6 Ekim 2024 Pazar

'Gezi'de somutlaşan tüm anlamlarla bu pisliği devrim temizler diyoruz'

Ankara'da siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleri, Gezi direnişinin 8. yılında Tuzluçayır'da bir araya geldi. Yapılan açıklamada, "Faşist rejimin bir çeteler koalisyonu olduğunun bir mafya bozuntusunun ifşalarıyla dile geldiği bu günlerde Gezi'de somutlaşan tüm anlamlarla bu pisliği devrim temizler diyoruz" mesajı verildi.

AKA-DER, Ana Fatma Cemevi, BDSP, BMG, HDK, HDP, Kaldıraç ve TİP, "Gezi ruhuyla direnişe" şiarıyla Tuzluçayır Meydanında basın açıklaması yaptı.

Eylemde "Dayanışmayı, umudu, isyanı hatırla! Gezi ruhuyla direnişe" ile Gezi şehitlerinin fotoğrafının olduğu "Gezi şehitleri ölümsüzdür" yazılı pankartlar ile Gezi şehitlerinin fotoğrafları taşındı.

Basın açıklamasını okuyan Zarife Çamalan, 8 yıl önce Taksim'e devletin saldırdığını hatırlatarak, "Yağma ve talanın sınırlarının bu ölçekte genişlemesine karşı bedenlerini 'birkaç ağaç' denilen alanlara siper eden bir avuç insana vahşice saldırdılar" dedi.

'ÖFKE ZİNCİRLERİNDEN BOŞALMIŞTI'
Çamalan, "Geri adım atılmadı ve 'yeter artık' çığlığı büyük bir toplumsal isyanı tetikledi" dedi ve devam etti: "Mesele hem 'üç beş ağaçtı' hem de daha fazlası... Devletin toplumu istediği kalıplara dökmek için getirdiği yasaklara, derinleştirdiği denetim ve kontrol mekanizmalarına, kent meydanlarının emekçilere yasaklanmasına ve kadınları-gençleri 'makbul-makbul değil' şeklinde tasnif etme saldırılarına, yaşam tarzı dayatmalarına karşı birikmiş ne kadar öfke varsa hepsi zincirinden boşalmıştı. Gezi, her iki halde de bir kentin, bir ülkenin akciğerlerine sahip çıkmasıydı."

"Ethem, Berkin, Medeni, Mehmet, Hasan Ferit, Ahmet, Abdullah, Ali İsmail toplumun acılarını, öfkelerini, özlem ve beklentilerini yüreklerinin ta içinde hissederek en önde yer aldılar" diyen Çamalan, geriden gelenlere Gezi şehitlerinin yol açtığına dikkat çekti.

'PROLETARYANIN CESARETİ'
Gezi sürecinde Ankara'da katledilen Ethem Sarısülük'e ilişkin de konuşan Çamalan, "Ethem yoldaş, proletaryanın cesaretini kuşanan bir işçiydi. Kızılay'a, proletaryanın gözüpekliğiyle en önde girmişti! Bu sistemin o vampir suretinin tüm açıklığıyla haykırdığı şu pandemi koşullarında onların yükselttiği bayrağın dünyanın tüm sokaklarında dalgalandığını biliyoruz" diye konuştu.

'BAYRAK SALLAYANLAR AYNI DİLİ KONUŞUYOR'
Çamalan, "Gezi'nin Kürt ve Türk halkı arasında kurduğu köprünün Kobanê'ye uzandığını biliyoruz" dedi ve konuşmasına şöyle devam etti: "Şili'de, Kolombiya'da, Lübnan'da, Paris'te, 'nefes alamıyorum' diyerek katledilen George Floyd'un ardından ısınan ABD sokaklarında ve isyanın olduğu her yerde o bayrak dalgalanıyordu/dalgalanıyor, biliyoruz.

"Bugün Filistin'de taş atan çocukların ellerinde Ethem'in, Berkin'in taşları var, biliyoruz! Dünya halklarına, işçi ve emekçilerine yönelik baskının, zorbalığın hüküm sürdüğü bu koşullarda saldıranların aynı kökten geldiğini, bunlara karşı direnişin onurlu bayrağını sallayanların da aynı dili konuştuğunu."

Gezi'nin işçi direnişlerinde yaşadığını vurgulayan Çamalan, "Kod-29 denilen burjuva ahlaksızlığına, pandemiyi sömürüyü derinleştirmenin fırsatına çevirmeye çalışan sınıf düşmanlarımıza karşı Migros'ta, PTT'de, Sinbo'da, SML Etiket'te, Döhler'de, Bel Karper'de devam eden işçi sınıfının onur mücadelesinin Gezi'deki başeğmezlikten de bir parça taşıdığını biliyoruz. Şantiyelerde, tersanelerde, fabrikalarda, atölyelerde işçi sınıfının açlığa, yoksulluğa, işsizliğe, güvencesizliğe, geleceksizliğe karşı nasıl bir öfke dokuduğunu biliyoruz" şeklinde konuştu.

İstanbul Sözleşmesi'nden, Kürt halkının direnişine her direnişin "Gezi" koktuğunu belirten Çamalan, "Faşist rejimin bir çeteler koalisyonu olduğunun bir mafya bozuntusunun ifşalarıyla dile geldiği bu günlerde Gezi'de somutlaşan tüm anlamlarla bu pisliği devrim temizler diyoruz" diye kaydetti.