20 Eylül 2024 Cuma

'Gerçek faillerden hesap sormalıyız'

Sokakta yaşayan hayvanların katledilmesine karşı Tarım İl Müdürlüğü ve Antalya Tarım Müdürlüğü önünde açıklama yapan Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, "Yıllardır Türkiye'nin damarlarına işlemiş olan bu sorumsuz, kurnaz ve tetikçi devletçilik anlayışını temizleyene kadar her birimiz ses çıkarmalı, gerçek faillerden hesap sormalıyız! Zafer ezenlerin değil, direnenlerin oluncaya dek mücadelemiz sürecek. Sokaktayım yanındayım" dedi. 

Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi'nin sokakta yaşayan köpeklerin katledilmek istenmesine karşı yürüttüğü mücadele sürüyor. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda kanunen yükümlülükleri olduğu belirtilen ve yasa tasarısında paydaş olan Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Meclis'te görüşülmesi ve gelecek haftalarda meclise sunulması planlanan, toplu tecrit ve katliam yasa tasarısına karşı sokakta yaşayan köpekleri başta olmak üzere tüm hayvanları savunmak üzere İstanbul, Erenköy'de bulunan Tarım İl Müdürlüğü ve Antalya İl Tarım Müdürlüğü önünde açıklama yapıldı. 

'KUDUZ VAKALARININ ARTTIĞINA YÖNELİK ALGI ÇALIŞMALARI GÖRÜYORUZ'
"Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin" pankartının açıldığı eylemde ayrıca sokakta yaşayan hayvanların da fotoğrafları taşındı. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sokak hayvanlarına dair bir veri tutmadığı, toplumu bu konuda bilinçlendirmeye, kamu spotu yayınlamaya yönelik hiçbir aktif çalışma yapmadığı, bu rasyonelin olumsuz sonuçlarını, hayvanlara dair farklı kesimlerden yapılan her yorumda görüldüğü belirtilen açıklamada, "Dezenformasyonun da etkisiyle kuduz vakalarının arttığına yönelik tetikleme ve algı çalışmalarında görüyoruz" denildi. 

'BUKET ÖZGÜNLÜ YALNIZ DEĞİLDİR'
Açıklama şöyle devam etti: "Bu ülkede hayvana yönelik şiddet suçları hakkında iletilen binlerce şikayet başvurusu; kamuoyuna yansımadığı, sosyal medyada duyulmadığı sürece, yıllardır Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 'keyfi' kararları sonucu 'kovuşturmaya yer yoktur' ibaresiyle geçiştiriliyor, dosyalar davaya bile dönüşemiyor. Yargılama süreci başlatılan hayvan katilleri ve tecavüz/işkence failleri ise, yatarı olmayan, paraya çevrilebilen ve indirim uygulanabilen göstermelik hapis cezalarıyla art arda serbest bırakılıyor. Ama yine bu ülkede; 'sözde kuduz riskinin' olduğu bölgeden 100 km uzaklıktaki bir ölüm kampından, yani barınaktan, yani yasaya göre 'geçici bakımevi' olması gereken hayvan hapishanesinden, sözde kuduz riski ile ilgisi olmayan köpekleri "resmi izinle" açlık, susuzluk ve hastalıktan kurtaran, yani sizin 'sistematik' zulmünüzden koruyan bir gönüllüyü tutukluyorsunuz, öyle mi? Buket Özgünlü yalnız değildir."

'ZAFER DİRENENLERİN OLUNCAYA DEK MÜCADELEMİZ SÜRECEK'
Valiliklerin bireysel silahlanma çağrıları yapan hayvan düşmanı dernekler ile adeta ele ele, halkı galeyana getirebilecek açıklamalar ile, Amerikan filmlerini aratmayacak bir harekat senaryosu yazarak gecenin bir yarısı, planlı hayvan katliamı amaçlarına uygun şekilde resmi açıklamalar yayımladığı kaydedilen açıklamada, "Yıllardır ihlal ve ihmaller karşısında harekete geçmeyen ve toplumsal şiddeti körüklemeyi kendine görev edinen tüm yetkili kurumlar, sıfır şeffaflık ve sıfır hesap verebilirlik ilkesizliğiyle, suni gündemlerle yaratılan sözde tehditler karşısında ilginçtir ki bir anda aksiyon alabiliyor. Yıllardır Türkiye'nin damarlarına işlemiş olan bu sorumsuz, kurnaz ve tetikçi devletçilik anlayışını temizleyene kadar her birimiz ses çıkarmalı, gerçek faillerden hesap sormalıyız! Zafer ezenlerin değil, direnenlerin oluncaya dek mücadelemiz sürecek. Sokaktayım yanındayım" denildi.