23 Eylül 2024 Pazartesi

Gazi halkı çetelere, yozlaşmaya karşı mücadele yöntemlerini tartıştı

İlk halk toplantısını gerçekleştiren Sultangazi Kent Meclisi Girişimi, yozlaştırma sorunlarına karşı birlikte mücadelenin önemine dikkat çekti. Toplantıda söz alan mahalleliler, gençlerin güncel politikadan ve devrimcilerden uzaklaştığına, çetecilere yaklaştığına dikkat çekti. Toplantıda alınan en önemli kararlardan biri de öznesi halk olan toplumsal mücadelenin, mahalledeki devrimci dayanışmasının yeniden kazanılması oldu.

Özelikle emekçi, devrimci mahallelerde, çete-mafya işbirliği ve polisin doğrudan müdahalesiyle yozlaştırma saldırısı sürüyor. Uyuşturucu satışından, genç kadınların seks işçiliğine zorlanması, mahallelerde çete-mafyalar arasında yaşanan çatışmalarda gençlerin katledilmesi, kadın cinayetleri ana akım medyada sık sık yer ediniyor. Yoksulluk ve sefalete sürüklenen emekçi gençler, devletin devrimcilere yönelik gözaltı, tutuklama, katletme, kaçırma saldırısıyla devrimcilerden uzaklaştırılıyor. Diğer yandan aileler de çocuklarını politikadan, devrimcilerden uzaklaştırma çabası içerisinde. Bütün bunlar yoksulluk cenderesindeki gençleri çete-mafya ilişkilerine, uyuşturucu kullanımı-satışına, seks işçiliğine zorlanmasına neden oluyor.

DEVRİMCİ MAHALLELER MÜCADELEYE BAŞLADI
Yozlaşma saldırılarına karşı devrimci geçmişi olan emekçi mahallelerde artan çeteleşmeye karşı mücadele başladı. Daha önce parça parça yürütülen mücadeleler, bu mahallelerde yaşayan halkla buluşarak mahalle inisiyatiflerine dönüşmeye başladı. Geçtiğimiz haftalarda Karadolap Halk İnisiyatifi panel düzenleyerek bahsi geçen sorunları dile getirmiş ve mücadele yöntemlerini tartışmıştı. Emekçilerin yoğun olarak yaşadığı Gazi Mahallesinde de meclis örgütlenmeleri başladı.

İLK HALK TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİ
Kısa bir süre önce kurulan Sultangazi Kent Meclisi Girişimi, "Yoksulluğa ve yolsuzluğa karşı yaşam alanlarımızı savunuyoruz" şiarıyla ilk toplantısını dün akşam gerçekleştirdi. Yunusemre Mahallesindeki Rengin (Cem) Düğün Salonundaki toplantıya halk yoğun ilgi gösterdi. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı toplantıda, sorunlar dile getirilirken çözüm yöntemleri de konuşuldu. Toplantıya, mahalle muhtarları, Gazi Cemevi, Pir Sultan Abdal Derneği Gazi Şehitleri Cemevi, yöre dernekleri, CHP, DEM Parti ilçe yöneticileri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Partizan, Devrimci Parti'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda kurum ve parti katıldı. En önemli görevin ailelere düştüğü belirtilen toplantıda, gençlerin apolitikleşmesinin onları yozlaşmaya ittiğinin altı çizildi. Ve önemli noktalardan birinin de bu mücadelenin belli başlı kişilerce değil mahallede yaşayan emekçi halkı öncülüğünde gerçekleştirilmesi olduğu kaydedildi.

'ÖZNESİ HALK OLMAYAN ÇALIŞMA BAŞARIYA ULAŞAMAZ'
Toplantıda söz alan Gazi Mahallesi Muhtarı Umut Doğan, bu zamana kadar mahallelerde yozlaştırma saldırısına ilişkin çok sayıda çalışma yürüttüklerini ancak halk temelli, halk öncülüğünde olmadığı için başarılı olmadığına dikkat çekti. "Belediye başkanı, muhtar, kaymakam olabilir ama bu çalışmanın temeli halka dayalı değilse olumsuz sonuçlanır" diyen Doğan, Gazi Mahallesi gibi mahallelerin bedellerle kurulduğunu hatırlattı. Ve bu mahallelerin belirli bir siyasi görüşe sahip olduğunun altını çizen Doğan, "Sağcısı, solcusu, Alevi'si, Sünni'si hep birlikte sorunları ortaklaştırılmalı ve çözüm üretmeliyiz. Ve ben Gazi Mahallesinin muhtarı olarak bu çalışmanın içerisinde olacağıma size söz veriyorum" dedi.

