mûsa, Gurbetelli Ersöz, Hrant Dink ve katledilen tüm özgür basın şehitlerini andı.

Paris'te 9 Ocak 2013 tarihinde katledilen Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'i de anan Günay, "Bu katliam her şeyden önce Kürt halkının çözüm iradesine, barış arayışlarına, Türkiye halklarının ortak yaşam mücadelesine karşı geliştirilen ve uluslararası boyutu da olan bir katliamdır" dedi. Katliamın faillerini iyi tanıdıklarını söyleyen Günay, "Ne olursa olsun halklara, kadın mücadelesine, özgürlük arayışına karşı gelişen hiçbir katliamın asla karanlıkta kalmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

'BOĞAZİÇİ PROTESTOLARI MEŞRU VE HAKLIDIR'
Kayyumların AKP iktidarının yönetim biçimine dönüştüğüne dikkat çeken Ebru Günay, "Boğaziçi Üniversitesi'nden yükselen tepki toplumsal itirazın en yalın ifadesidir. Meşru ve haklı protestolardır. Öğrenciler, akademisyenler iktidara biat etmeyerek demokratik protestolar gerçekleştiriyorlar" dedi.

HDP Sözcüsü Günay şunları söyledi: "Atanan kayyıma, kayyım zihniyetine, "Hiç utanmanız yok mu?" diye soruyorlar. Bu gaspçı ve yolsuzluğa batan toplum düşmanı iktidarda da kayyım zihniyetinde utanç olmaz, olamaz. Bunlarda ar yok, haya yok; yüzleri kızarmıyor. Ama bu yüzsüzlüğün üzerine çekilen maske düştü; şiddet, yalan, gözaltılar ve manipülasyon ile gerçekler çarpıtılamaz, yapılan hukuksuzlukların artık üzeri örtülemez.

Bugün itiraz eden gençlik ruhu dizginlenemez, adalet, özgürlük, söz hakkı ve tanınma talebi bastırılamaz. Baskıya, zora ve şiddete karşı çıkmak onurlu bir direniştir."

Gözaltında öğrencilerin yaşadığı çıplak arama ve işkencelere de değinen Günay, "Demokratik gösteri hakkının engellenmesi, işkence ve kötü muamele suçtur, iktidar ve onun emrinde hareket eden kolluk açık biçimde suçu işlemeye devam ediyor" diye konuştu.

Kayyum siyasetinin Kürt illerinde HDP'li belediyelerden başlayarak tüm Türkiye'ye yayıldığına dikkat çeken Günay şunları söyledi: "Türkiyeli yurttaşlara da buradan seslenmek istiyorum, kayyum rejimi bu ülkede, Kürtlerin iradesini yok etmeye dönük bir politika olarak ortaya çıktı. Böylece milyonlarca Kürdün/yurttaşın seçme ve seçilme özgürlüğü ellerinden alındı. Biz uygulamanın bütün ülkeye yayılacağını 5 yıl önce söylemiştik ve ne yazık ki haklı çıktık. Bugün kayyum rejimi bütün ülkeye yayılıyor. Bu baskıcı rejim karşısında, bugün Boğaziçili öğrencilerin dile getirdiği gibi, biz de 'Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!' diyoruz."

Ortak mücadelenin önemine dikkat çeken HDP Sözcüsü Günay, "Demokrasiyi ve demokratik işleyişi beraber inşa edeceğiz. Baskıya, zulme karşı durmanın tek yolu budur! Bugün otoriter rejimin stratejisinin karşısına güçlü bir direniş ve bu direnişi inşaya dönüştürecek tabandan örgütlenen demokratik siyaseti kurmak hepimizin görevidir" diye konuştu.

DİRENİŞİN BÜYÜMESİNDEN KORKUYORLAR
TSK'ya ait ağır silah ve taşıtların emniyet ve MİT tarafından kullanılmasının önünü açan düzenlemeye de değinen Günay, "Bu ağır silahları kime karşı kullanacaksınız? Niye böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duydunuz? Bu topluma karşı açık bir savaş kararı mıdır? Öğrencilerin itirazını ve toplumsal gösteri hakkını bile terörize ediyorlar. İttifakın ortağı da, 'Bu bir Gezi'dir, ezilmesi gereken komplodur' diyor.

Daha önce EMASYA birlikleri vardı ve toplumsal olaylarda, illerdeki polis gücü askerin emrine sokulurdu. Bu iktidar EMASYA'nın vesayetçi olduğunu belirterek iptal etti. Şimdi, ordunun teçhizat gücü emniyetin emrine sokuluyor. İşte bu da AKP tipi vesayettir, darbe dinamiğinin süreklileşmesidir" dedi.

'KOBANÊ İDDİANAMESİ İKTİDARIN ÇARESİZLİĞİNİN GÖSTERGESİ'
Parti yöneticileri hakkında hazırlanan Kobanê soruşturmasına da değinen Ebru Günay, "Şunu belirteyim ki, bir hukukçu olarak okuduğum her satırda hicap duydum. Ama eminim ki ar damarı çatlamış bu iktidarın yüzü yine kızarmayacaktır. Bu iddianame iktidarın çaresizliğinin, zavallılığının en önemli göstergelerinden biri olarak tarihe kaydedildi. Bu hukuksuzlukları yapanlar, insanlığa karşı işlediği tüm suçların hesabını verene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu da böyle bilinsin" dedi.

'DİRENECEĞİZ, KAZANACAĞIZ'
2021 yılında da direniş geleneğini inşa kararlılığını sürdüreceklerini kaydeden HDP Sözcüsü Günay, şunları söyledi: "Kimse bizi bu yoldan alıkoyamaz, engelleyemez. Biz direnişin neye mal olduğunu ama direnmeye devam ettikçe neyi kazanacağımızı bilen, bunu tarihimizle tecrübe etmiş bir partiyiz. 

Hep söyledik, bir kere daha söyleyelim: HDP umudun ve direnişin partisidir. Tüm zor aygıtlarıyla, medyası, polisi, yargısıyla üzerimize çullanan faşist rejim bizi yok etmek için çabaladıkça daha güçlü çıkacağımız bir yılın başlangıcındayız. Bizim taşıdığımız umut gelecek için mücadele etme, demokratik bir Türkiye, demokratik bir rejim inşa etme umududur. Bunu mutlaka ama mutlaka başaracağız."