20 Eylül 2024 Cuma

'Gerici ve ırkçı müfredat geri çekilene kadar mücadeleye'

Kadıköy'de yan yana gelen İstanbul Müfredatı Geri Çekin Platformu, "maarif modeli"yle sorgulamayan bir nesil yetiştirilmek istendiğini belirterek, bu gerici ve ırkçı müfredat geri çekilene kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

İstanbul'da Müfredatı Geri Çekin Platformu,"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ne karşı Kadıköy rıhtımında yan yana geldi. "Laik, bilimsel, demokratik eğitim karşıtı müfredatı reddediyoruz" pankartı açılan eylemde, "Politik İslamcı müfredata karşı boykota, sokağa, eyleme", "Çocuk işçiliğine hayır, MESEM iptal edilsin", "Tekçi, anti-bilimsel müfredata karşı birleşik direniş", "Ayrıştırıcı değil birleştirici müfredat istiyoruz" dövizleri taşındı. Eyleme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Çiçek Otlu ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

TOSU: MÜFREDATLA AMAÇLANAN SORGULAMAYAN BİR NESİL
Eğitim Sen adına söz alan KESK İstanbul Şubeler Platformu dönem sözcüsü Hüseyin Tosu, "Müfredatla Türkiye'deki çok dillilik, farklı kültürler gözetilmemiştir, bilimsellik, laiklik gözetilmemiştir" ifadelerini kullandı. Bu müfredatla amaçlananın sermayeye ve tarikatlara hizmet edecek, sorgulamayan bir nesil yetiştirmek olduğunu kaydeden Tosu, "Bizler siyasal iktidarın gerici, ırkçı müfredatını kabul etmiyoruz" dedi.

YILMAZ: BU GERİCİ MÜFREDATI KABUL ETMİYORUZ
Veli Der Genel Başkanı Ömer Yılmaz, iktidarın eğitimin dinselleştirilmesine dönük geçmiş uygulamalarını hatırlatarak, "Şimdi bütün bu uygulamaları bu müfredatla taçlandırmak istiyorlar. Asla bu gerici müfredatı kabul etmiyoruz" dedi.

DOĞAN: ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNE KAYYUM ATANIYOR
Demokratik kitle örgütleri adına söz alan Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, Türkiye'nin tamamen bir kayyumlar sistemiyle yönetildiğini söyledi. "Belediyelere kayyım atanıyor, yeni maarif modeliyle geleceğimize de kayyum atandı. Bu çocuklarımızın geleceğine kayyumdur. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile Alevilerin geleceğine kayyum atandı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile kadınların özgür, eş yaşam ve geleceğine, İstanbul Sözleşmesi’ne kayyum atandı. Uluslararası maden şirketleriyle doğamıza, zenginliklerimize kayyum atandı. Şimdi bu programla çocuklarımızın zihnine, aklına, beynine kayyum atanıyor" diyen Doğan, asla teslim olmayacaklarının altını çizdi.

'SÜREÇ ŞEFFAF YÜRÜTÜLMEDİ'
Ortak basın açıklamasını okuyan Bengi Şahin, MEB'in 2024/2025 eğitim öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanacak müfredat gibi önemli bir konuda bile eğitim alanında örgütlü sendikalar ve kamuoyundan gizli bir şekilde değişiklikler yaptığını söyledi. Müfredat hazırlıklarının kimler tarafından, nasıl geliştirildiğine dair kamuoyuyla hiçbir bilgi paylaşılmadığını ve sürecin şeffaf yürütülmediğini söyleyen Şahin, "Hazırlıklarının on yıl sürdüğü açıklanan müfredat değişiklikleri için sadece bir hafta değerlendirme süresi belirlenmiş, eleştiri ve öneriler dikkate alınmadan değişiklikler onaylanmıştır." dedi.

'YENİ MÜFREDATLA AMAÇ İTAATKAR NESİL YETİŞTİRMEK'
Yeni müfredat değişikliklerinin eğitim sisteminde yaşanan dinselleşmenin en son ve en tehlikeli aşamasını oluşturduğunu dile getiren Şahin, "MEB’in müfredat değişikliklerinde laik ve bilimsel eğitim geri plana itilirken, bütün ders kitaplarında ‘milli ve manevi değerler’ merkeze alınmıştır. MEB’in öncelikli hedefi eğitimin bilimsel esaslara dayanmasından çok, iktidarın siyasal ideolojisinin eğitim müfredatı ve ders kitapları üzerinden açık ve gizli olarak öğrencilere aktarılmasıdır. MEB’in müfredat değişiklikleri ile asıl hedefi düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen itaatkâr nesiller yetiştirmektir" dedi.

Bu nedenle öğretim programlarında bilimsel eğitimle pek çok noktanın ayıklandığını ifade eden Şahin, eğitim sisteminde öğrencilere verilecek bilginin belirlenmesi sürecinin pedagojik olduğu kadar siyasi bir nitelik de taşıdğını belirtti. Yeni eğitim müfredatının da iktidarın çizgisine paralel hazırlandığına dikkat çeken Şahin, "Bireycilikle, milliyetçilikle, dini-milli değerler ve rekabet ile yoğrulmuş, bilimsel, sanatsal, estetik yönden zayıf, büyük ölçüde dini kural ve referanslara dayanan bir dilin kullanıldığı bir eğitim müfredatının çocuklarımıza/öğrencilerimize verebileceği hiçbir şey yoktur" ifadelerini kullandı.

'BİLİM KARŞITI MÜFREDATI REDDEDİYORUZ'
Şahin, şöyle devam etti: "Müfredatı Geri Çekin Platformu olarak eğitim müfredatı olmaktan çok uzak olan ve tek adam rejiminin yaratmaya çalıştığı dini esaslara dayalı toplum modelini temel alan, laiklik ve bilim karşıtı yeni müfredatı reddediyoruz. Eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimiz, velilerimiz ve tüm kamuoyu ile birlikte bilime ve laik eğitime açıkça meydan okumak anlamına gelen müfredat değişikliklerine karşı birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz."

Eylem boyunca, "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam", "Laik, bilimsel, demokratik eğitim", "Karanlığa teslim olmayacağız" sloganları atıldı.