'YA BİRLİKTE BU BATAKLIKTAN ÇIKACAĞIZ YA DAHA DA GÖMÜLECEĞİZ'
Ardından mahalleliler tek tek söz aldı. Gazi Mahallesinde yaşayan ESP İl Yöneticisi Züleyha Müldür, "Ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganını hatırlattı, "Bu sloganın karşılığı şudur, ya hepimiz bir yerden tutacağız, bu işi sonuna kadar götüreceğiz ya da hepimiz bu bataklıkta ölüme mahkum olacağız. Tek bir tarafa topu atmak değildir çözüm. Kadınlar bu işin öncü kuvveti olmalı evet ama bu tek başına kadınların görevi değil. Genci, erkeği, yaşlısı hep birlikte çözüm üretmek, yol bulmak zorundayız. Kendimiz de bilinçlenerek halka gitmeli. Bu yolu beraber yürümek önemli" ifadelerini kullandı.  

'DAYANIŞMA TEMELLİ MAHALLELİ BİLİNCİNİ YENİDEN OLUŞTURMALIYIZ'
Toplantıda dile getirilen toplumsal sorunların aile içerisinde de sık sık yaşandığını aktaran bir diğer mahalleli ise, "Hiçbir sorun birbirinden bağımsız ve bağlantısız değil. Bundan dolayı da çalışmaları yürütürken bunu göz önünde tutmalıyız; eğitim sorunundan, kadın cinayetlerine, uyuşturucu kullanımı-satışından çeteleşmeye... Ama en önemlisi mahalleli olabilmekte. Dayanışma yok edildi. Bu nedenle bu sorunları yaşıyoruz. Bu toplantı daha kalabalık olabilirdi gelmeyen çok sayıda kişi var. Olsun. Derdimiz şu olmalı, nasıl o toplumsal dayanışmayı, mahalle olma bilincini kurabiliriz yeniden. Çünkü bu toplantıları çok yaptık ama bir yerde tıkanıyor. Öznesi halk olmuyor çünkü. Halkın direkt özne olduğu, kendi sorunlarına sahip çıktığı bir meclis inşası kurulmalı. STK'larla, muhtarlarla güçlendirebilinir" dedi.

Söz alan yaşlı bir kişi ise herkesin elini taşın altına koymasını, alınan kararların peşine düşmesi gerektiğini vurguladı.

'ÇOCUKLARIMIZ HER YERDE İSTİSMAR EDİLİYOR'
Çocuğunu sabahın erken saatlerinde karanlıkta okula gidebilmesi için durağa götürdüğünü, yine karanlıkta çıkışını beklediğini dile getiren bir kadın ise, ÇEDES projesine dikkat çekerek şunları söyledi: "Buna dair mahallelerde, okullarda çalışma yürütmeliyiz. Biz çocuklarımız laik, bilimsel eğitim alsın diye çabalarken onlar okullara imam gönderdi, küçücük çocuklar fes taktı, eski geleneksel şeylerle çocuklarımızın zihnini kirletiyorlar. Ben çocuğumun bu sistemde eğitim görmesini istemiyorum, istemeyen kimler varsa da buna tepkisini yükseltmeli. Biz zamanında 4+4+4'te ses çıkarmadık, şu an o aşamayı geçtik, daha ileri gerici politikalarla çocuklarımızın zihinleriyle oynayacaklar."

Çocuğun karanlıkta okula gittiğini ve geldiğini aktararak, çetelerin mahallede yarattığı tehlikeye işaret etti, şunları ekledi: "Otobüs içinde yaşanan tacizler var. Trafik sorunu var. Çocuklarımız her yerde istismara uğruyor. Çocuklarımız geleceğimiz diyorsak ne yapacağımızı düşünmeliyiz."

'HER HAFTA BİR GENCİMİZ KATLEDİLİYOR'
Söz alan bir mahalleli de bir önceki akşam bir gencin öldürüldüğünü hatırlattı ve "Her hafta bir gencimizi kaybediyoruz. Temelinde yozlaşma var. Bir sürü sorun var; imar sorunları, gecekondu mülkiyeti sorunları vs. Tramvay, metro yok. Birçok soruna karşı mücadele etmeliyiz ve evet temelinde halk olmalı."

