24 Eylül 2024 Salı

Genel-İş: İktidar ve yandaş sendika işçiyi iktidar olmanın aracı görüyor

Genel-İş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde çalışanların zorla yandaş sendikalara üye yapılmasına ilişkin "işçiyi insan olarak değil iktidar olabilmenin nesnesi olarak" görme anlayışına izin vermeyeceklerini söyledi.
DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası, belediye başkanlığı seçimleri sonrasında işçilerin sendika seçme hürriyetlerini ihlal eden işveren ve sendika girişimlerine karşı İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı.
 
Açıklama öncesinde polis beeldiye binasının önünü ve basın açıklaması yapılavak alanı ablukaya aldı. Basın açıklamasını Genel-İş Örgütlenme Daire Başkanı Taner Şanlı okudu. Şanlı, "İşçinin sendika seçme özgürlüğüne saygı gösterin" diyerek yerel seçimlerinden sonra işbaşına gelen belediye yönetimlerinin işçilerin sendika değiştirmesi için baskı yaptığını söyledi.
 
'YANDAŞ SENDİKA YENİ BİR HİLE PEŞİNDE'
 
"31 Mart yerel seçimleri sonrasında ise Cumhur İttifakının kaybettiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yıllardır yetkili olan, iktidarın yanında bulunmaktan ve iktidar tarafindan desteklenmekten başka bir sendikal mahareti olmayan bir sendikanın değişik bir kurgu peşinde olduğu ortaya çıkmıştır" diyen Şanlı, işçilerin sendika üyeliğinin engellendiğini kaydetti.
 
Şanlı, iktidar yanlısı sarı sendikaların can havliyle zorla üye yapılan işçiler aracılığı ile işyerlerinde çoğunluk sağlama ve toplu sözleşme yetkisi alma peşinde olduğunu ifade etti. Bu koşullarda imzalanacak toplu iş sözleşmenin işçilerin iradelerine el konulması anlamına geleceğini belirten Şanlı, bu anlayışın "işçiyi insan olarak değil iktidar olabilmenin nesnesi olarak" gördüğünü vurgulayarak "işçi sınıfı iktidarların iktidar aracı olmaktan çıkarak siyasetin ve toplumsal gelişmenin öznesi konumuna mutlaka gelecektir" dedi.
 
'SENDİKAL HAK 'SUÇ' ZORLA ÜYE YAPMA SUÇ DEĞİL'
 
İşçi sınıfı üzerinden toplumsal gelişmeye ket vurulmak istendiğini aktaran Şanlı, konuşmasına şöyle devam etti:
 
"İşçilerin işbaşında yaralanmasına, ölmesine bir sendikal politika olarak karşı çıkmak suç olmaktadır; asgari ücretin asgari refah ücreti olmasını savunmak; işsizliğin son bulmasını istemek; işçilerin toplu sözleşme haklarını savunmak; grev yasaklarına karşı çıkmak suç olmaktadır. İşçi sınıfı için hak, hukuk, eşitlik ve adalet istemek bozgunculuk olarak sunulmakta ve sendikal haklar hedef tahtasına yerleştirilmektedir.
 
"Bu yaklaşım işçi sınıfının toplumsal açıdan gelişmesini, siyasete ağırlık koymasını engellemek isteyenlerin boş hayalleridir. Bu hayallerle siyaset yapmanın nafile olduğu da görülecektir. Bu yol çıkmaz sokaktır. Sendikalar, sendikal hakları tüm boyutlarıyla güçlü bir biçimde sahiplenmeli ve işverenlerin işçilerin sendikal haklarına müdahalesine kapı açacak girişimlerden kaçınmalıdırlar. Bunun aksine davranan sendikalar sendika olma vasıflarını yitirecek ve iktidar desteğiyle tırmandıkları tepelerden hızla aşağılara yuvarlanarak yok olacaklardır.
 
Sendikal haklara saygı gösterme, işçinin sendika seçme özgürlüğünü elinden almama çağrısı yapan Şanlı, işyerlerinde seçime giderek sendika seçiminin referandum ile yapılması öneriisnde bulundu.
 
"İşveren ve iktidar gücünü kullanarak sendikacılık yapmayı tarihe gömelim" diyen Şanlı, baskı, tehditle ve korkutmayla herhangi bir sendikaya üye olmaya zorlamanın suç olduğunu söyledi.
 
'MAZBATAYI VER'
 
Şanlı, son olarak CHP'den Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasının verilmesi gerektiğini ifade ederek seçmenin iradesine saygı gösterilmesini istedi.
 
Genel-İş üyeleri, "Yaşasın Taksim 1 Mayıs alanı" sloganı atarak basın açıklamasını sonlandırdı.