6 Ekim 2024 Pazar

Günay: Suçlarınızı HDP'ye saldırarak örtemezsiniz

Partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan HDP Parti Sözcüsü Günay, halkların çürümüş iktidarına daha fazla sabrı kalmadığını belirterek erken seçim çağrısı yaptı. İktidarın Filistin halkıyla dayanışmasının göstermelik olduğuna dikkat çeken Günay, "Filistin halkının özgürlük mücadelesi pazarlıklara konu edilemez" dedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Ebru Günay, partisinin genel merkez binasında düzenlediği haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

AKP ve MHP iktidarının Meclis'e yönelik gerçekleştirdiği darbenini yıldönümü olduğunu hatırlatan Günay, 2016'nın Mayıs ayında HDP önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılarak halk iradesini gasp edildiğini kaydetti. 

Komplo ve kumpasların partisine karşı saldırılarla hala devam ettiğini belirten Günay, Sincan'da görülen davayı günümüzün engizisyon mahkemesi olarak yorumladı. HDP'nin legal siyasetin dışına itilmek ve sindirilmek istendiğinin altını çizen Günay, yalan üzerine mahkeme kuranların hakikat mahkemelerinde tarihin çöplüğüne gideceğini kaydetti.

'BEDENİNİ AÇLIĞA YATIRAN TUTSAKLARIN TALEPLERİ, TALEBİMİZDİR'
Figen Yüksekdağ'ın "arkadaşlarımız yitirdiğiniz canlarımızın, yoldaşlarımızın katili olmakla yargılanırken diğer taraftan bu siyasi iktidarın bakanı teşhir olmuş mafya ilişkilerine dair en ufak bir soruşturmaya uğramıyor. Biz diyoruz ki 'Kral çıplak'. Bu memlekette darbe var. Demirtaş'ın dediği gibi;  'Bu dava Kobanê Davası değil, HDP'ye dönük kumpas ve siyasi intikam davasıdır. Günün birinde Kobanê Davası da açılacak ve gerçek sorumlular, katliam yapan ve yaptıranlar ortaya çıkacaktır ama herkes emin olsun o zaman sanık sandalyesinde biz olmayacağız" dediğini hatırlatan Günay, "Dibi olmayan hukuksuz politikalarına İmralı cezaevinde başlayıp bölge bölge, il il, sokak sokak, ev ev ülkenin her bir yerine yayıyorlar. Barış istemedikleri için tecrit diyorlar, halka refah istemedikleri için tecrit diyorlar, çözüm istemedikleri için tecrit diyorlar. Çünkü çok iyi biliyorlar ki Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kaldırırlarsa, bu topraklara barış gelecek ve ortada beslenecekleri bir savaş kalmayacak. İşte tam da bu atmosferde yüzü aşkın cezaevinde binlerce tutsak açlık grevi eyleminde. Başta Sayın Öcalan üzerindeki tecrit olmak üzere hasta tutsaklar ve cezaevindeki hukuksuz uygulamalar için bedenini açlığa yatırmış olanların talepleri baştan sonra hukuki ve meşru taleplerdir. Biz tutsakların tüm taleplerini sonuna kadar sahipleniyor, talepleri talebimizdir diyor ve yetkililerin bir an önce adım atmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı. 

'SUÇLARINIZI HDP'YE SALDIRARAK ÖRTEMEZSİNİZ'
Çete lideri Sedat Peker'in itirafları ve deliller ışığında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun istifa ederek, mahkemede yargılanması gerektiğine dikkat çeken Günay, "İkiyüzlülükleri ortaya çıkanların daha çok HDP'ye saldırarak kendilerini aklama devri bitmiştir. Suçlarınızı HDP'ye saldırarak, hamaset yaparak örtemezsiniz. Halkımızla birlikte bu suçlular ittifakına, bu toplum düşmanı ittifaka karşı temiz ve demokratik bir geleceği yaratacağız" dedi. 

'FİLİSTİN HALKININ ÖZGÜRLÜK TALEBİ PAZARLIKLARA KONU EDİLEMEZ'
17- 31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası'na ilişkin tüm zorluklara karşı mücadeleden vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri'ni selamlayan Günay, siyonist İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına ilişkin ise "Bu konuda ilkesel ve enternasyonalist tavrımızdan asla geri adım atmayız. Ne Antisemitizme ne de köktenci, ırkçı yaklaşımlara müsamaha göstermeden bölge halklarının özgürlük ve barış umutlarının yanındayız. Özgürlük taleplerinin kirli bir pazarlıklara konu edilmesini reddediyoruz" diye konuştu. 
 
İktidarın savaşı dayattığını, mafya çete ilişkileri ağıyla ülkenini kaynaklarına çöktüğünü belirten Günay, halkların bu çürümüş iktidarı göndermeye sabrı kalmadığını dile getirdi. Günay, erken seçim çağrısı yaptı. 

'KÜÇÜK ÖLÇEKLİ ÇİFTÇİLERİN BORÇLARI DERHAL SİLİNMELİDİR'
Bu yıl kuraklıktan kaynaklı Türkiye genelinde 2 milyon rekolte kaybı yaşanmasının öngörüldüğünü söyleyen Günay, "Bu aynı zamanda zaten çok pahalı olan gıda fiyatlarının daha artacağının işaretidir. Acil bir şekilde bu kuraklık meselesini gündeme alınarak hem üreticinin hem de tüketicinin yararına uygulamaları hayata geçirmelidir. Bu noktada, DSİ, acil bir şekilde kuraklık yaşayan bölgelerde tarım arazileri için ücretsiz bir şekilde su vermelidir. Kuraklıktan zarar görenlerin telafisi için doğrudan nakdi yardım yapılmalıdır. Küçük ölçekli çiftçilerin borçları derhal silinmelidir" dedi. 

'KUZEY DOĞU SURİYE HALKLARININ SUSUZ BIRAKMAK İNSANLIK SUÇUDUR'
Günay, şöyle devam etti: "AKP iktidarı Türkiye'de izlediği su politikasının daha düşmanca biçimi Kuzey ve Doğu Suriye'de devam ettiriyor. Pandemi ve savaş koşullarında varlığını sürdürmeye çalışan halka karşı suyu bir 'silah' olarak gören iktidar, kendi imzaladığı anlaşmalara aykırı davranıyor. Başta BM olmak üzere, birçok uluslararası kurum AKP'nin Serekaniyê'de bulunan Alouk Su İstasyonu'ndan Heseke'ye giden suyu kesmesini çok sert bir şekilde eleştirmiş ve bunun sivillere yönelik olduğunu söylemişti. Bugün de sistematik olarak AKP iktidarı, Kuzey ve Doğu Suriye'deki suyu bir silah olarak kullanmaya devam ediyor. Pandemi ve savaşı bir arada yaşayan Kuzey Doğu Suriye halklarını susuz bırakmak insanlığa karşı işlenen bir suçtur."