'GENÇLERİMİZ ÜNLÜ GİBİ ÇETECİLERDEN BAHSEDİYOR'
Toplantıya Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) adına katılan bir kişi de söz konusu sorunlara ilişkin defalarca çalışma yürüttüklerini ancak gerçekleşen toplantılara sınırlı sayıda kişinin katıldığını aktardı. Defalarca, "size ne bu sorunlardan gidin kendi kurumunuzun sorunuyla ilgilenin" diye tehdit edildiklerini belirterek, "Biliyorsunuz dört mahalleye bölündü burası. Her mahalle kendiyle ilgileniyor. Bir araya gelip Sultangazi Kent Meclisini büyütüp çok güzel şeyler başaracağız. Uyuşturucu ve gençlerin sorunlarından bahsettik ama gençler arasında tanık olduğum birkaç konuşma aktaracağım. Bir genç geçiyor diğer gençler diyor ki, 'bak filancanın adamı' bir ünlü gibi o çeteciyi övüyor. Gençler lüks araçlarla geliyor mahalleye, belki aileleri de biliyor ama sorgulamıyor. Yalnız kaldık, sokağa çıkamayacak duruma geldik. Eskiden evlerimizin kapısı açık kalırdı, kaldırımda oturup hep birlikte çay içer, sorunlarımıza çözüm üretirdik, o dayanışmadan ne oldu da bu hale geldik; bizden ben olduk bunu tartışmalıyız" dedi.

'TOPLUMSAL ÇÜRÜMEYE KARŞI POLİTİK BİLİNCİ YÜKSELTMELİYİZ'
Bireyci, bencil yaşamlara tepki gösteren bir başka mahalleli de "İmece usulü dayanışmalardan bahsederdik, aileler dayanışırdı. Bunları konuşurken, yaşarken herkes bireyselleşti. Doğal olarak çocuklarımız da ben duygusuyla yetişiyor. Sokağa çıkan insanları TV'de coplanmış, biber gazı yemiş gören aileler, sistemi sorgulamak zorunda kaldı. Çocuklarımızı alanlara göndermedik, 4-5 kişinin katılımıyla paneller düzenledik. İşte 20 yıl sonra bu hale geldik. Toplumsal çürüme diyoruz ama çürüdükten, üzerine sinekler konduktan sonra bu bataklığı nasıl kurutabiliriz diye konuşuyoruz. Bu sorun tamamen sistemsel. Zaten ideolojik düşünen insanlar uyuşturucuya karşıdır. Kapitalist sistemin bunu neden yaptığını biliyoruz, ideolojik olarak kendimi beslersem ben bu bataklığa, çekmek istedikleri tuzağa düşmem. Ailelerde başlayan örgütlülükle sokağa çıkmak gerek, birlikte meclislerde mücadele edilmesi gerek. Muhtarlarla, belediye başkanlarıyla da birlikte yürütülebilir ama son 20 yılı irdelersek bu sorunun çözümü tamamen bizde, halkta ve örgütlülükte. Toplumsal çürümeye karşı toplumsal politik bilinci yükseltmeliyiz."

'BU SALDIRILARI KANIKSAMAMALIYIZ'
Toplantıdan mutlaka somut kararlar alınarak çıkılması ve hızla çalışılma yürütülmesi gerektiğini kaydeden bir diğer mahalleli ise, "Uyuşturucu, çeteleşme, yozlaşma, gençliğin apolitikleşmesi, kadın cinayetleri başlıklarını tartışıyoruz. Buradaki toplantıdan sonuç alınması gerek. Gazi Mahallesi olarak örgütlü gibi görünüyoruz ama tam tersi çürümüşlüğün hakim kılındığı bir alana dönüştürüldü burası. Nedeni kapitalizmin emek sermaye çelişkisinin yarattığı sorunlardır. Bu sorunları da politik bir pencereden mücadele etrafından görmezsek tıkanır. Bir de yaşayan insanların bireysel sorunları var. Muhtarlarımız çok önemli bir yerde. Çeteleşme sorunu var mücadele ederiz ama bir yerden sonra da güvenlik sorunu var. Burada yaşanan sorunları İstanbul'un Türkiye'nin gündemine nasıl sokabiliriz tartışmalıyız. Dün akşam bir gencimiz daha hayatını kaybetti, insanlar bazen kanıksıyor, sıradan bir olay gibi duyuyor geçiyor. Kanıksanmasını engelleyecek yöntemler bulmalıyız. AKP kazanıyor çünkü AKP'li gibi düşünüyoruz. Komşumuz paraya sıkışmış, dairesini satacak ondan nasıl daha fazla para alırız, nasıl ucuza kapatabiliriz diye düşünüyoruz yani solcu olarak AKP'li gibi düşünüyoruz" eleştirisinde bulundu.

Sultangazi Kent Meclisi Girişimi'nin bu ilk toplantısında komisyonlar oluşturuldu. Girişim önümüzdeki günlerde diğer mahallelerde de halk toplantıları yapacak.